Nihat Mala krallığı…!

Baskete ne yazık ki, çok ilgi gösteremedik.
Trabzon’da böyle üst düzey bir yapılaşma varken bizim ilgisiz olmamız, “Ahmakça” bir tavırdı. Sonuçta, baskete gerekli ilgiyi göstermeliydik.
Hata bizde.
Ancak, nerede bir dost sohbetine katılsak, basketteki gelişmeleri duyar olduk. Duyduklarımızla da irkildik. Vay anasını dedik.
Baskette yönetici olarak değerli dostlarımız var. Başkan Muharrem Usta’nın da ciddi parasal desteği var. Ancak, takımın menajeri Nihat Mala tam bir krallık kurmuş.
Transferleri güya hocasına (!) yaptırıyor ama kendi de müdahil.
Takım bu sezon zor bela kümede kaldı.
Duyduklarımın bir değerlendirmesini yaparsam, gelecek sezon Nihat Mala ile bu takım küme düşer. Başkan Abiş, Mala ile işleri yürütüyor.
Tek başına, yönetimin önerilerini hiç ciddiye almıyor.
Basketçilerin menajerliği için adı bende saklı bir isme yönlendiriyor Nihat Mala... O’nun işi mi bu iş... İddia çok vahim, basketçi o menajerle çalışmak istemiyorsa sezon ortası gönderiliyor.
Böyle biri gönderildi mi peki..? Evet gönderildi. Nihat Mala’nın krallığına son verilmeli. Yoksa, bu takım küme düşer.
Bu arada ilginç bir bilgi daha var baskette.
Duyduğuma göre, Efes; Trabzonspor ile birleşecek.
Bu iyi mi kötü mü?
Söylenti mi? Doğru mu?
Hele bir netleşin buna da diyecek bir lafımız olacak.

***
 
İşte Fenerli avukatlar bunu yapıyor

İbrahim Hacıosmanoğlu, şike davasında Sadri Şener’in kulüp kasasından yüksek bedellerle, şike mahkemesinde kendini savunan avukatlara para aktardığı gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu.
Şener ilk ifadesini verdiğinde ben de mahkeme salonundaydım.
Trabzon’da evinde sanık sandalyesinde O’nu gördüğümde içim cız etti cız.
Böyle hareketlere gerek yok diye ertesi gün yorum yazdım. Şimdi, Şener o davadan beraat etti. Davının ilginç seyrinde ne vardı biliyor musunuz? Şikenin reytingi değil gerçek avukatları Fenerliler mahkemeye geldi müdahil olmak istedi.
Görüyorsunuz değil mi nasıl mahkemeleri takip ediyorlar. Gelip Trabzon’a müdahil oluyorlar. Bunlar böyle. Helal olsun. Şikenin reyting avukatı değil de onun için. Dava adamları. Haklı haksız.


***

O tokat…!

Aziz Yıldırım’ın o tokadı;
-Şikeci olduğunun
-Karşısındakinin bir anlık zaafını kahpece değerlendiren bir kişilikte bulunduğunu
-Pusu kurmak en önemli özelliğinden biri olduğunu
Kanıtladı.

+++

Aziz Yıldırım’ın o tokadı;
-Zavallı bir ruha sahip olduğunu
-Aslında korkak ve ürkek bir yapıya sahip bulunduğunu
Kanıtladı.

+++

Aziz Yıldırım’ın o tokadı;
-Gerçek yüzünü ortaya koydu
-Hak hukuk ve adaletin onun için bir anlam taşımadığını
Kanıtladı.

+++

Ve Aziz Yıldırım’ın o tokadı;
-Bir kenara yazıldı.
-Kanun koyucunun konu ile ilgili ne yapacağı anlamında; Not edildi.

***

Yaz abi yaz, kul hakkı yediler..!
 
Bir kamu kuruluşunda ağır iş makinesi operatörü olarak çalışıyordu.
Dün yolumu kesti. “Yüreğin yetiyorsa yaz abi” dedi.
Yürek meselesi olunca gaza geldik, anlat;  yazacağız dedik.
İsmi bende saklı okurumuz, ağır iş makinesi operatörü olarak çalıştığı kurumda çeşitli yan ödemeleri ile birlikte (yıpranma pirimi, arazi tazminatı, şantiye zammı ve vardiya ek ödentisi) aylık ortalama 4 bin 300 lira eline geçerken, Ortahisar belediyesinden havuza düşüp, tarım il müdürlüğüne gönderiliyor.
İlgili müdürlük bende senin pozisyonun yok diyerek, ödemelerindeki bütün yan istihkakları kesiyor.
Maaşı, bir anda 3 bin 100 liraya düşüyor.
Ondan sonra da, Ak Parti niye referandumda beklediğini alamadı deniyor.
Birileri, belediyelerde yeni yapılaşmalarda aldığı kıyak kadrolarla ayda, 5 ile 8 bin lira arasında maaş alıyor, birilerinin aldığı 4 bin küsür liralık maaşı 3 bin liraya iniyor.
Burada kul hakkı var mı yok mu?
Taktir okurlarımın.
Yüreğin yetiyorsa yaz diyen okurum... Ben yazdım şimdi senin yüreğin yetiyorsa, ver ilgili kurumu mahkemeye hakkını ara.