Covid-19 Bilim Kurulu toplantısı bugün saat 17.00'de başlayacak. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın da katılımıyla gerçekleştirilecek olan toplantı sonrasında Bakan Koca açıklamalarda bulunuyor... 

Bakan Koca: 204 bin test yapıldı. 31 bin 712 vaka sayısı. 6 bin 213 hasta, vefat eden sayısı 217… 

YILBAŞI GECESİ KISITLAMA VAR MI? KISITLAMALAR ARTACAK MI?
Kitlesel bağışıklamada antikor testi yaparak yapılmasının uygun olmadığını biliyoruz. Kimlere yapılmayacağını belirlemek önemli. 18 yaş altı, gebeler ve muhtemelen 4 veya 6 ay içinde geçirmiş olanlar haricinde kişilere yapılması düşünülmüş olacak.

Yılbaşıyla ilgili yılbaşı gecesi dahil olmak üzere kısıtlamaların içinde sayın Cumhurbaşkanımız açıklamıştı, yılbaşı gecesi de kısıtlamaya tabi. Gün sayısının artıp, artmama durumu. Bunu gelecek hafta sonuçları ve salgının seyri yeni bir tedbir, kısıtlamayı genişletebilir miyiz, yılbaşını içine katarak, gün sayısını 4 güne çıkarabilir miyiz, bunu gelecek haftaki sonuçlar belirtecektir, ama gecenin kısıtlama içerisinde olduğunu söylemek istiyorum.

Hamileler için düşünülmüyor, 18 yaş altı için düşünülmüyor. Ama 18 yaş altı için de Çin'de çalışma devam ediyor. Mayıs veya Haziran ayı veya daha geç olabilir açıklanabilir. 18 yaş üstü herkesi aşılayabilirsek gerektiğinde 18 yaş altına geçilebilir.

120 BİN SAĞLIK ÇALIŞANI KORONAVİRÜSE YAKALANDI

"120.000'in üzerinde profesyonel sağlık çalışanımız koronavirüse yakalandı. 216 sağlık çalışanımız hayatını kaybetti."

Koca'nın açıklamalarından satır başları:

Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu, hepimizin hayatını değiştirdi. Virüsün bulaştığı kişi sayısı d ünyada 69 milyonu buldu. 1,5 milyonu aşkın insan Kovid-19 nedeniyle hayatını yitirdi.

Ülkemizde sınırlarımızı kapatma dair aldığımız önlemlerle ülkemize girişi geciktirmiş, başlangıçta başarılı bir seyir başlamış olsa da bu salgından kurtulmuş değiliz. İlk günden bu yana düzenli olarak toplanan kurumumuz gelişen yeni durumu sürekli olarak değerlendirmektedir.

NİSAN AYINA GÖRE, VAKA SAYISI 5 KATTAN FAZLA ARTTI
Ülkemizde günlük vaka sayısında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır. Valilerimiz, sağlık müdürlerimiz ile hergün online ile görüşüyoruz. Personel ve araç yönünden filyasyon ekiplerini destekliyoruz

VAKA SAYISININ ARTTIĞI İLLER
İhtiyaç gördüğümüz illerimizde ulusal kaynaklarımızı harekete geçirip test labaratuvar ve hastanelerimizin altyapısını güçlendiriyoruz. Bu değerlendirmelerimizi karşılaştığımız durumu günlük olarak paylaşıyoruz. Sağlık çalışanlarımızın nasıl bir yükün altında olduğunu biliyor, görüyorsunuz. Yoğun bakımlarımızda çok sayıda hastamız yaşam mücadelesi veriyor. Ülke genelinde yatan hasta sayılarımız artmakla birlikte bazı illerimizde bu daha belirgin. Birçok ilimizde artış kontrol sağlansa da en ufak bir gevşekliğe tahammülüz yoktur. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor.

VAKA SAYISININ ARTIŞ HIZININ DÜŞTÜĞÜ İLLER
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı düşmeye başladı. Yatan hasta ve yoğun bakım açısından yüksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Bu durum karşısında daha sıkı kısıtlayıcı ted birler kaçınılmaz olmuştur.

TÜRK AŞISINDA FAZ 3 ÇALIŞMALARI NİSAN AYINDA
Geliştirmekte olan aşılarımızda faz 1 çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu kamuoyunun bilgisi dahilidir. Sonuç vcerirse faz 3 çalışmalarına Nisan ayında geçmeyi planlıyoruz. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum.

Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır. Bir salgın hastalık döneminin içinden geçiyoruz. Sevdiklerimizi elimizden alan, aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim.

Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olamayız. Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi mülahaza ve her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur.

Ortak bir savaş içindeyiz, böyle tavırların, bu tür çıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur, hele siyasi hesapla davrananlara hiç faydası yoktur. Salgının seyrini netleştikçe fırsat kollayanların, iştahı kabaranların, politik malzeme çıkarmaya çalışanların saylısı artış gösteriyor. Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi alana çekilmesine müsade etmemenizdir.

Salgın hastalıkla mücadele taraflı tarafsız herkesin destek olması, milli seferberlik halidir. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Bu ulusal anlamda milletçe hepimizin, küresel anlamda insanlığın mücadelesidir. Mücadele ancak birlikte kazanılır.

Bugün bazı tablolarla gelinen salgının seyrini kısaca göstermek istiyorum. Özellikle çizginin üstünde vaka sayısının arttığı illeri görüyoruz. Hatay, Mersin, Adana, Antalya, Samsun, Ordu, İzmir. Ankara, İstanbul, Uşak ve birçok ilin aşağı d oğru inmeye başladığını görmüş oluyoruz.

Test sayısı 200 bini geçmiş durumda. 204 bin 411.

Vaka sayısı 31 bin 712.

Hasta sayımız 6 bin 213, düne göre azalmaya başladı.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 217.
İyileşen hasta sayımız 5 bin 846
Toplam test sayısmız 20 milyon 294 377

Toplam vefat sayısı 15 bin 531

Ağır hasta sayımız 5 bin 901. Ağır hasta sayımız azalmış durumda.

Filyasyon ortalama temaslı tespit süresi 10 saat. Özellikle ekip sayılarımızı bu dönemde önemli oranda arttırmı olduk. Şu anda 16 bine çıkmış durumda. Hastayı erken dönemde izole etmemiz de önemli.

Yarından itibaren de geçmişe dönük 29 Temmuz'dan itibaren tabloda bugüne kadar olan vaka sayılarının da toplu bir şekilde tabloda vermiş olacağız.

Özellikle bu süreçte vatandaşımızın salgının seyri açısından kitlesel bağışıklamada erken dönemde yoğun aşı yapabilirliğimizin önemli olduğunu düşünüyorum. Erken dönemde yoğun şekilde aşılama yapılabilirse başarıya daha kolay ulaşaileceğimize inanıyoruz. Aralık-Ocak-Şubat aylarında yoğun aşıya erişimi çok önemsiyoruz.

Erken dönemde aşının teslim edilebilirliği konusunda çok rahat olmadığını gördük. Özellikle birçok ülkenin binlerce, yüzbinlerce açıklamış olduğu sipariş ettiğini söylediğini aşıların teslim sürelerine bakmak lazım. Erken dönemde ilk 3 aylık zaman diliminde bu teslimatların yüksek olmadığını görürsünüz. Nisan ayından sonra teslim edilebilecek aşıya ihtiyacımız yok. Çünkü bir veya birkaç aşımızın Nisan ayı sonrasında devreye girebileceğini ümit ediyoruz. Aşının özellikle güvenilir ve etkin olmasını hedefliyoruz. Aşılarımızın geleneksel inaktif aşı yöntemi olduğunu biliyoruz. Sinovak aşısı ise çocukluk çağı aşılarımızı da üreten, geliştiren 6 tane farklı aşıyı üreten, aşı geliştirmeyle ilgilenen inaktif aşı üretmede başarısını ortaya koymuş olan bir firma. Şu an adını söylemeyeyim. Aşını geliştirdiğini söyleyen firmaların aşı geçmişinin olmadığını bilelim. Biz öncelikle inaktif aşıyı temin ete çabasında olduk.

Yaygın yapıldığını ve güvenilir yöntem olduğunu, sonuçlarını asla bildiğimiz bir aşıydı. Bu aşıyı biz Mart'tan sonra istersek Sinovak dahil olmak üzere birçok aşıyı alabiliriz. Bize Şubat ve Mart ayı dahil aşının teslim edilmesi çabasında olduğumuz için zorlandığımızı söyleyebilirim. Türkiye 2-3 ay içerisinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu görmüş olursunuz. Almanya aşısını Mart sonuna kadar ancak 11 milyon alabiliyor. Biz Şubat ayı sonuna kadar 50 milyona erişebiliyoruz. Daha sonrasında bunu arttırma gayreti içerisindeyiz.

Pfizer Nisan ayı dahil olmak üzere ilk günden itibaren talepte bulunduk. Nisan ayı sonrası verilebilecek aşının bizim için önemli olmadığını söyledik. Bir rakam ifade ettiler biz bunun arttırılmasını istiyoruz. Bizim üç aylık zaman içinde 100 milyon doz aşıya ihtiyacımız var.

Rusya'da üretilen aşıyı biliyorsunuz. Onunla ilgili de toksikolojinin bizim ülkemizde yapılma şartları önemliydi. Onu başlatıyoruz, o da başarılı olursa Rusya'da üretilen aşıyı temin etme noktasında bir sorun olmadığını söyleyebilirim. Bizim özellikle üzerinde durduğumuz, güvenilir olduğunu bildiğimiz inaktif aşıyı daha önemsiyoruz. Diğer aşıların uzun vade ilk defa uygulanıyor, sonuçlarını daha bilmiyoruz. Öncelikle inaktif aşıda ısrar ettik, ucuz olduğu için değil güvenilir olduğu için.