“Bölgenin Trabzon’u abi kabul etmesine, turizm hareketliliğimiz ile bölge turizmini domine etmemize ve her fırsatta bunun havasını atmamıza rağmen bu seçimde abiliğimizi yapamadık…” diyerek açıklamasına başlayan Çavga, 
“Belki bencillik, belki beceriksizlik, belki sorumsuzluk, belki iletişimsizlik belki de  planlı bir sürecin sonucunu hep beraber yaşadık!..

29 Aralık Pazar günü şehrimizde bir seçim yapıldı. Bu seçimde, yaklaşık 300 ( üç yüz )  milyon dolar bütçesi olan Türkiye Gelişim ve Tanıtma Ajansında Bölgemizi temsil edecek yönetici belirlendi. Turizm Bakanlığı, seçim Trabzon’da yapılsın demişti. Ki Bakanlığımız bölge turizminin merkezini Trabzon olarak kabul ediyor. Ancak biz bölge turizminin merkezinin Trabzon olduğunu anlayamadık ve aday çıkaramadık! 
Açıkçası büyük bir fırsat teptik” ifadelerini kullandı. 

Çavga, açıklamasına şu şekilde devam etti: 
“Bizim aday çıkarmadığımız seçimde iki aday yarıştı. Seçime giren iki adayı da tebrik ediyorum. Biri seçimi kazandı diğeri de şehri adına sorumluluğunu yerine getirdi ve seçime girecek medeni cesaretini sergiledi.

Bakanlık bu işi nasıl yorumlar bilinmez ancak;  ben Trabzon adına büyük bir prestij kaybı olduğunu söyleyebilirim.
Bu hezimetin üstü kapanmamalı. Durum değerlendirmesi yapılmalı ve sorumluluğu olanlar belirlenmeli.

Çünkü bu durum eğer bizim dediğimiz gibi bir prestij kaybıysa, önümüzdeki  süreçte bu ve buna benzer olayların yaşanmasının önüne geçmeliyiz.
Ben yanlış düşünüyorsam biri lütfen beni düzeltsin. Eğer hepimiz bu olayın bir hata olduğunu düşünüyorsak;

Yoğun iş temposuna rağmen ilk günden beri her fırsatta Trabzon Turizmine katkı sağlamaya çalışan İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya,
Trabzon turizmi ile ilgili her daim kapılarını çaldığımız Milletvekillerimize,
Turizmi  birinci gündem maddesi olarak belirleyen Trabzon Valimiz Sayın İsmail Ustaoğlu ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Murat Zorluoğlu’na, Trabzon turizmi ile ilgili tüm gelişmeleri manşetlerine taşıyan basınımıza, şehrimizde turizmi meslek olarak belirlemiş meslektaşlarımıza, turizmin pozitif etki yaptığı diğer sektörlerin temsilcilerine
‘ hezimet’ olarak değerlendirdiğim süreci izah etmemiz gerekmektedir”