“Müzeler haftası içindeyken böyle bir Ayasofya Açık Hava Müzesi müjdesi güzel olmaz mı?” diyerek görseller paylaşan Çavga, “2020 yılı turizm için bir milat olacaktır. Özellikle turizm gelirlerinin önemli bir kalem olduğu turizm şehirlerinin bu sürecin sancılarını atlatmaları zaman alacaktır. Bizler bu süreci fırsata çevirerek envanterimizde bulunan doğal tarihi ve kültürel değerlerimizin eksiklerini tamamlayarak turist yoğunluğu yaşayacağımız yıllara tamamen hazırlıklı olarak girmeliyiz.  Bu hazırlıklar esnasında pandemi sonucu toplumda şekillenen yeni normaller ile turist aktivitelerinin daha yoğun bir şekilde otel dışına taşacağı, kültür ve doğa turizmine olan ilginin artacağı bilgisini göz ardı etmemeliyiz” ifadelerini kullandı. 

ASAYOFSA CAMİSİNİN BAHÇESİNİN AÇIK HaVA MÜZESİ.. 
Çavga, ardından şu şekilde devam etti: “Hem şehre yakınlığı hem de 800 yıllık tarihi ile şehrimizin önemli bir destinasyonu olan Ayasofya Camiinin bahçesinin Açık Hava Müzesine döndürülmesi şehir ekonomisine, şehrin kültürüne ve kamunun bütçesine doğrudan katkı sağlayacaktır.

MUHTEŞEM BİR SEYİR TERASI NİTELİĞİNDE
Roma, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı tarihinin izlerini taşıyan açık hava müzesi  muhteşem bir şehir terası niteliğindedir. Cami ve müzenin iç içe olması, yaşatılan bir ibadethane ve müzenin bir arada sunulması yapıya özel bir kimlik kazandırmaktadır.  Bu çalışmalar ile Ayasofya ziyaretçiler için unutulmaz bir destinasyon haline gelecektir. Yapılacak çalışmalar ile Ayasofya açık hava müzesinde yıllık profesyonel ziyaretçi sayısını kısa vadede 300 bine orta vadede de 500 bine çıkararak şehre sağladığı katma değeri artırmalıyız”