İYİ Partili Trabzon Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu "Çaykur'a sahip çıkın çıkalım sessiz kalmayın" çağrısında bulundu.

ÇAYKUR'un işleyişini eleştiren Çakıroğlu "Bugünlerde ülke gündemi sağlık ve ekonomi. Hal böyle olunca hayati birçok olay gündem olmaktan uzaklaşıyor.

Ama çok sık duyduğumuz iki kavramı yoğun gündemden çekmek istiyorum.

Bunlardan biri "üretim ekonomisi" diğeride "üretimin millileşmesi"

Yani gür sesle söylediğimiz ancak kısık ses etkisi bile oluşturamadığımız iki konu.

Şimdi ekonomi dib yapınca ve korona salgını ortaya çıkınca öngörüsü güçlü birkaç yaygın medya müdavimi ve siyaset aktörü bizim çizgimize geldi..

Geldiler gelmesine de icraat yine aynı tas aynı hamam.

Asırlık tarihi geçmişi olan Çaykur çay işletmelerini bu noktada ele almak istiyorum.

Malum dört gözle fiyat beklenen bir tarım ve sanayi ürünü çay.

Tam da milli sanayi ve üretim ekonomisinin can damarı bir kuruluş.

Tütün fabrikaları.. Şeker fabrikaları.. Kâğıt fabrikaları.. Çimento.. Demir çelik..

Say say bitmez.

Dalevere ile elden çıktı, çıkartıldı.

Milletin bu milli ve milleti değerlere sahip çıkmamasına, tepkisiz kalmasına, bizi de bu anlamda güçsüz bırakmasına olan öfkemi saklı tutuyorum.

Bari gelin Çaykur'a sahip çıkın çıkalım sessiz kalmayın!

Bugün milletten aldığı çayı işleyip hazır halde özel sektöre, uzun vadeli şekilde ve maliyetinin altında fiyatlandırmayla satan bir devlet kurumu var ortada.

Bu sayede de piyasada yaş çay fiyatının artmasını engelleyen, önleyen, düzenleyen rol oynuyor.

Tabiki Çaykur'un bu tavrı özel sektörün yaş çay satın almak için bir gayret göstermesini engelliyor, “nasılsa çok uygun şartlarda ve hazır halde Çaykur'dan alıyorum" gibi hazırcı bir anlayışın oluşmasına sebebiyet verir.

Ve bu alışagelmiş bir durum değil.!

Keşke bu noktada "denetim var" deyip rahatlayabilsek.

Ancak kamuoyununda malumu bugün sadece siyaset var.!

17 BİN TON paketlenmeye hazır kuru çayı rekabet ettiği özel çay fabrikalarına ÇAYKUR neden verir..?

Bu şekilde hem kendini hem de çaya olan talebi yok ederek üreticiyi neden zarara uğratır..?

Çok cazip şartlarda çay verdiği fabrikalarla bir yandaşlığı mı candaşlığı mı var..?

İktidarın tarım ürünlerinde aracıları kaldıracağız, aracılara savaş açtık söylemlerine rağmen ÇAYKUR çok ciddi bir kâr marjı vererek toptancılar-aracılar üzerinden neden ürününü satar, pazarlar..?

Sektörün kompetanı hafızası olan bir kurum ürettiği ve neredeyse tekeli olduğu bir ürünü pazarlamaktan aciz mi.?

Dememiz o ki "ÇAYKUR zarar ediyor onun için özelleştiriyoruz" gibi bir yalana gerçeklik payı oluşturmak için mi ? "Çayın tadını kaçırıyorsunuz"..

Demem o ki ÇAYKUR'u satmayı planladığınız çay fabrikaları mı var ve onları besleyip, büyütüyorsunuz.

Sırf milletin kulağına üflemek, kalbini gıdıklamak için ufak ufak basında manşet yaptığınız "üretim ekonomisi ve üretimin millileşmesi" söylemlerinin altında yatan gayrimilli üretim ekonomisini, gayrimilli millileşme hamlelerini milletimize açıklamak için zannedersem bundan daha can yakıcı bir örnek olamazdı.

Söylem değil eylem, zikir değil fikir.. yani "zihniyet" önce millileşmelidir...