Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, "Bugün burada toplanmamızın amacı neleri eksik yaptık, neleri daha iyi yapabiliriz. Hedefimiz iktidar, kendi sorunlarımızı minimilize edeceğimiz bir süreçteyiz. Esnaf can çekişiyor. Sokaktaki vatandaş, Türkiye'nin gerçek gündemleriyle CHP bize gelsin istiyor. Vatandaşın sorunlarına yönelik politika üreteceğiz. Birbirimize daha fazla kenetleneceğimize inancım tamdır" dedi. 

AK PARTİ HİKAYESİNİ KAYBETTİ 
AK Parti'nin hiç bir siyasi argümanının kalmadığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, " Bir pandemi sürecindeyiz, sıkıntıların bir kısmını iktidar pandemiye bağlıyor. Türkiye zaten ekonomik krize girmişti. Kur krizi olduğunda pandemi yoktu. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu,  iktidara seslendi, "Bu ekonomik krizden çıkmak için bizim önerilerimiz var" dedi. Önerilerimizi ortaya koydu. "Parlemantoda destek vereceğiz" dedi. Kriz buhrana dönüştü. Bu kez buhrandan çıkmak için önerilerimizi sıraladık. Maalesef dinlemediler. Her krizi bir yere bağladılar. Doğal afetlere bağladı, Ağustos'daki kur krizini rahip krizine bağladı. Rahip gitti mi ? Gitti. Pazaz gitti öbür papaz geldi mi? Gelmedi. AK Parti hikayesini kaybetti. Yolsuzluk içinde olmayan bir Türkiye vaat etti. Parti kapatmalar olmayacak dedi. Vesayet olmayacağını söyledi, küçük ortağının vesayeti altına girdi. Türkiye cumhuriyeti vatandaşı bağımsız bir yargı olmadığı kanaatinde, yasaklar vardı, yasak olmayan hiç bir şey kalmadı" diye konuştu. 

VATANDAŞIN BİR ÇOĞU YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
"Üniversite öğrencisiyseniz kendi rektörünüzün demokratik seçilmesini istiyorsanız, eyleminize müdahale ediliyor. Gerekçeye bakılınca pandemi koşullarından yapılan yasaklar var. Ortada bir sarayın yaşantısı var. Şatafat diz boyu, uçan sarayları var. Vatandaşın hayatına bakıyorsunuz, doğalgaz faturasını ödemekten aciz. Vatandaşın büyük bir kısmı yoksulluk sınırın altında yaşıyor. İşine gidemiyor. Verginin verdiği bir kısmının vatandaşı geri döndürmesi gerekiyor. Ya kredi veriliyor, ya da iban veriliyor destek istiyor. Askıda fatura uygulamasını başlatıyorlar. Vatandaş faturalarını ödeyemiyor, onun adına ödesinler diye uygulama başlattı. İktidar ne yaptı, 5 tane maske dağıtamıyor ama belediyelerimizin çalışmalarından rahatsız . Medya ellerinde olduğu için algı yaratmakta başarılı oldukları yerler oluyor. CHP'ye oy verirseniz 'sosyal destekleriniz kesilir' denildi. Belediyeler bağışlara el koyma peşindeler. Böyle bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz. Biz Türkiye'yi iktidarın demokratik yollarla el değiştireceğini CHP'nin iktidara geleceğini biliyoruz. Vatandaşımızın da bunu bu şekilde bilmesini sağlamamız lazım. AK Parti ve MHP'lileri sahada görüyor musunuz. Çarşıya esnafa gitmelerini bekliyoruz. Esnaf dükkanını kapatsa bir dert, kapatmasa başka bir dert. Türkiye'yi çok kötü bir noktaya getirdiler. İntihar hiç bir yerde görülmezdi, vatandaş hiç bir şekilde çözüm bulamadığına inandığı için kendi hayatına son veriyor. Merkez bankasının 128 milyar uçup gidiyor. Hesabını soruyorum. Berat nerde diye soruyorsunuz, onun da cevabı yok. İşin siyasi sorumlusu var. Hesabını vermesi gerekiyor. CHP'nin içinde maskesini takmayı unutsun, ertesi gün manşet oluyorsunuz. Bizim yılmaya niyetimiz yok. AK Parti'den önce de CHP vardı, sonrasında da olacak" dedi. 



BELEDİYELERİMİZİN HİZMETLERİ ENGELLENİYOR
CHP'li belediyelerin hizmetlerinin engellendiğine dikkat çeken "Artık Türkiye'nin çıkarlarını savunmak için, gençlerin hayatını kaybetmediği bir ülke olmamız için bir mücadele veriyoruz. Biz iktidara yaklaştıkça saldırılar artacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi halk ekmek sayısını arttırmak istiyor. Vatandaşa hijyenik sağlıklı ekmek üretmek için kuruldu. Vatandaş halk ekmekten 1 TL'ye alıyor. Bu pandemi ve krizde vatandaşın ucuz ve hijyenik ekmeğe ulaşması arttı. Belediyemiz ulaşım artsın diye halk ekmek büfelerinin sayısını arttırmak istedi. AK Parti ve MHP meclis üyelerinin oylarıyla reddediliyor. Vatandaşa faydası yok. Partizanlıktan farkı ne. Mersin Belediye Başkanımız borçlanma yetkisi istiyor. Orada da reddediliyor ve yetki verilmiyor. Belediye Başkanlarımız hizmet için hazır, vatandaş bunu görüyor; engellemek için her şeyi yapıyor ama ben biliyorum, sandıkta vatandaş hesabını soruyor." 



VATANDAŞIN VERGİLERİ NEREYE GİDİYOR? 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin  2 şehidimiz var içimiz yanıyor, Allah'tan rahmet diliyorum. Tayyip Erdoğan'ın dış politikasının ne kadar hatalı olduğunu anlar ve döneriz umarım. İçinde bulunduğumuz durumun hepimiz farkındayız ve hepimiz zor zamanlardan geçiyoruz. Yerel seçimlerde bunları gönderebileceğimizi gördük. Ama en önemlisi o seçimlerde yeniden umut olduk ve sandıkta yenebileceğimizi ispat ettik. Böyle bir sonucu onlar da beklemiyordu. İstanbul'u alan Türkiye'yi alır diyordu. O korku onu sardı. Onu o kadar korkuttu ki çamur siyasetine başladı. Gurup toplantısında o tiyatronun bir bölümünü izlemiştir. Yalana sarılarak orada da gösterdi. Belediyelerimiz kendilerini ispat etti. Onların 5 maskeyi dağıtamadığı süreçte belediyelerimiz bütün evlere girerek onların sorunlarını çözdü. Bağışlara el koydular, yemek dağıtımını, ekmek dağıtımını engellemeye çalıştılar. Ne yaparsa yapsınlar başaramadılar. Belediyelerimiz olağanüstü çalışmalar yapıyorlar. Türkiye'nin bir çok sorunları var. Burada belediye başkanlarımız var, savruk bir yapı üzerine geldiler, israfı engellediler, belediyelerimizi çalışır hale getirdiler, yerelde başardık, genelde de başaracağız. Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı'nın borcunu ödedi onca imkansızlıklara rağmen. Tüfek üretemeyen bir ülke ama bir hamle başlatmış ve bugün Türkiye'yi Ortadoğu ülkelerine baktığımızda gelişmiş bir ülke, bize bırakmış. 79 yıl boyunca yapılan tesisleri bir düşünün, bir çok kazanım elde etmişiz. Bizim vergiler nereye gidiyor, nereye harcanıyor. Vatandaşa harcansa vatandaşın hali iyi olur. İnsanlar şuanda çaresiz, zaten buhran vardı, bir de pandemi geldi ve insanımız artık çaresiz. İşçi çıkartmak yasak ve işleme konulduğunda durum daha da vahim olacak. Bunların çözümü halkın CHP'yi iktidara getirmek. Türkiye tarım ülkesi olmasına rağmen, ithal etmediğimiz tarım ürünü yok. Ama maalesef her şeyi ithal eder hale geldik. Çiftçiyi üreticiyi çaresiz bıraktık. Kırsal kalkınma planlarında belediyelerimiz inanılmaz işler yapıyorlar. Yeni bir model oluşturuyorlar. Bu modelleri hayata geçirdiğimizde genele uygulamadığımızda çözemeyeceğimiz hiç bir sorun yok. Bu kötü yönetimi sonlandıracak kadrolar bu salonda. Hep birlikte tek adam rejimine karşı mücadele etmek zorundayız" dedi.