Trabzon’un Jeopolitik açıdan önemli bir il olduğuna dikkat çeken Hacısalihoğlu, “Trabzon jeopolitik açıdan önemlidir. İnsanlık, Taş Devri’nden sonra dünyanın ayrı ayrı bölgelerinde bulunan bakır ve kalay madenlerini kullanarak Tunç Çağı’na geçti. Bu üretim biçimi küresel ticaretin başlamışına neden oldu.Ticaret, Batı ve Doğu istikametinde tarihi İpek ve Baharat Yolları üzerinden yapılmaya başlandı.Çin’de üretilen ipek ve Hindistan baharatı bu yollar üzerinden Batı’ya ulaşmaktadır. Trabzon İpek Yolu’nun Karadeniz kıyısında önemli bir liman kentidir. Tuna Nehri üzerinden Avrupa’ya ulaşabilecek en kısa deniz yoludur. Günümüzde İran için Basra Körfezi’nin kapanması durumunda denize çıkış noktasıdır. Doğu’da konuşlanan kara ordumuza deniz lojistiği ile desteklenmesini sağlayan önemli bir limandır.Süveyş Kanalı’nın açılması ile ticaretin seyri Akdeniz’e kaysa da Trabzon Limanı hala daha önemini korumaktadır” ifadelerini kullandı. 

Hacısalihoğlu, açıklamasına şu şekilde devam etti: 
“Trabzon yurtsever insanlar yetiştirmiştir.  Trabzon şehzadeler şehridir. Yöneticilerinin, valilerinin sanatçı olduğu bir şehirdir.  Doğu Cephesi’nde, Sarıkamış’ta, Rus direnişinde, Çanakkale’de, Türkiye’nin terörle mücadelesinin insan kaynağıdır. Çok sayıda şehit vermiş, önemli devlet adamları ve bürokratlar yetiştirmiştir. Anadolu’da sporun öncü kentidir. Beşeri sermayesini göçle kaybetmektedir. Buda aldığı hizmetlere ve yatırımlara, yatırımların verimsiz kullanılmasına yansımaktadır.
İmparatorluklar neden çökmüştür?Tarımsal üretime geçilmesi ve sulama kanallarının kullanımı ile oluşan ürün fazlası ticarete konu olmuştur. Ticaretin gelişmesi kentlerin oluşumuna neden olmuştur. Bu kentlerin ticari yollar üzerinde yer alması, bu yolun güvenliğini sağlayacak hakim kentin egemenliği altında devletler kurulmuş, zamanla büyüyerek imparatorlukları oluşturmuştur. İmparatorluklar tarım toplumunun örgütlenme biçimidir. Doğu Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile Avrupa’da kilise yönetimde söz sahibi olmuş, feodal bir yönetim kurulmuştur.Coğrafi keşiflerle birlikte sömürgeleştirilen ülkelerdeki zenginlikler Avrupa’ya taşınmıştır. Buhar gücünün üretimde kullanılması ile Sanayi Devrimi gerçekleşmiştir. Atölye üretiminden fabrika üretimine geçilmiştir. Artan refah ve üretim biçimindeki değişiklikler yeni sınıfların doğmasına neden olmuştur. Yeni doğan bu sınıfları yönetimde söz sahibi olmak istemiştir. İngiliz ve Fransız Devrimleri ile yönetimde söz sahibi olmuşlardır. Feodal yönetim imparatorluklar çökmüş, uluslaşma süreci başlamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu neden işgal edilmiştir? Avrupa’da değişen üretim biçimi kapitalizme, kapitalizmde emperyalizme yol açmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, sanayileşme sürecini tamamlayamamış, yeni sınıflar oluşmamış, ürünlerini pazara indirebilecek yol ağı dahi bulunmamaktadır. Tarım toplumun ihtiyaçları ile artık yönetilemeyen bir ülkedir. Ulusal birliğini erken tamamlayan İngiltere ve Fransa gibi ülkeler ile ulus devletini geç tamamlayan Almanya, Avusturya, İtalya gibi devletlerarasında büyük rekabet başlamıştır. Osmanlı topraklarını gizli antlaşmalar yaparak ele geçirmek istemektedirler.Bunun stratejisini geliştirmektedirler.
24 Şubat 1916 Trabzon işgali edilmiştir. Almanya, Osmanlı yönetimine politik yaklaşarak mücadelesini işbirliği çerçevesinde çözmeye çalışmaktadır. Osmanlı ordusunun modernize edilmesini, Hicaz demiryolunun yapılmasını madenlerin işletilmesi karşılığında üstlenmektedir. Amaç, doğu petrolleridir. Savaş öncelikli planıdır. Akdeniz’de ticari gemileri batırarak rakiplerini engellemeye çalışmaktadır. Avusturya prensinin şaibeli öldürülmesi I. Dünya Savaşını başlatmıştır. Akdeniz’den kaçan iki Alman gemisi İstanbul’a sığınmıştır. Bu gemiler satın alınmış gibi gösterilmiş, isimleri değiştirilerek Rus limanlarına saldırılmıştır. Artık Osmanlı Rus Savaşı başlamış, Karadeniz limanlarını işgal etmişlerdir”