AK Parti’nin 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili olarak bugüne kadar gerçeklerin ortaya çıkarılması için FETÖ’ye karşı gerektiği kadar mücadele etmediğini ifade eden Pekşen, “Uzun zamandan buyana gerek Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı ‘Tele Kulak Raporu’ gerekse MİT ve TSK tarafından hazırlanan raporlarla FETÖ’nün ülkemiz için ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğu ortaya konulmuştur. Darbeden kısa bir süre önce ulusal ve uluslararası basında Türkiye’de bir darbe girişimi olacağına yönelik haberler yer almış, ayrıca yine darbeden kısa bir süre önce bir AKP Milletvekiline ve darbe girişiminin olduğu gün de MİT’e darbe girişimi olacağı yönünde çok ciddi bir şekilde yapılan ihbarlara rağmen bu örgüte karşı gerekli önlemler alınmaması kamuoyunda giderek artan bir şekilde soru işaretlerine neden olmuştur. Bu nedenle bu dava kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi ve darbe girişimi ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkması açısından Allah’ın bir lütfudur.” dedi. 

Devletin en kritik kurumları tarafından 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili yayınlanan raporların ve yapılan açıklamaların birbirleriyle çelişkili olduğunun altını çizen Pekşen şunları söyledi:

“Ne TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporla MİT raporu ne de Genelkurmay Başkanlığı raporu tutarlıdır. İfadeler birbiriyle çelişmektedir. Darbeyi ihbar edenlerin verdiği ifadeler ile devletin kurumlarının hazırladığı raporlar arasında çok büyük tutarsızlıklar vardır. Ortada bir darbe girişimi ve 250 şehidimiz var. Bu alçak kalkışma tüm yönleriyle ortaya serilmedikçe, kimlerin bu darbe girişimi ile bağlantıları olduğu ortaya çıkarılmadıkça ve bu hainlere en ağır cezalar verilmedikçe şehitlerimiz kabirlerinde rahat uyuyamayacaklardır. Bu davayı işte tam da bu nedenlerden dolayı OHAL KHK’ları ile ülkeyi yönetmek için değil, her şeyin tüm yönleri ile ortaya dökülmesi için bir fırsat olarak görüyorum.”