CHP Genel Merkezi tarafından Yeşil Yol Davası'nı takip etmek üzere görevlendirilen Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya bugün Rize'deydi. Davayı takibinin ardından yazılı bir basın açıklaması yayınlayan CHP vekili, ''yaşam alanlarına, yaylalarına ve doğaya sahip çıktıkları için, doğanın hukukunu savundukları için bu insanlara dava açılması, ceza mahkemelerinde yargılanmaları, devletimizin ayıbı, hepimiz utancıdır'' ifadelerini kullandı.

Bizce bu yolun adı Yeşil Yol değildir, “Gri Yol”dur!

AKP Hükümeti, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin yaylalarını birbirine bağlayacak ‘Yeşil Yol’ adı verilen bir proje başlatmıştır.

Bizce bu yolun adı Yeşil Yol değildir, “Gri Yol”dur!

Yaylaları birbirine bağlayacağı söylenen bu yol doğayı ve yeşili katlederek ve ardında metre küplerce gri molozlar bırakarak ilerlemektedir. O nedenle adı da “Gri Yol” olmalıdır.

Yaklaşık 2 bin 600 km’den oluşacak bu proje, çevreye verilecek zararların önlenmesi için gerekli olan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarından kurtulmak için en uzunu 20 km olan onlarca, hatta yüzlerce alt projeye bölünmüştür.

Bu “Gri Yol” ile Türkiyemizin Yeşil Cenneti Karadenizimizin dağlarına, yaylalarına, doğasına operasyon yapılmakta neşter vurulmakta, yaylalarımızda onlarca denetimsiz, ÇED’siz, müteahhit firmaların keyfine göre sözde projeler yürütülmekte; büyük bir talan ve katliam sürmektedir.

Yani; rant çevreleri doğamızla savaş halindedir. Doğayla olan bu savaşı onlar kazanırsa maalesef insanoğlu geleceğini kaybedecektir.

Bugün Karadeniz’de yol gitmeyen yayla var mıdır?

Sorun eğer ulaşımsa, mevcut yollar daha iyi hale getirilerek bu sorun rahatlıkla çözülebilirdi.

Ancak sorunun ulaşım ya da bu bölge insanına katkı olmadığını çok iyi biliyoruz.

Yeşil Yol adı altında sunulan bu “Gri Yol” girişimi bir doğa katliamıdır.

Yaylalarımızın, ormanlarımızın, mezralarımızın ölüm fermanıdır.

Bu proje, yöre insanını yayla ve mezralardan uzaklaştırma, bu insanları kendi vatanlarından, kendi topraklarından uzaklaştırıp sürgüne gönderme projesidir.

Proje ile ormanlar, yaylalar, meralar, hatta vadiler büyük bir tahribatla karşı karşıya kalmaktadır. Ağaçlar kesilmekte, doğal araziler bölünmekte, toprak dengesi bozulmaktadır. Yolun asfalt kaplanması ve kullanılan kimyasallar nedeniyle zarar çok yıkıcı olmaktadır. Heyelan ve seller bu nedenle artmaktadır.

Bölge ikliminin yağmurlu olması, yüksek kesimlerdeki sert hava nedeniyle yol daha yapılmadan bozulmaya başlayacaktır.

Bu “Gri Yol” ile yaylalarımızda araç trafiği artacak, geleneksel yaşam tarzı yok olacak, yaylaların doğal yapısı bozulacak ve yaylalar yapılaşmaya açılacaktır.

“Gri Yol”un toplam maliyetinin kaç milyar TL olacağı bilinmemektedir. Bakım maliyetinin hesabını yapmak ise mümkün değildir. Çünkü yılın büyük bir bölümünde yağmur, belirli rakımdan sonra kar-buz etkisi, heyelan ve taşkınlarla 2 bin 600 km’lik bir güzergahta inanılmaz bakım maliyeti çıkacaktır. Yani bırakın projenin parasal maliyetini, bakım maliyeti kaynakları hortumlayıp götürecektir.

Gözümüz gibi korumamız gereken bu bölgeler sağlanacak ulaşım kolaylığı ile madencilik ve benzeri ağır faaliyetlere açık hale getirilmek istenmektedir.

Sayın basın mensupları, değerli kamuoyu.

Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi Yukarı Kavron ve Samistal yaylaları arasında yapımı süren 8 kilometrelik bağlantı yolu da proje kapsamında yapılmaktadır. Ataları yüzyıllardır burada yaşayan yayla sakinleri, 9 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirdikleri eylemle tepkilerini dile getirmiştir. Jandarmanın müdahale edip, gözaltına aldığı
13 kişi hakkında, 'İş ve çalışma hürriyetini ihlal' suçlamasıyla Pazar Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştır.

Yaşam alanlarına, yaylalarına ve doğaya sahip çıktıkları için, doğanın hukukunu savundukları için bu insanlara dava açılması, ceza mahkemelerinde yargılanmaları devletimizin ayıbı, hepimizin utancıdır.

Yüz yıllardır bu yaylalarda yaşayan bu insanların ne istediklerini biliyor muyuz? Eğer bilseydik, dertlerini anlasaydık bırakın dava açmayı topraklarını ve geleceklerini savundukları için bu insanlara madalya verebilirdik!

Mahkemede adaletin tecelli edeceğini umuyoruz.

Gelenek ve göreneklerini, yaşam alanlarını ve yaşam biçimlerini yok etmek isteyen bir projeye karşı verdikleri mücadelede bu insanlar asla yalnız değildir. Bu mücadeleyi onlar kazanacaktır, insanlık kazanacaktır.

Gereksiz ve yıkıcı bir proje, Karadeniz’in bağrına hançer gibi saplanmıştır.

Hükümet, daha zaman varken bu büyük yanlıştan vazgeçerek, mevcut yolları iyileştirmelidir. Doğamızı, kültürümüzü ve değerlerimizi koruyan, gerekirse doğal haliyle turizmin hizmetine sunan bir akıl ve anlayış egemen olmalıdır. 20.09.2018

Ahmet KAYA
CHP Trabzon Milletvekili