CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Türk siyasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 12 Eylül Darbesi'ni kınadı. ''12 Eylül Darbesini Lanetliyoruz'' başlığı ile yayınlanan açıklamada, darbenin Türk toplumunda yol açtığı zararlar sıralandı. Hala mariobet üyesi değilseniz mariobet kayıt için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. İşte açıklama metni:

“12 EYLÜL DARBESİNİ LANETLİYORUZ!”

Emperyalist odakların içerideki uzantıları kontrgerilla ya da gladyo örgütlenmelerinin karanlık senaryoları ile kan gölüne döndürülen Türkiye’de, bundan tam 38 yıl önce, 12 Eylül 1980’de, sözde ‘’memlekette huzur ve güveni sağlamak’’ gerekçesiyle ülke yönetimine el konuldu.
Darbe ile tüm yurtta sıkıyönetim ilan edildi. Anayasa ortadan kaldırıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve siyasi partiler kapatıldı. 
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.1 milyon 683 bin kişi fişlenirken, 650 bin kişi gözaltına alındı.
210 bin dava açıldı. 230 bin kişi sözde hakim karşısına çıktı. Bunlardan 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı. 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak"la suçlandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi. 18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı olmak üzere 50 kişi asılarak idam edildi.
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)’nın verilerine göre, darbeden sonraki 5 yılda 400‘den fazla insan gözaltında veya cezaevinde öldü.171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi. Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), daha sonra, işkence sonucu ölen 200 kişinin listesini açıkladı.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. 14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi "kaçarken" vuruldu. 95 kişi "çatışmada" öldü. 73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi. 43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.
Tam 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.
30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.
1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca, 14 bin 509 kamu görevlisi işten atıldı. 18 bin memur, 2 bin yargıç, savcı, 4 bin polis, 2 bin subay-astsubal, 5 bin öğretmen istifaya zorlandı.400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
AKP döneminde 12 Eylül darbecilerine yapılan yargılama sözde kaldı. Kenan Evren’le sembolik bir yargılama gerçekleşti. Gerçek anlamda hiçbir mahkumiyet olmadı. Dönemin yaşayan sorumluları ne yazık ki yargılama sürecine dahil edilmedi. AKP yönetimi bir kez daha darbelerle mücadele konusundaki samimiyetsizliğini, iki yüzlülüğünü ortaya koydu.

Aradan bunca yıl geçmesine karşın darbenin yarattığı travmalar hala birçok insanın belleğinde yaşıyor.
Anayasada çok sayıda madde değişmesine karşın hala darbe hukuku geçerliğini koruyor.
Darbelere karşı olduğunu söyleyen AKP iktidarları, 12 Eylül’den kalan bu maddeleri değiştirmek yerine, bazı alanlarda darbe hukukunu aratacak düzenlemelere imza atıyor.
15 Temmuz’da dışarıdan beslenen cemaatçi darbe girişimi 12 Eylül’deki zirve yapan karanlık düzen özlemcileri açısından yeni çığırlar açarken, Erdoğan liderliğinde darbecilere karşı sözde mücadele adı altında oluşturulan “Tek Adam Yönetimi” ile, Türkiye yeni bir karanlık dehlize sokuldu.
12 Eylül darbesinden etkilenen ve yaşamını yitiren masum insanları rahmetle anıyorum. 15 Temmuz’da dış destekli cemaatçi FETÖ darbe girişimini lanetlerken, AKP iktidarının darbelere mücadele adı altında demokrasi ve hukuku ortadan kaldıran, zaman zaman darbe dönemlerini hatırlatan uygulamalarını şiddetle kınıyoruz.
Darbelere, demokrasi ve hukuk düşmanlarına karşı her zaman mücadelemiz sürecek. Ne askeri darbe, ne sivil darbe; yaşasın bağımsız, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın hukuk devleti…