Kaya, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde son yıllarda görülen ve hızla yayılan, vampir kelebek adlı bitki örtüsüne zararlı bir türün bahçeleri tehdit ettiğini altını çizdi. CHP'li vekil, bakanlığın söz konusu kelebeğe karşı görevini yapmadığını iddia ederken, vatandaşın yalnız bırakıldığını da sözlerie ekledi. İşte yazılı basın açıklaması metninin tamamı:

"VAMPİR KELEBEK" BAHÇELERİ KURUTUYOR!

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda hızla yayılan ve halk arasında "Vampir Kelebek" olarak adlandırılan bir kelebek türü, tarım ürünlerine ve bölge florasına büyük zarar vermektedir. Bitkilerin suyunu emen ve kurumalarına neden olan bu zararlı kelebek türü çaydan fındığa, domatesten fasulyeye kadar tüm tarım ürünlerimiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Köylümüzün bin bir emekle yetiştirdiği bağını, bahçesini kurutan bu zararlıya karşı etkin bir mücadele yapılması için ne bekleniyor?

Çaylıkların, fındıklıkların, tarlaların, bahçelerin kuruyup yok olması mı?

Gürcistan üzerinden yaklaşık 10 yıl önce ülkemize girdiği tahmin edilen ve bugün İstanbul’da da görülmeye başlanan bu kelebek türü bağı, bahçeyi, tarlaları ve tabiri caizse memleketi adım adım işgal etmektedir!

Yapılan sınırlı sayıdaki araştırmalara göre erginler yumurtalarını başta asma, fasulye, salatalık, kabak, turunçgiller ve yabancı otlar olmak üzere çeşitli bitkilere bıraktığı; bunların da bitki özsuyunu emerek beslendiği, dolayısıyla bitkilerin kurumasına neden olduğu saptanmıştır. Mayıs-haziran aylarında yayılma gösteren zararlının, nimf adı verilen olgunlaşmamış böceklerini ağustosta otsu ve çok yıllık bitkilere yerleştirdikleri ortaya çıkarılmıştır.

Zararlının, bölgenin temel tarımsal ürünleri ve geçim kaynakları olan çay, fındık, mısır, kivi ve ıhlamur gibi kültür bitkilerine de zarar vermeye başladığı belirtilmektedir. Öyle ki; araştırmacılar son 2 yılda bölgede yaptıkları incelemelerde, sayıları giderek artan bu zararlı böceklerin çayın verim ve kalitesinde düşmeye neden olduğunu da saptamışlardır.

BAKANLIK GÖREVİNİ YAPMAMIŞ VATANDAŞI YANLIZ BIRAKMIŞTIR!

Konu daha önce İstanbul Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu tarafından gündeme getirildiğinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bazı bitkiler üzerindeki zararının tespit edildiği belirtilmiş, zararlı ile mücadelenin biyolojik ve biyoteknik (tuzak) mücadele kapsamında yürütüleceği ifade edilmiştir. Bu konuda Zirai Mücadele Teknik Talimatı hazırlandığı ve bu talimatta kültürel mücadele yönteminin tavsiye edildiği vurgulanmıştır.

Ancak ne yazık ki, bu açıklamalar niyetten öteye geçmemiştir. Yeni adıyla Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlar kamusal görevlerini unutarak zararlı ile mücadele konusunda ne yapacağını bilemeyen vatandaşı yalnız bırakmıştır.

Oysa konunun bilimsel olarak araştırılıp tanımlanması, bu kelebek türünün görüldüğü ülkelerde nasıl bir mücadelenin yapıldığının ele alınması, zararlı ile mücadele konusunda hangi yöntemin daha etkili olacağının araştırılması, mücadele konusunda vatandaşların hem teorik hem de pratik yöntemlerle bilgilendirilmesi acil bir ihtiyaçtır.

AMERİKAN KELEBEĞİ FINDIĞI TEHDİT EDİYOR

Öte yandan fındık bölgelerinde giderek yayılma gösteren Amerikan Beyaz Kelebeği, dünyada üretim birincisi olduğumuz fındığı ve meyve ağaçlarını tehdit etmektedir. Yıllardır süren bu tehdide karşı da ne yazık ki etkili bir mücadele ortaya koyulamamıştır.

Gerek Ricania Simulans ve gerekse Amerikan Beyaz Kelebeği konusunda Karadeniz halkı yalnız bırakılmıştır.

Tarım ve Orman Bakanlığı ne işe yaramaktadır?

NE YAPILMALI?

Bakanlık derhal bütün olanaklarını seferber ederek bölge üniversiteleri, Çay Kur ve Fiskobirlik başta olmak üzere ziraat odaları, ticaret sanayi odası ve ticaret borsası ile ortak bir çalışma başlatmalıdır. Fındık ve çay başta olmak üzere gerek piyasaya gerekse ev ihtiyacı için üretilen tüm meyve, sebzeleri ve bütün bitki varlığını tehdit eden zararlılara karşı etkin bir mücadele ortaya koyulmalıdır.

Bugün bu zararlılar nedeniyle yaşanan kayıpların tek sorumlusu görevini yapmayan Tarım Bakanlığı ve ilgili kurumlardır. Siyasi sorumlu ise iktidardır.

Zararlılar ülkeyi işgal ederken biyolojik mücadelede sorumlu oldukları görevlerini yerine getirmeyenlerin ya da getiremeyenlerin, ülkenin bağımsızlığını ve ulusal bütünlüğünü korumak için de yapacakları hiçbir şey yoktur.

Vatanı korumak sadece topla, tüfekle olmaz. Vatanın toprağını, bitkisini, suyunu, havasını korumak da kutsal bir vatani görevdir.

Ahmet KAYA

CHP Trabzon Milletvekili