AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Anayasa Komisyonu'na katılarak görüşülmekte olan değişiklikler ile ilgili konuşma yaparak önemli tespitlerde bulundu.

Anayasa Komisyonu'nda görüşülmekte olan değişiklikler komisyon üyelerince tartışılıp karar verilmeye devam ediyor. Anayasa Komisyonu'na katılarak yapılan değişikliklerle ilgili olarak düşüncelerini ifade eden AK Parti Trabzon Milletvekili Avukat Salih Cora, Anayasaların toplumsal uzlaşma metinleri olduğunu belirterek, “Hükûmet modellerinde başkanlık sistemi yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı ve bağımsız olmasıdır.

Aynı şekilde, yasama ve yürütme arasında bir işbirliği modelinden ziyade, kesin olarak kuvvetlerin ayrılmasını öngören bir sistemdir. Türkiye, uzun yıllar parlamenter sistem üzerinde Hükûmet modelini inşa etmiştir. Parlamenter sistem Türkiye'de çok önemli sınavlar verememiştir. Maalesef, bu sistemler her defasında vesayetçi odaklara hizmet etmiş,Türkiye'yi sürekli darbe uygulamalarına maruz bırakmıştır.darbe üreten bir sistem olmuştur. 2007 yılında bu sistemin en önemli ayrımlarından birisini yaşadık.

2007 yılında, hatırlarsanız, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 367 garabeti yaşadık. O zamana kadar da cumhurbaşkanları yine her defasında sıkıntılı bir şekilde seçildi ve Çankaya Köşkü aslında vesayet organlarının bir merkezi, bir karargâhı hâline gelmişti. Ve sürekli Çankaya üzerinden mevcut hükûmetlere siyasi ayarlar, mevcut hükûmetlere sürekli olarak yetkilerini kullanma noktasında sorunlar oluşturmuştur.” dedi.

YENİ BİR SİSTEME GEÇMEK ZARURİDİR

Türkiye'nin yeni bir sisteme geçmesinin zaruri olduğunu belirten Salih Cora, “Cumhurbaşkanının yasamayla ve yürütmeyle ilişkileri düzenlenmediğinden dolayı sistem parlamenter sistem olmaktan çıkmıştır. Şimdi, bu sisteme göre ya Cumhurbaşkanının yeniden Parlamento tarafından seçilmesi gerekiyor ya da bu mümkün olmayacağına göre daha iyisisiniz bulmalıyız.

Halk artık “Siz Cumhurbaşkanı seçimini Hükûmet krizine dönüştürmektesiniz, dolayısıyla bu yetkiyi ben aldım, ben kullanıyorum...” Ve halktan izinsiz bu yetkinin tekrar halktan geri alınması mümkün olmayacağına göre artık bu sistemden daha iyi bir sisteme doğru evrilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, şu anda mevcut düşünülen düzenlemeye göre yasama ve yürütmenin, yargının birbirinden tam olarak ayrı olduğu başkanlık modeline ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, kültürel, ekonomik yapısına uygun bir başkanlık sistemine geçme zarureti hasıl olmuştur.” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ HAYIRLI OLACAK

Yapılacak değişikliklerle birlikte egemenliğin tamamen halkın iradesine göre belirlenen bir sisteme geçileceğini ifade eden Salih Cora, “Şu anda bu sistemle beraber egemenlik yetkisini tamamen halktan alan yürütme ile egemenlik yetkisini tamamen halktan alan yasamadan oluşan kuvvetler ayrılığıyla beraber hükûmet sistemimiz Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak yani bunun uluslararası hukuk dilinde, doktrinde başkanlık sistemiyle beraber vücut bulacağını düşünmekteyiz ve bunun ülkemize hayırlı olacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

BİZİM TEK ADAMLIK RÜYAMIZ YOKTUR

Yeni sistemin tek adamlık sistemi olmadığını vurgulayan Salih Cora, “Türkiye'nin hiçbir zaman rejim sorunu yoktur. Türkiye'de rejim tartışmaları, Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi 1923’te sona ermiştir. Türkiye'de eğer bir Hükûmet sistemi sorunu varsa bu da aslında

demokrasimizin geliştiğinin bir ürünüdür. Burada sıkça başkanlık sistemiyle beraber tek adamlık sistemi geleceği yönünde eleştiriler yapılmıştır. Bizim tek adamlık gibi bir rüyamız yoktur. Türkiye'de, Cumhurbaşkanı, yetkilerini, egemenlik yetkisini, yürütme yetkisini halktan alacaktır ve Cumhurbaşkanının yetkilerini halktan alması sadece tek adam olmak için bir kriter olarak değerlendirilmemesi lazım. Sonuçta, Türkiye'deki bu Hükûmet sistemiyle beraber kararnameleri onaylayan yasama olacak, sivil toplum örgütleri, medya, yargı bunların her biri denetleyici mekanizmalardır. Dolayısıyla, başkan, Cumhurbaşkanı, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tamamen her konuda özgür, her konuda sınırsız yetkilerle eleştirilemez durumda değerlendirilmemesi gerekiyor.” dedi.