08 Mart 2020 itibariyle, ülke gündemimize giren Corana virüs salgını piyasalarda olumsuz etki oluşturdu. Bu olumsuz etkiyi azaltmak için, Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Paketi içerisinde yer alan Kısa Çalışma Ödeneği, son günlerde toplumda en çok merak edilen konulardan biri haline geldi.

Bu yazımızda Kısa Çalışma Uygulaması’nın ne olduğu, Ekonomik İstikrar Kalkanı içerisindeki yerini ve kimler tarafından ne şekilde kullanılabileceğini açıklamaya, pek bilenmeyen bu konu hakkında, zihinlerdeki soru işaretlerini azaltmaya gayret göstereceğiz.

Kısa Çalışma Uygulaması: Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle, işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.

Son günlerde konunun gündeme gelmesi ise tanımda geçen “Zorlayıcı Sebep” kavramındandır. Zira Kısa Çalışma Uygulaması bakımından, 

Zorlayıcı Sebep:  İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, SALGIN HASTALIK, seferberlik gibi durumlardır. 

Coranavirüs’ün piyasaları olumsuz şekilde etkileyen bir salgın hastalık olması nedeniyle, tam da Kısa Çalışma Uygulaması’nın alanına girmektedir. Zaten Kısa Çalışma Ödeneği ile İşsizlik Maaşı uygulamasının temel farkı, İşsizlik Maaşı uygulamasında işçinin işverence işten çıkarılması yeterliyken, Kısa Çalışma Uygulaması’nda işçi ve işverenin dışında işin durması veya aksamasına neden olan genel bir zorunlu sebebin aranmasıdır.

Gelelim en çok merak edilen konulardan bir tanesine. Kısa Çalışma Ödeneğinden faydalanana bir işverenin işçilerinin ne kadar bir destek alacağına. 

Öncelikle bu uygulamadan yararlanabilecek işçilerde aranacak temel nokta; İşsizlik Maaşı alma şartlarına haiz olmaktır. Yani Kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olmasıdır.

Bugünkü mevzuata göre bu şartları sağlamayan işçilerin, Kısa Çalışma uygulamasından yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak yine kişisel kanaatim, salgının ekonomideki etkilerinin ağırlaşması halinde bu şartlarda da bir esnekliğe gidilmesi gerektiğidir. Zira bu haliyle birçok çalışan gelecek günlerde işsiz kalacak ve evine ekmek dahi götüremeyecek hale gelebilecektir. Bu tür bir sosyal patlamaya müsaade edilememesi için Kısa Çalışma uygulamasından yararlanma şartları hafifletilmeli ve işsizlik fonunda biriken kaynaklar bu şekilde halka dağıtılmalıdır. Her ne kadar bu fonda biriken 131 Milyar TL’lik fon genel hazine kalemlerinin içine aktarılarak kullanıldıysa da, bu fona en çok ihtiyaç duyulan günlerde olduğumuz açıktır.

Kısa Çalışma Uygulaması kapsamında işçilere; Kısa çalışma ödeneği ve Genel Sağlık Sigortası Prim ödemesi desteği verilir. Son 12 ay Asgari ücretle çalışan bir işçiye, Net 1.752,40 TL ödeme yapılır. Ödemeler her ayın 5. Gününde PTT Bank aracılığı ile yapılır. Bu ödeme 3 ay boyunca yapılırken bu süre Cumhurbaşkanı Kararı ile 6 Ay’a kadar uzatılabilir. Ayrıca bir diğer detay ise işçi kısa çalışma ödeneğinden yararlandıktan sonra işten çıkarılırsa, bu kapsamda alınan ücretlerin toplamı İşsizlik Ödeneğinden mahsup edilerek, işsizlik maaşı işçiye kalan tutar kadar ödenir. 

Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.

Bir işyerinde kısa çalışma Uygulanabilmesi için, İşverenin Corana virüs salgını nedeniyle çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekir. 

Buradaki belirsizliklerden bir tanesi de, Cumhurbaşkanımızca açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı programında, Kısa Çalışma Uygulamasından yararlanabilecek dokuz sektör sayıldı. Pakette sayılan sektörler, Perakende, AVM, Demir-Çelik, Lojistik, Sinema, Konaklama, Yemek, Tekstil ve Organizasyon sektörleridir. Peki diğer sektörlerden gelen başvuruları, İş Müfettişleri incelemeksizin iptal edecek mi, yoksa değerlendirmeye alacak mı? Bu kısım şu an için bir muamma. Kişisel görüşüm bu salgın hastalıktan, tüm sektörlerin önemli ölçüde etkilendiğidir. Nitekim paket açıklandıktan sonra faaliyetleri durdurulan Güzellik Salonları, Eğitim Kurumları gibi birçok sektör bu durumdan doğrudan etkilendi. Kaldı ki piyasada her sektörün birbiri ile bağlantılı olması nedeniyle, Kısa Çalışma Uygulaması’ndan salgından zarar gören tüm işletmelerin yararlanması gerekmektedir. Salgının şuan itibariyle yeni olması ve ekonomik etkilerinin henüz yeterince hissedilmemiş olması nedeniyle bugün kapsam dar tutulduysa da, çok yakında kapsamın genişletileceğini düşünüyorum.

Corana Virüs’ten hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hastalarımıza da acil şifalar diliyorum. Bu salgına, ekonomik krize dönüşmeden çözüm bulunmasını ve bu tür ekonomik önlemlerin uygulamasına ihtiyaç olmamasını umut ediyorum.