İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

- Partimizin 18. kuruluş yıl dönümünde geçmişten bugüne bir muhasebe yapma fırsatı bulduk.- İstisnasız her birimiz, önce ülkem, önce milletime hizmet, önce partim diyerek işlerimize dört elle sarılmak mecburiyetindeyiz. Aksi halde hizmetkarı olduğumuz kutlu davaya da zarar veririz. Hiç kimsenin böyle bir vebalin altına bilerek ve isteyerek gireceğine ihtimal vermiyorum. AK Parti milletimiz tarafından kurulmuş, milletimizin duası sayesinde ayakta kalmış bir partidir.

- Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle ülkemize uygulanan askeri ambargolar bizi savunma sanayi ile ilgili ilk adımları atmaya yöneltmişti. Ülkemiz bu çerçevedeki en büyük atılımları AK Parti döneminde yaşamıştır.

- Ülkemize gizli açık ambargolarla köşeye sıkıştırmak isteyenleri bizi her alanda kendi potansiyelimizi en üst seviyede değerlendirmeye yöneltti.

- Ülkemizi terör örtgütleri karşısında çaresiz bırakma çabalarını dünyanın en ileri ürünlerini geliştirerek boşa çıkardık.

- Bugün Doğu akdeniz’deki hidro karbon arama faaliyetlerinde söz sahibi olmuşsak bunu vakitlice edindiğimiz sondaj ve sismik araştırma gemilerimize borçluyuz. Artık kendimize ait 2 adet sondaj, 2 adet de sismik araştırma gemimiz var. Üçüncü bir sondaj gemimizin gelme durumu da söz konusu olabilir

- Doğu Akdeniz’de şu bu değil biz ne diyoruz biz buna bakıyoruz.

- Gemilerimiz bölgede

- Bütün fırkateynlerimiz yanlarında. Kimse burada bizim hakkımız olan konulardan bizi mahrum etmeye kalkamaz.

- Bizim garantör ülke olarak söz söyleme haklarımız var.

- Elbette ciddi sıkıntı yaşadığımız konular var. Yeni nesil savaş uçakları konusunda sürekli engeller çıkartılıyor.

- Önümüze çıkartılan her engel bir süre sonra aynı ürünü kendimizin geliştirmesiyle anlamsız hale gelecektir,Yaptırım tehditleri geri adım attırmaz, yürüdüğümüz yoldaki kararlılığımızı perçinler.

SURİYE’DEKİ GELİŞMELER

- Ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacılara 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Muhalefet ne diyor geldiğimizde bunları kovacağız. Bunlar mandacı zihniyet. Biz ensar olmaya talip olduk

- Varil bombalarından kaçıp da bize sığınanlara kucak açtık

- Bize şimdi bazı yerlerde bunlar teşekkür ediyorlar. Teşekkür edilen olmak da hiçbir destek vermeseler de bizim için onurdur. Yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. AB’den bizim bütçemize gelmiyor. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD’a gidiyor. 3 milyar avro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor.

- Verilen sözlerini tutmadılar.

- Biz öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki Putin, Trump, Merkel ile konuştuk gelin böyle bir bölgede Türkiye’de çadır kentler var, ve biz burada adeta konut yapalım. Bu konutlara da güvenli bölgede taşıyalım. Biz de Türkiye olarak rahatlamış oluruz

- İnsanca yaşamak ve yaşatmaktan bahsedeceksiniz güvenli bölge teklifimize gelin konutların yapımını sağlayalım, siz de destek verin Suriye bölgesinde, kuzeyinde Trump’ın 20 mil dediği 30 km derinlik ve sınır boyunca buralara bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını sağlayalım

- Bu insanlar hiç olmazsa hazır balık değil balık tutmayı da orada öğrenmiş olur. Başlayalım bu işe ama yok. Biz yine kovalamaya devam edeceğiz. Ülkemizde artık 3 milyon 650 bin şimdi İdlib tehdidi de var. Afganistan'dan gelenler var. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Böyle oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin vermeyecekseniz kusura bakmayın bir yere kadar katlanıyoruz. Bu yüklü sadece biz mi çekeceğiz,

- Siz de bakalım nasıl taşınırmış bunu bir görün.

- AB başta olmak üzere dünyadan olması gereken desteği alamadık almak içinde bunu yapmak zorunda kalabiliriz.

- Güvenli bölge olmazsa kapıları açmak zorunda kalırız.

- İdlib’deki gelişmeler sayıları milyonları bulacak bir tehdidi öne çıkardı.

- Fırat’ın doğusu ile Suriye topraklarını da güvenli hale getirmeye çalışıyoruz.

- Tüm gelişmeler bizim istediğimiz güvenli bölge ile muhataplarımızın arasındaki güvenli bölge arasında ciddi farklar olduğunu gösteriyor

- Türkiye’nin Fırat'ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma durumu yoktur

- Eylülün sonuna kadar fiilen başlatmakta kararlıyız

- Bunu ABD’li, dostlarımızla yapmak en idealidir ama bu olmazsa hazırlıklarımız tamam  kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız

- Hedefimiz ülkemizdekilerden en az bir milyon Suriyeliyi bu güvenli bölgede iskan etmektir

- 4-6 Ekim’de Kızılcahamam’da tüm vekillerimizle bir araya geleceğiz