Kimi Aksaray ile görüşmüş, kimi beyazsaray ile.  

Kimi teşkilat başkanından almış sözde desteği, kimi genel başkandan.  

Kimi denge unsuruymuş, kimi yenge unsuru.  

Anlayacağınız Yine geldi seçim ayları, bozulur ağızların yayları.  

Konuşan konuşana, anlatan anlatana, sallayan sallayana.  

Hizmet sevdalısıyım diye bas bas bağıracaklar,  bugüne kadar kendi ikbal ve cüzdanından başka ülke menfaatine bir hayrı olmayanlar dahi, listenin köşesinden kıyısından geçemeyeceğini bile bile aday adaylığı için müraacat edecek.

 Kimi MHP’den, kimi CHP’den, kimi AK Parti ve diğer partilerden.  

Çoğunluğu yine AK Parti sağlayacak.  

Geçtiğimiz genel seçimleri hatırlayın 38 aday adayından sadece 1 tane yeni isim şu anda TBMM’de.   

Ve bu dönem aday adayı sayısı 50’ye yaklaşır diye tahmin ediyorum.  

Çünkü AK Parti’liler ve AK Partiye yakın isimlerin, yeni ilerisinin hesabını yapanların gözüne şimdi verecekleri 5 bin TL aday adaylığı ücreti ve harcayacakları 100 bin TL aday adaylığı seçim süreci masrafları gelmeyecektir.  

50 kişiden 105 bin ortalama ile hesap edildiğinde 5 milyon 250 bin TL’lik bir para çıkıyor meydana. 

Sadece aday adaylığı için. Ve en düşük miktarlar bunlar.  

Evet milyonlar kasalara dolarken halka ‘Biz sizin hizmetkarınız olmaya geldik’ diyecekler, sonra Ankara’ya gidince telefonlarınıza bakmayacaklar, danışmanlarına bile ulaşamayacaksınız, Trabzon’a geldiklerinde de ‘Kardeşim meclis çok yoğun hakkını helal et’ deyip yine maneviyat ile size geçiştirecekler.  

Sanki yaşamış gibi anlatıyorum değil mi? Evet biz mesleğimizden ötürü bu diyolagların hepsini yaşadık, yanımızda vatandaşın aradığı milletvekilinide dinledik, milletvekilini arayan vatandaşın sitemine de şahit olduk.  

Artık Türkiye’de milletinvekili diye bir kavram da kalmamıştır.  Milletin vekili olarak Ankara’ya gidenler milletin padişahı olup Trabzon’a dönmüşlerdir. Lüks araçlar, lüks yemekler, halkın yaşam tarzından uzak seçkin davet ve kulisler. Evet ne vekillik nede başka bir ad. Artık söz milletten çıkmıştır. Yeter söz milletindir diyenler artık Yeter Sözün bu kadar millette olduğu demeye başlamıştır.

Trabzon’a bakın. Trabzon’da da doğu batı dengesi diye birşey konuşuluyor mu? Yok çünkü, kimi koyarsalar seçiliyor.  

Yani işin özü

Artık Cumhuriyet ile yönetim biçimi yavaş yavaş rafa kaldırmanın zamanı geldi birilerinin hesabına göre.  

Halk kendi kendini yönetebilir mi? Onlara göre yönetemez, yönetirse halkın kaynaklardan haberi olur, kasalardan. Milyonavrolardan.

Olmaz.  

Yine yerele inelim, çok uçtuk sanki bir avcı bizi her an indirebilir.  

Mesela AK Parti’de teşkilatların en sevdiği ve oluşmasında yarattığı hoşgörü ile teşkilatların taktirini kazanan Adnan Günnar, MHP’de oyların artmasının en büyük müsebbibi Hüseyin Örs, CHP’de muhalifleri tarafından da sevilen Yavuz Karan veya Ahmet Kaya eğer listelerde seçilebilecek yerde olmayacaksa.  

Bahçeli, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu bırakın bu Cumhuriyet yalanını.  

Sizde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Aristokrasi veya Manorşi ile yönetilen bir Türkiye’yi el birliği ile inşa ettiniz.  

Delege yapılarınızla, kontenjanlarınızla, tepeden indirme torpilli yandaşlarınızla, kızınızla, oğlunuzla, hala dayı uşaklarınızla, dünürüzle, müdürünüzle, Türkiye’de Cumhuriyet ile yönetilen bir milleti soydaşların yönettiği bir yönetim anlayışına mahkum ettiniz.  

Sayın aday adayları sizlerinde en önemli hedefiniz Cumhuriyet ve demokrasi olsun. Bu millette çok şükür iman var, yürek var ama bu millet öyle krallığa köleliğe gelmez.  

Siz siz olun, milletin bu hassas dengelerini iyi ölçün biçin, konuşacaklarınız milletin yaşam standartları ve talepleriyle ile eş değer olmazsa uyumsuzluk yaşarsınız.  

Ayrıca da Trabzon’da kim kimin adamı, kim kime yakın, kim kimi destekler, il kimin arkasında olur. Ilçe kimi istemez, belediye kimi destekler bunu artık herkes biliyor.  

Siz bence işi Ankara’da çözün burada hiç vakit kaybetmeyin.