Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü Orman Köyleri Kurultay Delegesi Hasan Güney, Karadeniz Bölgesi’nde vatandaşın tapulu orman mülklerinin devlet tarafından iade edilmesini ve yıllardır süren yanlıştan dönülmesini istedi.

Konuyla ilgili bugün Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın açıklaması düzenleyen Güney, Karadeniz Bölgesi’nde orman köylerinde mülklerin bitişik olup, hemen hepsinin tapulu olduğunu hatırlattı. Ancak mülkün kanuni durumuna bakılmadan, ağaç görülen her parsele kadastro tespitine göre ‘orman’ deyip yargıya intikal ettirilerek kanunsuz ve haksız olarak ormanların devletleştirildiğini kaydeden Güney “6831 sayılı orman yasasına göre ‘devlet ormanları dışında bir parselin devlet ormanı olarak sayılabilmesi için, miktarı en az 3 hektar dan fazla olmalıdır’ kuralı mevcut olduğu halde, bilirkişilerin parsel başına ücret almalarından dolayı olsa gerek birçok yerde 12 metrekare, 36 metrekare ve 1-2 dönüm gibi yerler devlet ormanı olarak dava konusu olmuş yüzde 99'u devlete mal edilerek, mülk sahibine yargı masrafı da ceza olarak yükletilmiştir. Oysaki 6831 sayılı orman kanununa göre devlet ormanları dışında, bir parselin devlet ormanı olarak sayılması için, miktarı 3 hektardan fazla olması gerekmektedir. Birkaç kişinin mülkleri bir arada olmasından dolayı 3 hektarı aşıyorsa burada mülkü bulunan hissedarlardan biri kendini sorumlu müdür addederek oranın amenejman planını çizip orman idaresine vermekle oranın özel orman statüsü korunur hükmü kanunda yer almaktadır. Yapamazsa orman idaresi duruma el koyarak oranın amenajman planını çizer ve orada bulunan hissdarlardan, bir yılda, 4 eşit taksitte parasını alır ve özel orman statüsü korunur diye kanunda hüküm bulunmaktadır” diye konuştu.
Bilirkişilerin bölge dışından Ankara, İzmir ve Trakya'dan seçildiğini de kaydeden Hasan Güney “Dağınık yerleşime sahip olan ve engebeli arazide 5-6 parselin keşfini bir günde yapabilecek durumda olmasına rağmen bilirkişiler, masa başında günde 100 parsele yakın ve daha fazla parselin keşfini yaparak devleti ve vatandaşlarımızı mağdur duruma düşürmüşlerdir. İskenderli beldesinde konut, dam ve serender gibi 500'den fazla yapıtın bulunmasına rağmen bunlar keşif raporlarında ve kadastro tespitlerinde yer almadığından bir nevi bölgenin boş ve sahipsiz durumda olduğu hissini uyandırmıştır. Bu durum vatandaşımızın aleyhine olmuştur. Yıllarca bu araziler tapulu olarak kullandığı, mülkünü alıp sattığı, devlete harç ve vergi ödediği ,vatandaşın mülklerini bir nevi gasp ile ellerinden birde mahkeme masrafı ile cezalandırılan vatandaşlar ne olduklarını şaşırmışlardır. Karadeniz’deki bu haksızlık Türkiye'mizin hiçbir yerinde yoktur ve olamazda. Devletimiz geçte olsa hatasını anlayarak attığı imzaya sadık kalıp vatandaşın tapulu mülklerini fazla formaliteye tutmadan sahiplerine iade etmeli ve hatta bir nevi, yanlış ve haksız işlemlerden dolayı halkımızdan özür dilemelidir. Yapılması gerekende budur. Kanunlarımızın hükmü de bunu gerektirir” şeklinde konuştu.