Soğuk havalarda özellikle rüzgara karşı yürümenin kalp krizine neden olabileceği hatırlatan Dr. Ziyrek, şöyle konuştu: "Soğuk havanın kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Soğuk havalarda vücut ısısını düzenlemek için kalp daha fazla çalışmak durumundadır. Ayrıca, bazı hastalarda soğukla birlikte kalp damarlarında spazm gelişir ve bu durum kalp krizine neden olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalarla hava sıcaklığındaki 1 derece düşüşün kalp krizi riskini yüzde 2 oranında artırdığı saptanmıştır."

Kalp hastalarının özellikle soğuk havalarda sıkı giyinmeleri ve soğuktan korunmaları gerektiğini anlatan Ziyrek, şunları söyledi: "Soğuk havanın bir diğer olumsuz etkisi de tansiyonda yükselmeye neden olmasıdır. Bu nedenle soğuk havalarda özellikle rüzgara karşı yürümenin kalp krizine bile neden olabileceği unutulmamalıdır."
Aşırı soğuk ya da sıcak havalarda fazla efor gerektiren sporlar yapılmaması uyarısında bulunan Dr. Ziyrek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bilinen kalp hastalığı olanlar ya da kalp hastalığı için risk faktörü taşıyanlar buna dikkat etmelidir. Soğuk suda duş veya yüzme tehlikeli olabilir. Yürürken rüzgarı arkamıza almakta fayda vardır"

HAREKETSİZ YAŞAM KALP SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Hareketsiz yaşamın kalp sağlığını olumsuz yönde etkilediğini en azından işe yürüyerek gitmenin yararlı olcağına dikkat çeken Dr. Ziyrek, sözlerine şöyle devam etti: "Günümüzde teknolojik gelişmelerin getirdiği hareketsiz yaşam, çalışma hayatının neden olduğu stres ve düzensiz beslenme alışkanlığı kalp sağlığımız için risk oluşturmaktadır. Yani artık daha durağan daha stresli bir hayat yaşarken ihtiyacımız olandan daha fazla kalori alıyoruz. Peki kalp sağlığımız için nasıl bir yaşam tarzımız olmalı?
Öncelikle artık unuttuğumuz egzersizi hayatımıza tekrar yarleştirmeliyiz. Pek çoğumuz düzenli spor için zaman bulamamaktan yakınırız. Fakat en azından işe yürüyerek gelip gitmek, işyerinde asansör yerine merdiven kullanmak gibi basit önlemler bile ihtiyacımız olan egzersizin önemli bir kısmını yapmamızı sağlayacaktır. Diğer bir önemli nokta beslenmedir. Günümüzde sağlıklı beslenme için temel kural, harcayabileceğimiz kadar kalori almak, ihtiyacımız olan bu kaloriyi de sağlıklı besinlerden almaktır."
EN KOLAY SPOR YÜRÜYÜŞTÜR
Düzenli yapılan sporun kalp sağlığı açısından yararlı etkileri olduğunu kaydeden Dr. Ziyrek, şöyle konuştu: "Düzenli sporun kilo kontrolü, kan basıncı kontrolü, kan şekeri kontrolü, kan yağları seviyesinin kontrolü üzerinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca, stresle baş edebilmemize yardımcı olur, uykumuzu düzene sokar. Kalp sağlığı için önerilen spor türleri tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklete binme, hafif tempolu koşma gibi egzersizlerdir. Ancak, rekabete dayalı dayanıklılık isteyen sporlara başlamadan önce
bir hekimin kontrolü gereklidir. Bunun nedeni, istenmeyen olaylara ve hatta ani ölüme neden olabilecek potansiyel olarak tehlikeli yapısal kalp hastalıklarının tanısının konularak hastanın hayatının kurtarılabilmesidir. Bu bakımdan spora ve özellikle de dayanıklılık isteyen sporlara başlamadan önce kalbinizi kontrol ettirmeniz yerinde olur."

Spor için mutlaka spor salonu gerekmediğini anlatan Ziyrek, şu bilgileri verdi: "En kolay yapabileceğimiz spor yürüyüştür. Kalp sağlımız için günlük 30 dakika tempolu yürüyüş yeterlidir. Ancak burada unutulmaması gereken yürüyüşün belirli bir tempo ile yapılmasıdır. Kalp ve akciğer sağlığı açısından; egzersiz sırasında kalbinizin hızı, maksimum kalp hızının yüzde 50 ila yüzde 75'i arasında olmalıdır. (Maksimum kalp hızı 220- kişinin yaşı olarak hesaplanır). Bu aralıktaki kalp hızına 'hedef kalp hızı' denir. Egzersize yeni başlayanlarda, ilk birkaç ay hedef kalp hızının alt düzeylerde, yani yüzde 50 yani maksimum kalp hızının yarısı kadar olabilir. Limitlerin altında kalmak veya üstüne çıkmak anlamsızdır. Egzersize devam ettikçe efor kapasitesi artacağından kalp hızı da yavaş yavaş artacaktır. Düzenli egzersiz için ideal olan saatler, kişinin yaşam saatlerine göre değişebilir. Fakat hemen yemek sonrası yapılan egzersizin, kalp sağlığı üzerine olumsuz etkileri olabilir. Kalp hastalarında şikayetler yemek sonrası ortaya çıkabileceğinden, sporun yemekten bir buçuk iki saat sonra aç karnına yapılması uygundur. Aşırı soğuk ya da sıcak havalarda fazla efor gerektiren sporlar yapılmamalıdır."