Sahi o zaman Trabzonspor’da divan niye var.
Madem, başkanlığı aday olanlar seçilip koltuğa oturanlar;
Bizim çok yetkimiz yok
Diyorlarsa;
Niye; aday oluyorlar
Niye; aday olup milleti sandığa çağırıyorlar
Niye; Para harcıyorlar
Niye; yetkisiz etkisiz bir kartvizit için kendilerini paralıyorlar.
Oysa, yetki; yazılı değil, geleneksel gerçeklerden aldığın güçle yetkidir.
Trabzonspor Divan’ının divan başkanının ve yönetiminin çok yetkisi var.
Bilmek gerek
Yaşamak gerek
Hissetmek gerek
Kabullendirmek gerek.
Divan üzerine oturacağın bir ev eşyası değil ya..
Eğer yetkini yazılı metinden alacaksan, o zaman yazılı metinler yazılıncaya kadar Divan tatile çıksın.
Yazılsın, tatilden dönsün.
Oysa, yetkisi yok denilen divan
Kendi ayakları üzerinde durduğunda
-Yönetime yaptırım da uygular
-Yönetime, doğru yolu da gösterir
-Taraftarı ikna ederse, o gücü de arkasına alır
-Kendi ekonomik özgürlüğüne kavuşursa, gündem oluşturur
-Gündemi belirler
-Gündemi sıcak tutar
Mesela bunları nasıl yapar;
-Her ay platform şeklinde disiplini toplantılar yapar
-Kendine bağlı komisyonlar kurar(Ekonomik, transfer, alt yapı) bu komisyonlara aylık raporlar hazırlatır, bunu kamuoyu ile paylaşır
-Her ay, yönetimle toplantı yapar. Bizzat yönetimin toplandığı mekanı kullanır. Yönetim toplantıya ilgi göstermez ise kamuoyuna şikayette bulunur.
Divan manevi bir güçtür.
Özellikle Şükrü Kuleyin’in bazı projeleri, Ali Sürmen tarafından hayata geçirilebilir.
Üniversiteli Trabzonsporlulara burs gibi. Bu çok önemli. Hayatidir.
Trabzon’da bir ilginç özellik var.
Bu her kulvarda öyle.
Siyasi, ekonomik, kültür ne alan varsa oradaki bir STK’nın başına gelen, türlü mazeretler uydurur. Bu iş yapılmaz, millet duyarsız. Herkes hızarı kendine yontuyor,der.
O zaman bu tür mazeretlere sığınacaksanız; o divanda oturmayın kalkın.
Trabzonspor Divan’ı şehrin üçüncü güçlü STK’sıdır.
Birincisi; Siyasi partilerdir
İkincisi; TTSO’dur
Üçüncüsü de; Trabzonspor Divanıdır.
Zira her ikisinin her kademesindekiler Divan üyesi ve yöneticisidir..
Yeter ki Divan gücünü bilsin…
