Türkiye'de taraftarlar Trabzonspor'un gasp edilen hakkının geri verilmesi için bas bas bağırırken.

Spor yorumcularının bir çoğu "Şampiyonluk kupası Trabzonspor'undur derken.
Küme düşmesi gereken bir takımın taraftarları İstanbul Taksim'de, teknik direktörleri ve yöneticileri ile birlikte gövde gösterisi yaparak, alehlerine çıkabilecek bir karara karşı yetkililere göz dağı verirken.

Buna karşılık vermeye çalışan Trabzonspor taraftarı, İstanbul'da yaptığı yürüyüşlerinde yalnız bırakılırken.

Galatasaray bu olaylara müdahil olmamasına rağmen "Klüpler Birliği'nden çıkarız ifadesini yüksek sesle deklere ederken,
Yüreği Trabzonspor aşkıyla yanıp tutuşan, takım yenildiği zaman morali alt üst olan, Trabzonspor yendiği zaman çocuklar gibi sevinen mutlu olan bir Trabzon evladı… Trabzon'daki yatırımları ile binlerce kişiye istihdam sağlayan bir Trabzon sevdalısı çıkıp diyor ki….

Trabzonspor taraftarının haklı isyanına gönülden katılıyorum.

Trabzonspor 2010-2011 sezonu şampiyonu Trabzonspor'dur.

Bunun aksini kimse inkar edemez…

Trabzonspor'a kupasının derhal verilmesi gerekir.

Fakat Trabzonspor yönetimi hakkını hakkıyla arayamamaktadır.

Trabzonspor’un hakkını arayanları yalnız bırakmaktadır.

Mevcut yönetimimiz, UEFA'nın 1 günde tescillediği şampiyonluğu aylardır bize vermeyen TFF'ye her hangi bir baskı yapmayacak kadar acz içindedir.

Bu duruş, adeta TFF'nin ve Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürmektedir.

Demir tavında dövülür,
UEFA Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi'ne çağırdığı gün, bu haklı gerekçeyle gereken baskı yapılıp Trabzonspor'un şampiyonluğu tescillenmeliydi.
İddaneme beklenecek dendi. İddaname açıklandı. Şimdi de mahkeme mi beklenecek?

Uzun yıllar sürebilecek bir dava sonrası bize verilecek kupanın ne anlamı var?
Trabzon'da yöneticilik yapmış birçok kişi ile konuştum. Yapılan eleştirileri dinledim. Genel kanı "Söylenen sözler doğru, ama zamanlama yanlış"…
Doğrunun zamanı, mekanı olur mu?

Süleyman Varlıbaş "Bu yönetim başarısız, ben başkan adayıyım, ben kupayı geri alırım mı? demiş.

Takım kötü oynuyor, transfer politikası yanlış, Sadri Şener o oyuncuyu almamalıydı mı? demiş.

Takımın, teknik heyetin veya futbolcuların moral motivasyonuna zarar verecek bir kelam mı etmiş.

Kimsenin avukatlığını yapmak bize düşmez fakat bu zamanlama meselesi bayağı kafama takıldı.

Neymiş efendim, takım iyiye gidiyor, transferler iyi şimdi zamanımıydı.
Eleştiri niye yapılır, yanlışları engellemek için değil mi?

Takım kötüye giderken eleştirmek, düşene bir tekme daha vurmak anlamına gelmez mi?

Eğer Trabzonspor bu sezon şampiyon olursa "Efendim takım şampiyon oldu, geçen seneki kupadan vazgeçelim mi" diyeceksiniz.

Böyle bir savunma, böyle bir demeç böyle bir düşünceye ben hayır diyorum.
Trabzonspor taraftarıyla, Trabzon lobisi ile, sivil toplum kuruluşları ile, işadamları ile biraraya gelip şampiyonluk kupasını anasının ak sütü gibi helal olan başarısının temsili olan kupasını geri istemelidir.

Kupanın geri alınması adına atılan her hamleye destek verilmelidir.

Haklı talepler tenkit değil, taktir edilmelidir.

Kraldan çok kralcı olmanın manası yok.

Süleyman Varlıbaş'ın talepleri doğru ve yerindedir.

Zamanlamasında da tenkit edilecek bir durum yoktur.

Bu kupa Trabzonspor'un hakkıdır ve geri alınmalıdır. Dünyanın tescillediği bir şampiyonluğu bize vermemek adına bir taraftlarını yırtan Fenerbahçeli TFF'ye gereken ses, gereken ders verilmelidir.

Bunu istemesi gereken önce takımın başındaki isimlerdir.

Camiayı biraraya getirecek, ateşleyecek olan bu kulübün yöneticileridir.

Evet demir tavında dövülür, ama ne yazık ki iş seyrine bırakılmakta birilerinin ekmeğine yağ sürülmektedir.