Trabzon’da iki yıl önce hizmete açılan ve kısa sürede marka haline gelen ‘Fındık Ocağı’, fındık bahçelerinden aldıkları fındıklardan yaptıkları el yapımı çikolatalarıyla yurt geneline yayılıyor. Şimdiden yoğun ilgi gören el yapımı çikolatalar için  franchising talepleri bile gelmeye başladı.

Kaliteli Trabzon fındığını tanıtmak amacıyla kurulan, dededen fındıkçı bir ailede yetişen dört kız kardeş Seyyare, Demet, Sinem ve Kübra Sungur’un açtıkları fındık butik işinde kısa sürede kendilerini kanıtladılar.

Fındıkta dikim artık 10-15 ağaçlı şekilden çıktı, tek ve ikili dal sistemine dönüştü. ‘ocak’ şeklide gelecekte tarihe karışacak gibi gözüküyor. Zaten Sungur kardeşlerde bu yüzden fındık ocağını unutturmamak adına işletmelerinin adını ‘Fındık Ocağı’ koydu.


Belçika’nın en ünlü çikolata markası Callebaut markasının İstanbul’daki Çikolata Akademisi’nde iki yıl eğitim alan firmanın müdürü Seyyare Sungur, Kaşüstü’nde butik bir mekan olarak kurdukları Fındık Ocağı’nda haftada 50 kg. fındık sattıklarını söyledi.

Ürettikleri tüm çikolata ürünlerine fındık kattıklarına dikkat çeken Sungur, “Fındığı paket şeklinde satıyoruz. Çikolatanın yanı sıra yüzde 92 oranında fındık katkılı fındık ezmesi de üretiyoruz. Ayrıca fındık ezmesinde çok iddialıyız da diyebilirim. Buna ilave fındık ezmeli çikolata, fındıklı sufle, zencefilli, tarçınlı çikolata ve şeftalili, karpuzlu çikolatalar da üretiyoruz” dedi.

Fındık Ocağı’nın iki yıllık süre zarfında hedefini tutturduğunu ve ileride büyük kentlerde bilinçli müşteriye ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Seyyare Sungur şöyle devam etti: “Franchising talepleri aldık ve değerlendiriyoruz. Ürünlerimizi taze satabilmek adına İstanbul’da küçük bir üretim atölyesi de kurduk. Buradaki ve Samsun’daki müşterilerimizden franchising talepleri var. Çok para kazanma hırsımız yok. Amacımız kaliteli ürün üretmek. Butik ve özel bir iş yapıyoruz sonuçta. Fabrikasyon yapmadan franchising taleplerini değerlendirerek bu alana doğru geçiş yapmayı planlıyoruz. Gıda sektöründe kadınların daha çok olması lazım ama ne yazık ki yok. Çünkü biz gerçekten çok özverili çalışıyoruz. Karadeniz kadınının elinin tadı çok iyidir ve değdiğini güzelleştirir. Biz daha hassas bakıyoruz ve daha özenli çalışıyoruz kadınlar olarak. Üretim alanımızı daha da artırmak istiyoruz. Bu hedeflerimiz arasında var. Yetiştirememek gibi bir sıkıntımız yok. Belki ayrı bir üretim tesisi de kurabiliriz. Fındık Ocağı’nı birkaç bayilikle Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya hatta Bursa’da Türkiye’nin büyük illerinde duyurmak istiyorum. Bilinçli müşteriye ulaşmak en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor”.