Kavak sunta, levha ve ahşap üzerine özel çiviler ve renkli bakır telleri kullanılarak yapılan filografi ürünleri ve çeşitli ağaçlar kullanılarak yapılan sepet örme sanatı ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. 
Alacahan’ı tanıtmak için hem sergi hemde workshop düzenlediklerini belirten Filografi (Çivi sanatı) Öğretmeni Şennur Doğan, “Yıl boyunca yapılan ürünleri sergiliyoruz. Sergilenen ürünleri öğrencilerimiz yapıyor. Boş zamanlarını daha verimli geçirmek için kursumuza gelen her yaştan öğrencilerimiz var. Anneler çocuklarını bizlere emanet ederek bilgisayardan uzaklaşıp bir hobi edinmelerini istiyorlar. Bu sanat insanlara terapi gibi geliyor. Ayrıca sınıf ortamı olduğu için sosyalleşme ve arkadaş edinme fırsatı buluyorlar. Farklılık, tasarım ve yenilikçi olmayı seven herkesi bu sanatla uğraşmaya bekliyoruz” dedi. 
Filografi sanatını Türkiye’ye film olarak 1970’li yıllarda Saim Devrilmez’in getirdiğini söyleyen Doğan, “Kütüklerin, çerçevelerin, aynaların üzerine çalışmalar yapıyoruz. Çalışmalarımızda Işık yansımasını çok güzel verdiği için renkli bakır teller kullanarak çeşitli objelerle süslüyoruz” diye konuştu. 
4 yıldır Alacahan’da Filografi sanatı ile ilgili çalışmalar yaptıklarını dile getiren Çivi sanatı öğretmeni Doğan, “Çivi ile olan işleri genelde erkeklerin yaptığı algısını olduğu için bu sanatı sanat olarak görmüyorlardı. Atölyemize geldikten sonra biz çivi ile telin bu kadar uyumlu olduğunu düşünmemiştik diyorlar. Çivi ve tel ile yapılan bu sanatta ortaya çıkan ürünlerde çiviyi göremeyince biz kendimizi başarılı sayıyoruz. Demekki çok iyi bir şekilde işlemişiz diyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Sepet örücülüğü ürünlerini modayı takip ederek yaparsak unutulmasını engelleriz” 
"Sepet örücülüğü unutulmaya yüz tutmuş bir sanat ama biz bu sanatı günümüz şartlarıyla uyumlu hale getirerek, modayı takip ederek yaparsak bu sanatın unutulmasını engelleriz" diyen Sepet Örme Öğretmeni Derya Karaosmanoğlu, “Geçmişte sepet yük taşımak için, meyve toplamak için kullanılmış. Şimdi şartlar değiştiği için sepetlerin de kullanım alanları değişti. Artık aksesuar olarak ilgi görüyor. Bizde insanların talebine çanta, abajur, lamba gibi ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Böylelikle sepet örme sanatının kaybolmasını önlemeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 
Sepet örme sanatının ağaçlardan ve bitkilerden oluşan malzemelerden yapıldığını ve geçmiş zamana bakıldığında kullanılan malzemenin değiştiğini söyleyen Karaosmanoğlu, "Sazlık, bağlık, selvi gibi bir çok ağaçtan örülebilir. Eskiden ihtiyaça yönelik kullanılan bu sepetler şimdi aksesuar olarak kullanılıyor. Şu an en çok örme çantalar moda. Ekonomik olarak kazanç sağlamak isteyen öğrencilerimiz şu an en çok tercih edilen çantaları yapıyorlar. Bunların dışında kapı süsleri, masa, sandalye gibi sepet sanatının içine giren bir çok ürünü de öğrencilerimizle beraber yapıyoruz. Bitkilerden, yosunlardan, muz kabuklarından çantalar dizayn ediyoruz. Mümkün olduğu kadar günümüzde popüler olan ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.