Tüketimin arttırılmasında fiyat birinci derecede faktördür. 

Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Başkanı Edip Sevinç, fındıkta azami düzeyde dikkate ve buna bağlı olarak da düzenlemelerin yapılması gerektiği bir dönem yaşandığına dikkat çekerek, "Türkiye'de verim düşüyor, diğer ülkelerde ise dikim alanları ile üretim artıyor" dedi.

Türk fındığının en büyük alıcıları arasında genelde ilk sırada yer alan Almanya'nın  Köln kentinde düzenlenen dünyanın en büyük Uluslararası Şekerleme Fuarı'nda (ISM), Türk fındığının tanıtımı amacıyla Fındık Tanıtım Grubu da katıldı. 

FTG ve aynı zamanda Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı da olan Edip Sevinç, fuarda yaptığı açıklamada  Türkiye'nin yıllık 230 ile 260 bin ton iç fındık ihraç ettiğine dikkat çekerek, sektörün üretimden tüketim aşamasına kadar bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Bugünlerde Türkiye'de kabuklu fındığın fiyatının 11 TL. civarında olduğunu hatırlatan Edip Sevinç; "Fındığın kilosunun üreticiye maliyeti ise en fazla 4-5 liradır. Hiçbir tarım ürününde bu kadar kâr olamaz" dedi.

Sürekli olarak fındığın fiyatının artmasını istemenin doğru olmadığını ve fiyatı piyasanın belirlemesi gerektiğini dile getiren FTG Başkanı Sevinç, fiyattan çok, yurt dışı talebin artmasının daha önemli olduğunu vurguladı.

ÜLKELER FINDIK DİKİYOR..

Edip Sevinç, son yıllarda birçok ülkenin fındık ekimine başladığına dikkati çekerek şunları söyledi: 

"Hepsinden daha tehlikelisi, fındık fiyatlarının yüksek olmasının etkisiyle, alternatif ülkeler başta Gürcistan, İtalya, ABD ve Azerbaycan olmak üzere her geçen yıl üretimlerini daha da arttırıyorlar.

Türkiye'nin üretim tekeli, bununla da bağlantılı olarak ihracat tekelinin kırılma endişesini yaşıyoruz. Bu durumdan biz ihracatçılar zarar görmeyiz. Ucuz alır ucuz satarız. Pahalı alır pahalı satarız. Ama ülke zarar görür. Sektör zarar görür. En başta da üreticimiz, köylümüz zarar görür."

FINDIK VERİMİMİZ DÜŞÜYOR

Türk fındığında verimin giderek azaldığını da belirten Edip Sevinç, "Dönüm başına verim 80 kilolara, 75 kilolara kadar düştü. Rakiplerimizde 150-200 kilo üretenler var. Dolayısıyla bu da ciddi bir problem. Bu sorunu mutlaka maliyetleri de düşürerek çözmeliyiz" diyerek, her üründe olduğu gibi fındıkta da her bakımdan istikrarın çok önemli olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Fındık fiyatının artması dünyada talebi azaltacaktır. Dünyada talebin artması için fındığın bol ve ucuz olması lazım. Önce tedarikinin sürekli olması gerek. Yani fındık kullanan sanayi, 'yarın fındık bulamayabilirim, bugün marketlerle bir anlaşma yaparım bağlanırım ama yarın Türkiye'de bir şey olursa fındık bulamam' endişesine kapılmamalı. İkincisi fiyatın stabil olması gerekir. Fiyatların yüksek olmasından her zaman şikayetçi olmazlar. Mesela o don senesinde 'fiyatlar çok yükseldi' diye asla şikayet etmediler. Çünkü bu kaçınılmazdı. Ama hem fındık var, hem fiyatlar yüksek hem de tedarik zincirinde sorun var. O zaman böyle bir ürüne kimse yatırım yapmaz. Tüketimin arttırılmasında fiyat birinci derecede bir faktördür."