Savaşçı Amazon kadınlarınca üs olarak kullanıldığına inanılan ve 4 bin yıllık geçmişe sahip olduğu tahmin edilen adada eşiyle yaşayan Hasan Başer (60), Giresun Valiliği'nin izniyle adadaki kulübesinde yaşamını sürdürüyor.

Adadaki ilginç yaşamı AA muhabirine anlatan Başer, 13 yıldır Giresun Adası'nda gönüllü bekçilik yaptığını söyledi.

Giresun Belediyesi'nde temizlik işlerinde çalıştığını ve emekli olduktan sonra bir süre balıkçılık yaptığını belirten Başer, daha sonra doğaya duyduğu ilgiden dolayı Giresun Adası'nda yaşamak istediğini ifade etti.

Giresun Valiliği'nin izniyle adada doğayla iç içe yaşadığını ve aynı zamanda adanın korunması görevini üstlendiğini anlatan Başer, "Kalp hastasıyım, eşim de şeker hastası. Adanın bize iyi geleceğini düşünerek buraya yerleşmeye karar verdik. İlk zamanlar alışmakta zorlandık ama artık burada olmadan yapamıyoruz. Eşimle kalan ömrümü burada geçirmeye niyet ettim" dedi.

Doğaya ve denize aşık olduğu için adaya yerleştiğini vurgulayan Başer,

"Balıkçılığı çocuklarıma bıraktım. Burada hiçbir zorluk çekmiyoruz. Bir şeye ihtiyacım olduğunda oğlum getiriyor. 15 günde bir Giresun'a gidiyorum. Erzak alıp, tatlı suda yıkanıp tekrar adaya dönüyorum" diye konuştu.

Adada şehir yaşantısına göre daha mutlu olduğunu kaydeden Başer, "Kente gittiğim zaman 3 gün duramıyorum, içim sıkılıyor, kendimi buraya atıyorum. Bu yeşili ücret almadan koruyorum ve korumaya devam edeceğim. Bu yeşili ve bu tarihi güzelliği hep beraber korumamız gerekiyor. Doğayı koruma noktasında insanların bana yardım etmesi gerekiyor" ifadelerini kulandı.

-"Herkül gelse çay demlerim"-

Adayla ilgili çeşitli efsanelerin olduğuna işaret eden Başer, geceleri genellikle geç saatlere kadar uyumadığını ve adayı gece gezdiğini söyledi.

Sadece geceleri hazine avcılarının adaya gelmeye çalıştığını anlatan Başer,

"Benim burada olduğumu anlayınca küreklerini bırakıp kaçıyorlar" dedi.

Geceleyin adada gezintiye çıkmanın çok keyifli olduğunu dile getiren Başer, şunları kaydetti:

"3-4 gecenizi burada geçirdikten sonra buranın ne kadar muazzam bir yer olduğunu göreceksiniz. İnsanlar sıcaklardan bunaldığı zamanlarda, Temmuz ve Ağustos aylarında ben yün yorganıyla uyuyorum. Bunu gelip yaşayıp görmek gerekiyor. Adanın en güzel yanı temiz havası, egzoz dumanı yok, korna sesi yok, doğal ve sakin. Doğayı seven ve kıymetini bilen herkesin başımızın üstünde yeri var. Yere çöp atan vatandaşları görünce onların çöpünü toplayıp ellerine veriyor ve bir daha böyle davranacaksanız adaya gelmeyin diyorum."

Başer, Yunan mitolojisindeki Altın Post efsanesinde Herkül'ün altın postu aramak için adaya geldiğinin rivayet edildiğini anımsatarak, "Herkül buraya gelse ona güler yüz gösterir, bir bardak çay demler veririm" ifadelerini kullandı.