61SAAT HABER SERVİSİ Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon’da imar Konuları ile ilgili gündemi değerlendiren bir basın toplantısı düzenledi. Zorlu Grand Otel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Gümrükçüoğlu, özetle şu şekilde konuştu:
Trabzon’da, imarı geçirilmemiş metre karesi kalmayacak şekilde çalışmaları yürütüyoruz.
Hangi konuda olursa olsun, konunun ilgilileri ve tüm kamuoyu bilir ki Büyükşehir Belediyesi olarak bütün uygulamalarımız şehrin geleceği ve herkesin hakkı dikkate alınarak ilgili yasa ve yönetmelikleri göre yapılmaktadır.
Şehrin ve toplumun bu konularından biri olan Büyükşehir Belediyesi İmar uyglamalarında arsa sahiplerinin, müteahhitlerin hak ve hukuku neyse Trabzon’da yaşayan 768 bin insanımızın toplumsal hak ve hukuku da gözetilmek mecburiyetindedir.

38 BİN KONUT İNŞAAT RUHSATI VERİLDİ
2014 yılı mahalli seçimleri sonrası Büyükşehir olacak Belediye tarafından Trabzon’umuza da yerine getirileceğini görenler, ki bunlar tek tek şahıslar veya inşaatçılar olabilirler, belde, ilçe, il döneminde ilgili belediyelerde seçim öncesi bir büyük acelecilikle 38 bin konutluk inşaat ruhsatını Trabzon sathında almışlardır. Bu acelecilik herkesin, 2014 Büyükşehirle beraber imar konusunda nasıl bir yol izleyeceğinin bilinmesindendir. Yani 2014 sonrasında Büyükşehir Belediyesi şehrin bil cümlesinin bildiği ve kanunun gerektirdiği yetki ve sorumlulukları uygulamaktadır.
Maalesef 2014 sonrasında da sekiden olduğu gibi çeşitli manevralarla kanuni imar uygulamaları delinmeye çalışılmıştır.
En önemlisi de şehrimizin sahibi olarak yaşayan vatandaşlarımız ve şehrimize dışardan gelenler emen hemen tamamı, otobüste, sokakta, kahvede, gezdikleri yerlerde kısacası her vesile ile her ortamda belli bölgelerimizde ki yüksek ve yoğun yapılaşmayı, “Beton mezarlıklarını, yapmaktasınız. Bu şehrin geleceğini karartmaktasınız” diyerek eleştirmektedirler. “Hani yeni Çukurçayır’lar yapılmayacaktı, bu yapı yoğunluk artışı ve yüksekliklere hangi alt yapı cevap verebilir ki” diye feryat etmektedirler. Bu büyük toplumsal tepkiye kulaklarını tıkayanlara buradan duyurulur.

BÜYÜKŞEHİR’DEN TADİLAT İSTEME HAKKI YOK
Şimdi buradan hakkı-hukuku – adaleti tekrar ilen edelim;
“2014 mahalli seçimlerinden beri yeni revizyon imar planları yürürlüğe girene kadar, 2014 seçimi öncesinde ki var olan imar haklarında Büyükşehir’in her hangi bir kısıtlaması ve yasağı söz konusu değildir. Ve hiçbir zaman da olmamıştır. Yani daha önce mevcut olan imar planına göre ruhsat almak isteyenin ilçeden veya büyükşehirden tadilat isteme ihtiyacı yoktur. İnşaat ruhsatı zaten alır”
Peki problem nedir? Mevcut imar planında ki imar hakkını kentsel tasarım sunarak yüksek kat talepleri içeren tadilatları ilçede veya Büyükşehir’de kabul ettirme ısrarıdır.

GİRİŞİMLERİ HOYRATÇA SÜRÜYOR
Bu girişimler hoyratça sürerken bizim derdimiz ise şu idi; Tüm ilçelerde ortak imar bütünlüğü sağlamak ve şehrimizin imar ilgili gelecek vizyonunu belirlemek için çevre düzeni planı çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor ve onay süreçlerindedir.
Bu çalışmaya rağmen, şimdi ki süreç içinde de vatandaşlarımız ve kamunun imar tadilat teklifleri ilçesinde görüşüldükten sonra Büyükşehir Belediye Meclisinde görüşülerek müspet veya menfi veya ilçeden gelen şekli değiştirilerek karara bağlanmıştır. Fakat iyi bilinmeli ki  “Ben tadilat projesi yaptım, getirdim, ilçe de kabul etsin, Büyükşehir’de kabul etsin. Anlaşma yaptım, dairelerimi de sattım” diye akıllara ziyan ülkemizin hiçbir yerinde örülmeyen bir kanunsuzluk olamaz. Yani hiç kimse kendisini her yerin yerine koyup da karar veremez. Bir de 2014’den öncekiler yaptı bende yapayım” diyenlere şehir adına diyoruz ki, “Bir ormanın yangınında mesela yarısı yandı diye diğer yarısı da yansın denemez”
 
TRABZON’UN ACİL KONUT İHTİYACI YOK
Elde ki konut stoku, alınan inşaat ruhsatları ve devam eden inşaatlara karşılık daire satış rakamları mukayese edildiğinde şehrimizde yeni konut yapımının aciliyet olmadığı da bir gerçektir. Bu konuda ki son cümle: “Kimin ne müracaatı varsa, bunlar Belediye Başkanı da olsa bireysel tercihlerle değil, Büyükşehir Belediyesi meclis kararları ile sonuçlandırılmaktadır.
2014 mahalli seçimi öncesi 38 bin konutluk ruhsat alınmıştır. 38 bini 4 ile çarptığımızda 152 bin nüfus eder. Trabzon’un 2014 nüfusu 766 bin 872, 2015 nüfusu 768 bin 417$dir. Nüfus artış sayısı bin 635 kişidir.
Bu kadim şehrin, bu tarihi şehrin bütün yaşyanlarını, basın yayınını, sivil tolum kuruluşlarını, meslek odalarını resmi kurumlarını, şehri gelecek nesillere ve dünyaya beton mezarlıkları haline getirilmemiş, şehirciliğin ve tabiatın en güzel uyumu ile dünyanın en iyi yaşanabilir kentlerinden biri olarak devredebilecek için en başta lazım olan, imarına sahip çıkmaya davet ediyorum.

SORULAR VE CEVAPLAR:
SORU: Trabzon’un konut ihtiyacı olmadığı halde, konut fiyatlarının yüksekliği…

CEVAP: Rant sağlama diye bir şey fiyatta olmaz. Bu iş alıcı satıcı arasında ki iştir. Ben bir daire yapayım bu daireye isteyeyim 900 bin lira bunun alıcısı olmazsa kendi kendime söyleyeyim… İsteyen alsın istemeyen alsın diyebilir. Bende giderim 150 bine 200 bine satandan alırım.
Ben kamuda da ebedi hayatta da bunun hesabını en iyi şekilde veririm. 2014 yılı mahalli seçimleri gelirken yasa ve mevzuatı uygulamamak diye bir şey olamaz. Gelen ruhsat müracaatlarının mevzuata uygun olanını imzalamıştır. 7 Beldeyi Danıştay’ın oluru ile birlikte Bütünşehir Kapsamına almıştık. Kaşüstü’nü katamamıştık. 7 Beldenin bütün şehir içine alınmasını idare mahkemesinden Yalıncak için durdurdular. Bana göre son derece yanlış hukuki karardı. O kararı verenlerde, o kararla birlikte uygulamaya geçenler de kamuoyunun önünde.

O durdurma kararından sonra bir haftalık süre içinde, bağlanacak olan bölgelerde ki imarların onayı diye bir husus getirildi. O bir hafta içinde belde belediyesi, kendi görüşüne kendi isteğine kendi talebine uygun hangi şehir plancısı varsa onu getirip bir hafta içinde yalıncağı katleden imar değişikliklerini ben yaptım oldu diye yürürlüğe koydu. Bir haftada olmayanları da defteri kalemi nasılsa içine soktu. Neticede orada iller bankası gibi kamu kuruluşu bile orada ki zemin lojmanlarını 2 kattan öteye geçirmemişken, vatandaşlar orada 2-3 kattan öte bina yapılmayacağı hesap edip bu katliam bu şekilde imzaya atıldı. Ben sorumluluğumu yerine getirdim ve ilgili yerlerin hepsine bunu ilettim.
 
SORU: Yüksek kata direnerek şehrin ekonomisine olumsuz etki mi yapıyorsunuz?

CEVAP: Rakamlar ortada… Bunun cevabı sıfır… Makul olan doğru olan bütün inşaatlara ruhsat verilmiş ve devam ediyor. Yüksek kat talebi ile birlikte, uygun olmayan yüksek kat talepleri yerine getirilmemişse bu bir engel teşkil etmemiş. Neyi engelliyoruz. Düdük gibi binaları çıkıyorlar, bu şehrin siluetini engellemeyin diyoruz.

Şahsımın yanlışını ne görüyorsanız şikayet edin. Benim için yaptığım her uygulama, kişisel yetkilerimle attığım imzalar dahil olmak üzere büyükşehir belediyesi olarak da Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Savcılığı, Mahkemeye şikayet edilmesinden ve bunun hesabını vermekten memnuniyet duyarım.

Yalıncak binasında çalışırken Ramada otel’in yanında ki binaları gördüm. Dediler ki Ramada Otel’in eş değer kot seviyesini alıp aynı kat yüksekliğine kadar yapabilmesi münasebetiyle ilçe belediyesi bu şekilde ruhsat vermiş. Onun bir havaalanı tarafında ki yer imarda spor alanı olarak görülüyor. Oranın sahibi de mahkeme vasıtasıyla konuta açma teşebbüslerinde bulunuyor. Bu konuda sizlere son derece hak veriyorum. Bize bu yapılar üzerine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, acil olarak bize yazı yazınca Mania Planı yaptık. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne gönderdik. Yok ondan sonra ikini çalışma yaptırdık, Alüminyum Çerçeve olmazsa şu kadar olur bu kadar olur..

Pelitli’de ki kentsel dönüşüme imza atan Erdoğan Bayraktar.. O zaman belediye başkanı Ömer Kayıkçı… Adam oranın dayağını yemiş lafla sözle.. Biz de o arada işittik tabi. O iş bir noktaya geldi. Kişilerin yerlerinin paraları verildi, daire isteyenlerin bir yarısına verildi bir yarısına projesi hazırlandı…

Ortahisar Belediyesine, artı muhatabı TOKİ olarak devrettik.

CENGİZ ÇOLAK: Bir tanesini şahıs aldı 3 tanesinin de bugünlerde ihalesi var.  4 Parsel. TOKİ 1 parseli sattı 3 tanesi de satılacak. İmarında Mania planına göre yapılacak.

SORU: Doğalgaz ile ilgili yaptırım uygulanacak mı?

CEVAP: İşi ve vazifesi olmayan herkes beyanat veriyor. Bu işi yürüten kim. Bu işin ortağı Büyükşehir Belediyesi.. Masrafını yapan Büyükşehir Belediyesi.. Yapımcı firmaya destek göreceksin diyen biz.. Bu işin ağzına gelen avır zavır konuşmasını yadırgıyorum. Ben şuna taraftarım, buna taraftarım fuzuli konuşmalar. Biz şuan da yüzde 58 – 60’a ulaştık kullanım alanında.
Diyelim ki biz bir yaptırım uyguladık. Millete ceza kesmeye başladık. Benim ceza keserek iş yaptırma diye bir alışkanlığım genel olarak yok. Şehrin sakinlerini ve insanlarını bu şekilde icbar etmek mecbur etmek gibi bir alışkanlığım yok. Ama tabi sizin dediğiniz gibi şehrin sağlığı, kaldırıma yığılması doğru şeyler değil. Tolum adına ceza işliyorsunuz. Ama bu konuda bir mevzuat var. Bu konuda vatandaşa ceza kesemezsiniz. 
Bu konuda uygulamaya kalkıpta Danıştay’ın aleyhte verdiği bir karar var uygulamazsınız diye… Hava kirliliğini önleyeceğim diye al sana ceza diyorum. Adamcağız da verdi dilekçe. Müeyyide var, mevzuat var, Danıştay’ın kararı var.
Bu örnekler önümüzde duruyor hala konuşuyoruz. Ya bir incele önce.. Bunu geçen sene de söyledim. Bir yıllar önce de söyledim. Ya arkadaşlar fuzuli konuşmaya gerek yok…
 
SORU: Belediye başkanları ile sorun mu yaşıyorsunuz.. Konuşmuyor musunuz?

CEVAP: Ben 18 belediye başkanının çalışma arkadaşı olarak gördüm. Samimi duygular. Onlarla her zaman görüşüyoruz. Her birinin bölgesine de büyükşehir belediyesi olarak hizmet ve yatırım götürüyoruz. Her zaman her konuyu görüşmeye açığız. Bunu iki cümle ile tamamlamak istiyorum. İlçe Belediye Başkanı arkadaşlarımın gönüllerini kırmadan, onların da aynı hassasiyetleri taşımalarını istiyorum. Hassasiyet dediğimiz kanunlar, müeyyideler, mevzuat. Kişinin hak ve hukuku kişiye, toplumun hak ve hukuku topluma.. Türkiye’nin hiçbir yerinde büyükşehir belediye başkanları, hiç biri ilçelerinde ki belediye başkanlarına benim kadar toleranslı, benim kadar diyaloğu sürdürme noktasında diyalog içinde olduğunu zannetmiyorum.

SORU: İlçe Belediye Başkanları neden yüksek katlı binalara karşı çıkılması noktasında karşı çıkmıyor…
CEVAP: GENEL SEKRETER DAVUT ÇAKIR: Trabzon’da parsel bazında yaşandığı için bu sorun yaşanıyor. Bölgelemeyi çalışıp geldiğinde bu problem çözülür. Vatandaş bakar burada ki kat budur… Bölgeleme yapıldığında bitmiş olacak. O zaman vatandaş da nereye ne yapıldığını bilmiş olacak.