Gümrükçüoğlu, “Ayasofya Müzesi cami olarak ibadete açılmalıdır. Bu haktır hukuktur, icap edendir. Camiye çevrilirse gelen turist sayısında azalma olacağı ifade ediliyor. 2011 yılında Ayasofya’ya gelen turist sayısı 150 bindir. Ben turist sayısında azalma olmayacağını yaşayarak görelim diyorum” dedi..

TRABZON Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamasıyla gündeme gelen Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrilerek ibadete açılması konusunun peşini bırakmıyor. Gümrükçüoğlu, “Ayasofya Müzesi cami olarak ibadete açılmalıdır. Bu haktır hukuktur, icap edendir. Camiye çevrilirse gelen turist sayısında azalma olacağı 1xbet ifade ediliyor. 2011 yılında Ayasofya’ya gelen turist sayısı 150 bindir. Ben turist sayısında azalma olmayacağını yaşayarak görelim diyorum. Aynı turistler İstanbul’daki Ayasofya’yı ziyaret ederken, Sultanahmet Camii’ni de ziyaret ediyorlar. Dolayısıyla Trabzon’daki Ayasofya cami de olsa ziyaret edilecektir. Hiçbir şey kaybedilmeyecektir. Özetle ülkenin sembolü ve bir yerin Müslüman yurdu olmasının tescili demek olan Ayasofya mutlaka ibadete açılmalıdır” dedi.

TAPU SENEDİ ORTADA
Gümrükçüoğlu Trabzon halkının her inanca saygılı olduğunu ifade ederek, “En tipik  geçmişteki örnek Sümela Manastırı’nın ibadete açılmasıdır. İnsanları zorlamıyoruz. Yılın bir günü ayin yapıyorlar. Oysa Sümela Manastırı aslında hukuki statüde müzedir. Bakın biz temel insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde saygımız nedeniyle yılın belli ayında ibadet edebilirsiniz diyoruz. Hani orası ören yeriydi, Şimdi itirazlar geliyor. Orası efendim müzeymiş, dolayısıyla orası ibadet yapılamazmış. Hak ve hukuku doğruluğu takip edelim. Hiçbir şeyden imtina etmeyelim. Ayasofya Müzesi’nin tapu senedi ortadadır. Bu tapu senedinde Ayasofya’nın sahibinin Fatih Sultan Mehmet Vakfı’dır demektedir. 1461’de Fatih Sultan Mehmet güneyden gelerek Trabzon’u fethederek, ‘Trabzon fethedilmeden İstanbul’un fethi tamamlanmamış olurdu’ demiştir. Fatih Sultan Mehmet zamanında camiye çevrilmiyor ama onun vakfının malıdır. Burası Müslüman yurdu olduğuna göre, Fatih Sultan Mehmet Vakfı’nın tapuda malı olduğuna göre onun adına Vakıflar Genel Müdürlüğü idari tasarruf yetkisindedir. Buna bağlı olarak Ayasofya cami olarak ibadete açılmalıdır. Fatih Vakfı’na ait olan bu yer Fatih’ten sonra cami yapılmıştır ama tapuda ne olduğu açık olarak yazılıyor. Tasarruf sahibi açık olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüdür. Bu tapu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur” dedi. 

MANEVİ SORUMLULUK
BUNU GEREKTİRİR
Gümrükçüoğlu Ayasofya’nın müze olarak kalması gerektiğini düşünen kesimlerin ortaya koyduğu argümanlara da itiraz ederek, “’Sanki camimiz yok’ deniyor. Var tabi. Peki soruyorum cami sayımız artsa ne olur, memnun oluruz. Cami istersek gene yaparız deniyor. Bu anlayış Türkiye Cumhuriyeti tapusu senedine göre icap eden ve hak olandan hiç kimsenin vazgeçmesine neden olmaz. Ayasofya Trabzon için sembolik manada çok büyük bir önem arz ediyor. Sonuç olarak şunu açık ve net olarak söylüyorum. Ayasofya Müzesi cami haline getirilmelidir. Manevi sosyal mesuliyet, sorumluluk bunu gerektirir. Aksi bir durumda hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz” ifadelerine yer verdi.