61SAAT HABER SERVİSİ - Samet Emirzeoğlu

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Kaşüstü mevkiinde yapılan yüksek katlı binaların şehrin görünümünü bozduğunu ifade ederek, ruhsatın ilçe belediye tarafından verildiğini ancak hesabın büyükşehire sorulduğunu söyledi. İlçe belediye başkanının bu tür binalara izin vermemesi gerektiğini vurgulayarak, "Kanunsuzluk yapanların takibini yapıyorum ve sonuna kadar da yapacağım. Kaşüstü'nde katliam yapılıyor. Bunu kamunun vicdanına havale ediyorum. Büyükşehir olacağımız zaman 15 gün önceden danıştay kararı durdurularak bir gece baskını gibi evraklara imza atılarak bu katliam gerçekleştirilmiştir. Normalde 10 bin metre kare inşaat yapılacak bir yere 40 bin metre kare inşaat yapılıyor. Plan notları kaldırılsın dedik.

Adam 10 kata kadar izin almışsa plan notları kaldırıldığında 7.katta ise inşaat orada dursun, son 3 katını yapmasın. Eğer 10 katı yapmışsa bunu da heba etmeyelim. Şehrin geleceğini tehdit etmeyelim. Gidelim Kaşüstü'ne bir tane park yapmak isteyelim. Bakalım nerede yeşil alan bulacağız? Yeşil alanlar vadilerin, derelerin içlerine atılmış. Yani hiç yararlanılamayacak yerlere atılmışlar. Ne yapılmış orada? Bir büyük beton mezarlık. Buna rağmen aldığımız kararları uygulamayanları da kamuoyuna havale ediyorum. Mevzuata uyulmadığı takdirde büyükşehir belediyesi olarak inşaatı mühürlediğimizde müteahhit ilçe belediye yetkilisini arayarak "Abi benim inşaatı mühürlediler" diyorsa, yanlışın nereden başladığı ortadadır. Ülkenin cumhurbaşkanı söylüyor. Dikey yapılaşmada küçük alandan yapabildiğin kadar kâr mantığı güdülüyor. Gelin size yüksek bina gezdireyim. Hani bunun yeşil alanı? Buna kim uymuş, hiç kimse" diye konuştu.

SİZ NE YAPTIĞINIZI ZANNEDİYORSUNUZ?
Gümrükçüoğlu şöyle devam etti: "Ne demişiz? Turistik otel yapılacaksa bunu bir kamu hizmeti olarak görüyorum. Yerinde yeşil alan bırakılarak yüksek kat yapılmasına karşı değilim. Fakat bu kararlara rağmen halen daha mevzuata uyulmadığını görüyoruz. Ne diyor yetkili, "Sen yap ruhsarı yetiştiririz." Bu işin asıl paydaşı belediye. Çünkü ruhsatı veren o. Eğer belediye yasanın gereklerini yerine getiren proje onaylarsa hiçbir sorun olmaz. Şimdi inşaat ruhsatlarını ilçe belediyesi veriyor. Biz eğer yanlış bir şey görmüşsek ilçe belediyesine yazıyoruz, bunu düzelt diye. Eğer 90 gün içerisinde düzeltmeye gidilmezse o zaman yaptırıma gidiyoruz. Ben lafımı açık konuşuyorum.

Lafta yeşili artıracağım değil de icraatını görmek isterim. 50 yıl sonra kattrilyonlar harcanarak şehre nefes aldırabilecek alanlar yaratmak için yine kentsel tasarımlar yapacağız. Yazık değil mi milli servete? Hangi bina nerede biliyoruz. Hepsine yazdık, gerekli işlemleri uyguladık. Ama uyan olacak. 2014'te büyükşehir olunca edinilmiş haklarda mutabık kalmadık mı? Şimdi ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Bugün Kaşüstü bir beton mezarlığıdır. Aynı Çukurçayır gibi. Çukurçayır'da zamanın da aynı şekilde katledilmiştir. Ruhsatı veren ilçe belediyesi, hesap büyükşehir belediyesine soruluyor. Cumhurbaşkanı, başbakan geliyor, "Orhan bey nedir bu binanın hali" diyor. Şehrin silüetinden biz sorumlu olacağız. Ama bir ilçe belediye başkanı çıkıp diyecek ki "Yüksek katlara siz karışamazsınız." Benden hesap soruluyorsa katların yüksekliğini tayin etme hakkımı neden kullanmayacağım? Kendinin yetkisinden fazla kime ne kıyakçılığı yapıyorsun? Bu şehrin sorumlusu sadece büyükşehir belediyesi değil tüm belediyelerdir."