Bir firmanın vasıflı-vasıfsız engelli eleman alması için gazete ilanı vermesi ve ardından yaşananların konu edildiği oyun izleyenlerden tam puan aldı. Gümüşhane Kültür Merkezi'nde sahnelenen oyunu az sayıda kişi izlerken, izleyenlerin çoğunluğunu da üniversite öğrencileri oluşturdu. Tekerlekli sandalyeye mahkum bir engelli ile protez bacaklı bir kadının yaptığı dans sahnesinde alkış tufanı kopan salonda izleyenler yaklaşık bir saat boyunca engellilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunlarla ilgili ve bol toplumsal mesajlı bir oyun izledi. İzleyicilerin ayakta alkışladığı oyunun ardından bir değerlendirmede bulunan seyirci Necati Çalışkan, salonun tamamen dolmasını gönülden istediklerini fakat bunun gerçekleşmediğini söyledi. Seyircinin az olması nedeniyle oyuncuların daha az motive olduklarını belirten Çalışkan, herkesin birer özürlü adayı olduğunu hatırlatarak, toplumda özürlülerin gereken saygıyı görmediğini söyledi.

“ENGELLİLER OLUNCA İNSANLAR ÇOK DUYARLI DEĞİL”

Oyunculardan bedensel engelli Metin Bulut ise yaklaşık 15 yıldan beri tiyatro ile uğraştıklarını belirterek, tamamen bedensel engellilerden oluşan kadro ile yazılan oyunların, karma bir şekilde sahnelendiğini söyledi. Bunun bir gönül işi olduğunun altını çizen Bulut, Türkiye genelinde 300’ün üzerinde oyunda sahnelediklerini söyledi. Ülke genelinde oyunlara vatandaşların çok büyük ilgi göstermediklerini kaydeden Bulut, “Büyük sponsorlar farklı şeylere yatırım yapıyorlar. Maalesef engelliler olunca insanlar çok duyarlı değil. Ama biz herkesin duyarlı olmasını istiyoruz. Türkiye’de engellilerin var olduğunu ve onların da bir takım şeyleri başarabileceğini göstermek istiyoruz halkımıza. Ulaşamadığımız binalara, çıkamadığımız kaldırımlara aslında bir tepki göstermek istiyoruz oyunlarımızla” şeklinde konuştu.

"YÜZDE 80’İ ENGELLİLERDEN OLUŞAN TÜRKİYE’NİN İLK TOPLULUĞU"

BESEM’i 1996 yılında Adana’da kurduklarını belirten Kurucu Başkan ve Oyuncu Cengiz Kızılkaya, kurdukları dönemde hobi şeklinde başladıklarını fakat 2000 yılından itibaren kendi aralarında istihdama dönüştüğünü söyledi. Merkezi aynı yıl Ankara’ya taşıdıklarını ve Türkiye genelinde faaliyetlere başladıklarını kaydeden Kızılkaya, “Ülke genelinde 60 oyuncusu olan bir kuruluşuz ve resmi bir kurumuz. Belediye ve büyük şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine devamlı hazırız. Yüzde 80’i engelli oyuncuları olan tiyatro grubuz ve Türkiye’de bu yönüyle ilk kurulan kulüp biziz” diye konuştu.

“BİZE BALIK TUTMAYI ÖĞRETMEYİN”

Topluma “Bize balık tutmayı öğretmeyin” diye seslenen Kızılkaya, şunları söyledi:
“Biz denizi de biliyoruz, balık tutmayı da biliyoruz. Yeter ki denizlerimiz kirlenmesin. Yeterki bir ile gittiğimizde o ildeki seyirciler bize bir meşhur tiyatrocu gibi görmesinler. Biz amatör bir tiyatroyuz. Merak edip gelip bizi izlesinler. Bilet satarken de ‘daha dün biz yardımımızı yaptık’ demesinler. Amacımız o. Bu tür oyunlardan elde ettiğimiz gelirle, tekerlekli sandalye alıp dağıtmıyoruz. Biz kendi geçimimizi sağlıyoruz. Hepimizin çoluk çocuğu, ailesi var, onların geçimini sağlıyoruz. Bilet satarken bunu soruyorlar ne yapıyorsunuz diye. . Bunu Cem Yılmaz’a veya diğer sanatçılara sorabiliyor musunuz ne yapıyorsunuz bu parayı diye? Onlar ne yapıyorsa bizde aynısını yapıyoruz.”

Eğitim noktasında oyuncuları Ankara Sincan’daki eğitim merkezinde sürekli uzman bir kadro eşliğinde sürdürdüklerini dile getiren Kızılkaya, engelli veya engelli olmayan herkesi kendilerine katılmayı beklediklerini söyledi.