Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, futboldaki emek hırsızlarını devre dışı bırakmaları gerektiğine işaret etti. Emek hırsızlığıyla mücadelede Anadolu kulüplerinin yüzde 80′inin desteğini aldıklarını belirten Hacıosmanoğlu, şu açıklamayı yaptı:

“İşte bu hedefe ulaşıldığı zaman kazanılan kupa ve şampiyonlukların da anlamı olacak. Aksi takdirde birileri şampiyonluklar kazanıyor ama katkısı kendilerine de topluma da olmuyor. ‘Bize ceza gelmeyecek’ diyen takımlar, Avrupa kantarına çıktıklarında tek tek cezalandırılıyor. Bunların arkası da gelecek. Bugün bu sıkıntıyı ve ceremesini takımlar çekiyor, yarın Türk futbolu çekecek. Kendi haklarımızla ilgili ‘UEFA ve FIFA’ya gittik’ diye birileri, Türkiye’yi gammazladığımızı söyledi.

Hayır, kimseyi gammazlamıyoruz, içimiz rahat. Pisliği burada temizleseydiniz de elin oğluna bırakmasaydınız. Emek hırsızlarının örtbas çabaları Avrupa’da hiçbir şey ifade etmiyor, faydası olmuyor. Çok net konuşuyorum. Trabzonspor’un mazisinde de kirli şampiyonluklar varsa, böyle bir pisliğe bulaşıldıysa kendimiz temizler, sorumlularını ellerimizle teslim ederiz. Kulüp olarak bu tür vakalardan gerek sportif, gerekse cezai anlamda temiz çıktık.”

“17 TEMMUZ MİLAT OLACAK”

“17 Temmuz milat olacak” diyen Hacıosmanoğlu, “FIFA’ya müracaatımız var ve onlar da UEFA’yı bekliyor. Her zaman ifade ettik. Bu, bizim namus davamızdır. Geçmişe takılıp kalmadan ama haklarımızdan ve davamızdan da taviz vermeyerek mücadele etmek durumundayız. Bu dava sürecinde bizi etkisine alacak hiçbir güç veya kişi yok. Trabzonspor’un tüm haklarını biliyoruz. İnşallah önümüzdeki sezon iki kupayı birden kaldırarak şampiyonluğumuzu kutlayacağız” ifadesini kullandı.

Yönetime gelirken “Kim yanlış yaparsa hesabını verir” yaklaşımında olduklarını ve bunu hayata geçirdiklerini vurgulayan Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Trabzon’un köyünden 100 lira ile yola koyulup, şehre gelerek maç izleyen her taraftara karşı da sorumluyuz. Bir bilet alıp maça gelen taraftarın da kombine bilet alıp maç izleyen taraftarın da hakkını çalan hesabını verecek. Hiç hırsızlık içeride, kendi aramızda kalır mı? ‘Kendi aramızda çözeriz’ diye diye yanlışlıklar bugüne kadar devam etti. Bu konuda her kim kulübü ne kadar zarara uğratıyorsa hesabı sorulmalıdır. Bir başkan, bir yönetici kendisi yemiyor ama yenilene müdahale etmiyorsa, o başkan ve yönetim yenilenden de sorumludur.

Biz bu duruşla Trabzon gibi bir kentte 10 milyon lira tutarında paranın trafiğini önledik. Bu tutumumuz sonrası yerel basın hep aleyhimizde yazmaya başladı. Elbette yazsınlar, kötü yaptığımız her şeyi yazsınlar ama iyisini de yazsınlar.”