TBMM’de yaptığı konuşmada polislerin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Örs, sözlerini şöyle sürdürdü: "174 yıldır ülkemizde huzur ve güven ortamının korunmasının en büyük güvencesi olan polislerimiz, özlük hakları başta olmak üzere toplum içerisinde birçok sorunla baş başadırlar. Özlük haklarının -seçim dönemlerinde söz verilmesine rağmen- bir türlü iyileştirilmemesi ve hayat pahalılığı birçok polisimizin meslekten ayrılmasına sebep olmaktadır. Polislik, yapılan iş gereğince, düzensiz uzun ve yoğun çalışma temposu gerektiren bir meslektir. Emeklilik haklarını kazanıncaya kadar yüksek tempoda ve ağır mesai şartlarında yaşamsal tehlikenin varlığını sürekli hissettiren polislik mesleği, zaman içerisinde, hizmetin kalitesini ve çalışanın performansını olumsuz olarak da etkilemektedir."

 Konuşmasının devamında polislerin 3600 ek gösterge talebininin karşılanması gerektiğini belirten Milletvekili Örs,"Biz diyoruz ki: Polislerimizin emeklilik mevzuatı gözden geçirilmelidir. Yirmi beş yıl görev yapan bir polisin en düşük devlet memur maaşı üzerinden değil, meslekte aldığı maaş üzerinden emekli edilmesi daha doğru olur. Yine, polislerimizin çözülmesini en çok istediği, beklediği ve iktidar partisinin de seçim vaadi olarak söz verdiği 3600 ek gösterge talebi bir an önce yerine getirilmelidir. Bütün siyasiler, özellikle AK PARTİ seçimlerden önce bu konuda söz vermelerine rağmen hâlâ maalesef bu sözler yerine getirilmemiştir. İktidara mensup arkadaşlarıma sesleniyorum: Bakın, şunu unutmayın, benim 3600 ek gösterge bekleyen polis kardeşim ay sonunu nasıl getirebileceğini düşünüyor. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener de defalarca bunu dile getirmiş ve söylemişti, “polisimize 3600 ek göstergeyi verin be kardeşim” diyorum. Yine, üniversite mezunlarının göstergeleri 3000'e çıkarılmasına rağmen lise mezunları hâlâ bu haktan mahrum edilmektedir, bunun da düzeltilmesini talep ediyoruz." dedi. 

Polislerin çalışma koşullarının zorluğuna da dikkat çeken İYİ Parti Trabzon Milletvekili Dr. Hüseyin Örs sözlerini şöyle tamamladı: "Polislerimiz, özlük haklarının jandarmanın özlük haklarıyla eşitlenmesini istemektedirler. Bundan tam üç yıl önce 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle jandarma teşkilatının sivilleştirilmesi, emniyet teşkilatıyla jandarma teşkilatının eşitlenmesi amaçlanmıştı. Ancak yasalar nezdinde eşitlediğimiz jandarmayla polislerimiz maalesef hâlâ özlük hakları nezdinde eşitlenmemiştir. Polislerimizin en büyük sorunlarından biri de mesaidir, daha doğrusu, ucu açık mesaidir. Mesaisinin ne zaman biteceği belli olmayan polislerimizin çalışma koşulları hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu durum aile bağlarının da zayıflamasına neden olmaktadır. Polislerimiz diğer memurların neredeyse 2 katı kadar mesai yapmasına rağmen, bunun için verilen ek ücret de son derece komiktir. Dilerim ki polislerimizin sorunları yüce Meclis marifetiyle çözülür." dedi.