61SAAT HABER SERVİSİ

Akçaabat’ta ki STK Temsilcileri ile yaptığı programın ardından buradan sırasıyla Trabzon’da otobüsle çeşitli mahalleri dolaşarak vatandaşları selamlayan Bakan Soylu, otobüsün üstünden vatandaşlara seslendi. Bakan Soylu, burada “AK Parti yüzde 34 ile başladı. 51’e çıktı. Şiddetle mi çıktı?” diye sordu, bu sırada vatandaşlar, “Hayır” deyince, Bakan Soylu, gülümseyerek “Hayır” demeyin canım” sözleri vatandaşları da gülümsetti. Bakan Soylu, “Olmaz diyin” diyerek konuşmasına devam etti.

BAKAN SOYLU, 'GEÇTİ O GÜNLER...'

İşte Bakan Soylu'nun konuşmalarından satır başları;

“Sabahın 9:30’undan itibaren Trabzon’da çalışıyoruz. Sefer halindeyiz biliyoruz. Cumhurbaşkanımızın verdiği görevler, Başbakanımızın ve milletimizin verdiği görevler var. Trabzon’u çok özlemişim. Allah sizlerden razı olsun. Mardin’e gidiyoruz, oradan kokunuzu arıyoruz. Diyarbakır’a, Batman’a, Siirt’e, Şırnak, Ağrı’ya gidiyoruz illede Trabzon’umuz diyoruz.  İllede bizim hemşerilerimiz diyoruz. Sizlere minnet doluyuz. Çok önemli bir döneme doğru adım atıyoruz hep birlikte. Bu önemli dönem artık bizim geriye bakmaya ve önümüzü sürekli engellerle, tehditlerle, endişelerle kaplamaya çalışanlara karşı bizim en son fırsatımızdır. Bakın 15 Temmuz akşamı saat 8’de, 21:30’da bu ülkede hainlerin F16, tanklarla ve helikopterle masum vatandaşlarımızı bir şekilde katletmeye çalışacakları, 280 evladımızı şehit edeceklerini gazi edeceklerini hiçbir şekilde düşünmüyorduk. Bu sistem içerisinde, bu millet büyük badireler gördü. Daha ne verelim. Bir başbakan Menderes verdik. Bu ülkede bir dışişleri bakanı, maliye bakanı verdik.  Bu millet daha ne versin, daha ne görsün. Rey verdi, oy verdi… Menderes’i, Erbakan’ı, Demirel’i Başbakan, Cumhurbaşkanı yaptı… Dediler ki sizin verdiğiniz oy değil, bizim geçerli.. Geçti o günler…''

'ONLAR DİYOR Kİ ''TÜRKİYE YİNE KARANLIK İÇİNE GİRSİN''

''Çok badirelerle karşı karyıya kaldınız. Sandık sizin çözüm yönünüz oldu. Bundan vazgeçmediniz. 15 Temmuz akşamı 21:30’da bir darbe, hain girişim olacağını kimse düşünmüyordu. Gezi olaylarından 1 gün önce ağaç yüzünden bu ülkenin insanının kimse bir birine düşeceğini düşünmüyordu. Bu ülkede yeniden darbe girişimi yeniden bildiri olacağını kimse düşünmüyordu. 28 Şubat’dan 1 gün önce bu ülkede kazanımlarımızı bir günde kaybedeceğimizi, 10 yıl geriye, 20 yıl geriye gideceğimizi düşünmüyorlardı. Bugün itiraz ediyorlar. Dün 1. Boğaz Köprüsüne, 2., 3., Boğaz köprüsüne hayır diyenler itiraz ediyor. Biz onların hepsini biliyoruz. Biz onların hepsini tanıyoruz. Tarihin en önemli fırsatı bizim elimizdedir bugün. Son 3-4 yıldır başımıza ne işler getirdiler. Bizim daha ileri gitmemizi istemiyorlar. Gezi olaylarını, 15 Temmuz olaylarını başımıza getirdiler. Dolar ile Euro ile oynadılar. Dediler ki bu ülkede sizi rahat bırakmayacağız.  
7 Haziran seçimini hatırlıyorsunuz değil mi? Bu HDP’nin afrasını tafrasını hatırlıyor musunuz? Ne diyorlardı, “Özerklik ilan edeceğiz” 7 Haziran seçimlerinde yüzde 10’ün üzerinde oy aldılar ya, dediler ki Türkiye’yi şimdi büktük. Türkiye’de işsizliğin ortadan kalkmasını engelleyeceğiz, mecliste istediğimiz gibi hareket edeceğiz. Sonra ne dediler, “Cizre, Varto, Nusaybin’i özerklik ilan ettik”.. Şimdi soruyoruz, “Hadi şimdi özerklik ilan ette görelim seni”.. 
Evlatlarımız bir taraftan mücadele ediyorlar. Ama bir taraftan milletimizin asil ve kararlı duruşu var. Onlar diyorlar ki, “Türkiye’yi yine karanlık içine girsin” 

'TÜRKİYE'Yİ ÇEKEMDİLER DURDURMAK İSTEDİLER'

''Bizim sevinmemizi istemiyorlar. Gezi olaylarından bir gün önce bu ülkede Kanal İstanbul, 3. Boğaz Köprüsü, Marmaray, Avrasya, Osmangazi, Şehir Hastaneleri, 81 ilde üniversiter konuşuluyordu. Ertesi gün bunların hiç birin konuşamadık. Önümüze liste koydular. Bunları yapmayacaksınız dediler…  Bunların hepsini yaşadık, hepsini siz gördünüz. 60 darbesi, 71 Mıhtarıs, 80 darbesi, 28 Şubat, 27 Nisan, Gezi, 17-25, 15 Temmuz, 6-7 Ekim bu sistemin içinde oldu. Şimdi önemli karar vereceğiz.  Bize diyorlar ki, “Bu ülkeyi siz yönetemezsiniz, isterseniz Havalimanı yapın, oylarınızı ters çeviririz. Sizi yarına esenlikle beraber çıkarmayız” diyenlere 16 Nisan’da güçlü bir cevap vermek zorundayız. 
Şunu açık şekilde sizle paylaşmak istiyorum. Evet ülkelerin dönem dönem önemli zamanları olur. Karar verme zamanları olur. Bazen ülkelerde sıkıntılar olur, dertler olur. Bugün bir taraftan Yemen’de, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de ateş çemberi var. Avrupa ne yapacağını bilemiyor. Bizde 21. Asra yükselerek başladık. Öyle yükselerek başladık ki birlik ve beraberlik içinde başladık. Türkiye 3 bin dolardan 11 bin dolara yükseldi. Türkiye’yi çekemediler, durdurmak istediler''

'BİZ BU MESELEYİ TAYYİP ERDOĞAN'SIZ AŞAMAYIZ'

''İstediler ki bu ülke hep boynu bükük kalsın. Bizi bir gün sağcı, solcu- alevi sunni, Kürt Türk diye ayırmaya başladılar. Ne zaman ki 21. Yüz Yıla başladık, ne zaman ki güçlü bir lider gelldi, ne zaman dedi ki, “Ben sadece Allah’ın önünde eğilim, milletimle beraberim” o günden sonra her şey değişti. Ben sizin evladınızım. İlk kez böyle fırsat yakaladık. Rahmetli Özal, Demirel, Türkeş, “Bu sistemle biz Türkiye’ye yarınlara taşıyamayız” dediler. 
Bugün önümüze fırsat kaldı. Size söylüyorum. Biz bu meseleyi Tayyip Erdoğan’sız aşamayız. Biz sorumluyuz, şehitlerimize, gazilerimize sorumluyuz. Biz sizden hep destek istedik. 7 Haziran’da önünüze geldik, bize kuvvet verin dedik. Allah Razı olsun oyumuzu bir gram düşürmediniz. 1 Kasım’da adım adım Trabzon’u dolaştık. “Biz sizi mahcup etmeyiz” dedik. Allah şahittir, 3’lere 4’lere kadar Türkiye’yi fellik fellik dolaşıyor, terörün kökünü kazımak için büyük mücadele ortaya koyuyoruz. Sizin verdiğiniz emanete halel getirmedik, yanlış yapmadık. Trabzon’da da elimizden geldiği kadar hizmetleri ortaya koymaya çalıştık. Daha yeni başladık''

'15 TEMMUZ'DAN NASIL MI KURTULDUK?'

''24 gündür parlamentoya gidemiyorum. Mardin’de uçağa bindiğim saat 02:30’du… Eski Türkiye değil. Yürütme, yasama ayrı olacak. Yasamanın, yürütmenin, yargının güçlü olduğu yep yeni bir sistemi ortaya koyacağız. Hatırlıyorsunuz değil mi? Tuttu Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı yaptı. Herkesi ikna etti. Sonra ne oldu, başına kitabı yedi. Bu sistem baba ile oğulu bir birine düşürür. Onun için biz yürütmenin kendi başına, parlamento denetiminde hareket edeceği, 5 yıllık bir ruhsat verilecek. Eğer bugün zengin olmasaydık. Sınırlarımıza gelen o 3 milyon kardeşimize, sırtımızı mı dönseydik. Yan tarafta ki evinizde yangın çıksa, sırtınızı mı dönüyorsunuz? Beyefendiler komşunuz vefat ettiğinde banane mi diyorsunuz? Biz kardeşiz. Beraber kız aldık kız verdik. 400 yıl aynı sancak altında yaşadık. Tarihimizden medeniyetimizden bizi farklılaştırmak istiyorlar. Biz 15 Temmuz’da sadece kendi cesaretlerimizle kurtulduk.. Elbet cesur, kudretli, asil milletiz. Ama bizim bir inancımız daha var. O cesareti onların yüreğine sokan Cenab-ı Allah’tır. Neden Mazluma sahip çıktık. Dünyada dini, dili, rengine, ırkına bakmadan sahip çıktık. Biz büyük milletiz. Onun için hep engel olacaklar''


EVLATLARIMIZ 32 YERDE OPERASYON YAPIYOR
"Bizim evlatlarımız şuan da Lice, Mardin’deler.. 32 yerde operasyon yapıyor bizim evlatlarımız. Yaklaşık 8 bin evladımız sadece bir yerde operasyon yapıyor. Jandarma, asker, korucumuz, özel harekatımız… Bugüne kadar hangi tuzaklarla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Kararlıyız ve öyle bir kararlıyız ki herkes duysun. Bütün aleme duyuruyoruz. Bu coğrafyada bir daha PKK’nın adını kimse ama kimse söylemeyecek.. Biz geleceğe bakacağız. Yarına bakacağız. Birliğimize, fabrikaların açılmasına bakacağız. Yeni havalimanlarına bakacağız. Hep birlikte bu aziz, asil millet 2023, 53, 71 diyeceğiz. Bu aziz milletle dünyanın ilk 10 büyük devletinden birisi olacağız. Trabzon senin emeğin çoktur bunda… Bu arada neşeli maç seyrediyoruz. Allah bozmasın inşallah.. Stadımız güzel, Kanuni Bulvarımız bir bölümü açlıdı. Ona da rahat rahat gidiyoruz. Projelerimiz yavaş yavaş yeniden, söz verdiğimiz bütün projeleri oluşturmak için kolları sıvadık. Avni Aker’in yerinde güzel park yapacağız. Mağmat boğazından, Dernekpazarı, Çaykara, Akçaabat’dan Beşikdüzü’ne kadar her yerde arkadaşlarımızla, Büyükşehir Belediye Başkanımız ile Trabzon emrine amadeyiz, hizmetkarınız. Bize güç verdiniz, kuvvet verdiniz. Her yerde sözümüz geçiyor. Arkamızda Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız var. Onun için daha güzel günler bizim olacak. 16 Nisan’dan sonra görün bakın neler olacak…"