Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mukaddes Kalyoncuoğlu, çocuklarda idrar kaçırmanın basit bir sorun gibi gözükse de kimi zaman ciddi böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Kalyoncuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda idrar kaçırma sorununun sıkça görüldüğünü, gece ve gündüz olmak üzere iki türlü olduğunu, gece 4 yaş, gündüz ise 6 yaş üzerinde devam etmesi halinde mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirtti.

İdrar kaçırmanın çocuğun psikolojisini olumsuz etkilemesinin yanında kimi zaman ciddi rahatsızlıkların da habercisi olabileceğine işaret eden  Kalyoncuoğlu, ailelerin konuya ciddiyetle yaklaşması gerektiğini vurguladı.

Çocuklarda idrar kaçırma ya da altını ıslatma sorunuyla sıklıkla karşılaştıklarını dile getiren Kalyoncuoğlu, şöyle devam etti:

''Bazen aileler bu sorunu 'çocuğun teyzesi, dayısı da idrar kaçırırdı' diyerek, zamanla düzeleceğini düşünüp, göz ardı ediyor. Oysa idrar kaçırma çocuğun yaşının ilerlemesiyle birlikte bazı sorunların da ortaya çıkmasına neden oluyor. İdrar kaçıran çocuğun psikolojisi, çevresindekilerin konuya yaklaşımına paralel olarak etkileniyor. Bu rahatsızlığıyla alay edilen çocuk, psikolojik olarak çeşitli tepkiler verebiliyor, içine kapanabiliyor, sıkılgan davranışlar sergileyebiliyor.

Altını ıslatma sorunu aslında basit bir sorun gibi görünmekle birlikte kimi zaman ciddi bir böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabiliyor. Bu yönü ile araştırılması gerekiyor.''

''Çocuğum oyuna dalıyor da kaçırıyor''

Kalyoncuoğlu, özellikle damla damla idrar kaçırma ya da idrarı geldiği zaman bacaklarını kısıp çömelen çocukların önemli bir sağlık sorunu olabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Elbisesi ıslanacak kadar ya da geceleri yatak ıslanacak kadar idrar kaçırma problemi olan çocuklar, aileleri tarafından doktora götürülüyor ancak damla damla idrar kaçıran çocuklar ailelerin olayın ciddiyetini pek fark etmemesinden dolayı göz ardı ediliyor. En fazla sorun yaşadığımız hasta gurubu, damla damla idrar kaçıran ya da sıkışıp bacaklarını kıstırarak makaslama dediğimiz hareketi yapan çocuklar. Genelde aileler, 'çocuğum oyuna dalıyor da kaçırıyor' ya da 'bilgisayarın başından kalkmak istemiyor da kaçırıyor' gibi savunmalar yapabiliyor. Bu da aslında sorunun ne kadar ciddi olduğunun fark edilmemesine yol açıyor.''

''Böbrek reflüsü böbrek yetmezliğine davetiye çıkarıyor''

Türkiye'de hala kronik, uzun dönemde gelişen böbrek yetmezliğinin en sık nedenin idrar yollarındaki kaçak olduğuna dikkati çeken Kalyoncuoğlu, ''Bu idrar kaçırma sorunu, hem böbrek reflüsü dediğimiz idrarın mesaneden böbreklere geri kaçmasına hem de sorunun ağırlaşmasına neden olabiliyor. Çocuğun idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığı artabiliyor ve ciddi idrar yolu enfeksiyonu geçirebiliyor. Daha sonra ise böbreğin hasarlanma riski ile karşı karşıya kalıyor çocuklar. Bu da tabi ki böbrek yetmezliğine davetiye çıkarıyor'' dedi.