61SAAT HABER SERVİSİ - SERKAN KILINÇ - Eğitim – Sen Trabzon Şubesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, Trabzon’da Atatürk Alanı Meydan Parkında bir basın açıklaması düzenledi. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, konuşmasında 24 Kasım’ın önemine vurgu yaparken sonrasında, “Ancak 24 Kasım bize Atatürk'e Başöğretmen ünvanını veren Meclis'i kapatan, öğretmenlerin işten çıkarılıp sürgünlere, cezaevlerine gönderildiği, grevlerin yasaklanarak sendikaların kapatıldığı 12 Eylül darbe dönemini hatırlatıyor.
O dönem ki bugün yaşadığımız sorunların tohumlarının ekildiği dönemdir. Sosyal devletin tasfiyesinin ilk adımlarının atıldığı dönemdir. Yeşil kuşak adı verilen emperyalist proje ile bilimsellik ve laiklik ilkesinin terk edilerek, eğitim alanında tarikat ve cemaatlerin önünün açıldığı dönemdir” ifadelerini kullandı.
 
DÜNYADA 5 EKİM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Dünya çapında Öğretmenler Günü olarak 5 Ekimin kutlandığını ifade eden İkinci, “Dünya çapında 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak bilinmesine karşın, 12 Eylül sonrasında darbeciler tarafından tarihsel önem ve özelliğine aykırı bir şekilde  manipülasyon aracı olarak ilan edilen “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak, tamamen sembolik ve göstermelik törenler ve söylemler eşliğinde kutlanmaktadır. Oysa Türkiye’nin sadece öğretmenleri değil, tüm eğitim ve bilim emekçileri her yıl sadece bir gün hatırlanmayı değil, yaşadıkları ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarına gerçekçi ve kalıcı çözümler üretilmesini beklemektedir” dedi.


 
ÖĞRETMENLER, HUKUKSUZ ŞEKİLDE...
İkinci, sözlerine şu şekilde devam etti: “Siyasi iktidar, aylardır on binlerce öğretmenin, eğitim ve bilim emekçisinin işine, ekmeğine, çalışma hakkına ve geleceğine yönelik hukuk dışı adımlar atmaktadır. Bir taraftan OHAL KHK’ları ile öğretmenler hukuksuz bir şekilde işten atılırken, sendikal faaliyetleri nedeniyle açığa alınırken, diğer taraftan sözleşmeli öğretmenlik ile güvencesiz istihdamın yaygınlaşması sonucunda mesleğimiz ve geleceğimiz resmen ipotek altına alınmıştır.


 
ÖĞRETMEN KIYIMI YAŞANMIŞTIR
1 Eylül tarihinden itibaren OHAL hukuku dayanak yapılarak çıkarılan 672, 675 ve 677 sayılı OHAL KHK’ları ile hukuksuz bir şekilde ve tamamen siyasi ve idari kararlarla on binlerce öğretmen ve kamu personeli ihraç edilmiş ve açığa alınmıştır. 12 Eylül darbesi sonrasındaki süreç dahil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı bir öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni ihraç ederken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayıyı 30 bini aşmıştır. Eğitimde yaşanan ihraçlar ve açığa alma uygulamaları sonucunda en az 1,5 milyon öğrencinin eğitim-öğretim hakkı bizzat Hükümet-MEB işbirliği ile fiilen engellenmiştir”
 
10 bine yakın Eğitim – Sen üyesinin 76 gündür açıkta olduğunu ifade eden İkinci, “Sendikal faaliyetleri nedeniyle 10 bine yakın Eğitim Sen üyesi 76 gündür açıktadır ve göreve dönmeyi beklemektedir. Sendikal eylem yapan öğretmenleri “eğitim hakkını ihlal ettikleri” gerekçesiyle açığa alanlar, öğretmenleri 76 gün okullarından ve öğrencilerinden kopararak öğrencilerin eğitim-öğretim hakkını engellemektedir. MEB’den talebimiz sendikal faaliyetlerimize ve yasalara saygılı olması, açığa alınan öğretmenlerin öğrencilerine kavuşması için gerekli adımların derhal atılmasıdır” dedi.



 
TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
İkinci, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Eğitim Sen olarak, sadece öğretmenlerin değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan; hakları gasp edilen; ihraç edilen, açığa alınan, sürgünlere ve soruşturmalara maruz kalan tüm eğitim emekçilerinin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. İktidarın hukuksuz uygulamaları sonucunda haksızlığa uğrayan, işinden ve mesleğinden olan, zorla öğrencilerinden koparılan tüm eğitim ve bilim emekçilerin haklarının takipçisi olmayı sürdüreceğimiz bilinmelidir.
Tüm eğitimcilere sesleniyoruz. Korkmayın. Öğretmen asla kapıkulu değildir. Öğretmen bilimin öğreticisidir. Çocuklarımıza, okullarımıza, mesleğimize, iş güvencemize sahip çıkın. Aklın , bilimin yol göstericiliğini terk etmeyin. Laik, bilimsel eğitim mücadelesine omuz verin. Bugün bilimi, laikliği savunmak memleketimizi savunmaktır”