Doktorları acilen tedavi edilmesi gerektiğini söyledi ve Karakaş 2008 yılında hastaneye yattı. O günden itibaren de yaşamını hastaneye geçiren 3 çocuk babası Hüseyin Karakaş, hastanenin artık evi olduğunu belirterek, “Akciğerlerim tamamen bitmiş durumda. Doktorlar hastanede kalmamı ve kesinlikle mikrop kapmamam gerektiğini söyledi. Bende 5 yılımı hastane odasında geçirdim.

Çocuklarımla ve eşimle evde olmak burnumda tütüyor” dedi. 56 yaşında evli ve 3 çocuk babası olan Karataş şöyle devam etti, “Beni bu hale getiren önce sigara daha sonrada mesleğim olan yorgancılık. Pamuk tozu, yün tozu akciğerlerimi tamamen bitirmiş. Yılda doktorumdan ve hastaneden izin alarak ancak bir kaç günümü evde geçirebiliyorum. Bizim çalışma dönemimizde maske yoktu. Bir şey olmaz diye düşündük hep ama maalesef öyle değilmiş” dedi. Merkeze bağlı Fatih köyünde gençlik yaşlarında köyde ekilen tütünlerden kurutarak sigarayla tanışmasını anlatan Karataş, daha sonra İstanbul’a gittiğini söyleyerek, “Hem memleket özlemi hem de sıkıntı ve sorunlarla boğuşurken anladım ki sigaranın dozunu fazla kaçırmışım.

Buradan gençlere sesleniyorum ilk sigarayla tanışma günde bir tane ile başlar bundan sonra her gün artarak devam eder. Beni örnek olarak görsünler ve o ilk sigarayı denememelerini tavsiye ediyorum.5 yıldır hastanede yatıyorum. Hastanede yaşamanın ne demek olduğunu ancak ben bilirim. Hayatımın diğer kalan kısmını da bu şekilde idam ettirmek zorundayım.2008 yılında ilk hastaneye geldiğim zaman ki şartlarla bugün ki şartlar gerek fiziki ortam, özel odalar gerekse tedavi şekilleri çok daha gelişti. Ben bu kadar yaşadıysam gelişen teknolojiye ve doktorlarıma borçluyum. Ahi Evren Kalp Ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Göğüs Hastalıkları servisinde gerek doktorlarım gerek idari personel gerekse hemşirelere ve hizmetli personele teşekkür ediyorum” dedi.

KAYNAK: TAKA GAZETESİ