Danilo Zanna, Hürriyet Gazetesi köşesinde yer verdiği yazıda şu ifadelere yer verdi:

Trabzon yağlı pidesi, tarihi 100 yılı aşan geleneksel bir lezzet. Kullanılan yöresel peynirle ve bölgeye özgü tereyağıyla tadı katlandıkça katlanıyor. Normal bir peynirle yapmak asla olmaz, mutlaka Karadeniz’in kolot peynirini kullanmak gerekiyor. Tereyağını üzerine küçük parçalar halinde bırakıp en son kırdığımız yumurtanın sarısıyla birlikte hem göze hem damağa hitap eden bir şölen yaratıyor. Bu şölenin hak ettiği bir yeme şekli de var elbette. Pideyi çatal-bıçak kullanarak yemek ayıp olur, kenarlarından koparıp ortasındaki yumurta sarısını patlatmak, peynir ve tereyağının keyfine varmak gerek... Koparılan kenarıyla yapılan şamandırayla, tüm lezzeti bütün halde almalısınız. Bu pideyi ilk kez tadacaksanız bilen biriyle birlikte yemenizi öneririm. Tarihi, yapılışı ve geleneğiyle birlikte aileyi birleştirmesi, her türlü özeni hak etmesini sağlayan unsurlardan çünkü...

Ustalığı başka, lezzeti bambaşka Trabzon yağlı pidesi

Eski zamanlardan bu yana önce pidenin iç harcı evlerde hazırlanıyor. Sonra en yakındaki  odun fırınına gönderiliyor. Evin büyük çocuğu da pişen pideleri alıp sıcak sıcak eve getirmekle görevli elbette... Düşünsenize; dayanışmalı bir yemek aslında, içinde tüm aile bireylerinin ve fırıncının emeği var. Bunlar, duymayı ve dinlemeyi çok sevdiğimiz hikâye ve gelenekler.

Çünkü olayı daha sıcak, samimi bir hale getiriyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayın