Kuvvetli, "Üniversite sınavını kazanan gençlerimizi ve onların cefakar ailelerini tebrik ediyorum. İnşallah gençlerimiz vatanına milletine ve ailelerine birer hayırlı evlat olarak yetişeceklerdir. Gençlerimizin çağdaş ve kaliteli eğitim almaları temennimizdir. Parti olarak ülkemizin geleceğinin gençlerimizin alacağı eğitiminin kalitesine bağlı olduğunun farkındayız. Gençlerimiz üzerine titremeliyiz. Üniversiteyi kazanan gençlerimiz devletimize emanettir. Devlet gençlerini en iyi şekilde yetiştirmelidir. Devletimiz gençlerine sahip çıkmalıdır.

 Üniversitelerdeki gençlerimizi korumak için çocuklarımızın barınma ihtiyaçları karşılanmalıdır. Çocuklarımız o cematin, bu tarikatın eline teslim edilmemelidir. Devlet yurtlarına öncelik verilmelidir. Her şeye para bulan hükümet söz konusu gençlerimiz olunca mali kaynak yetersizliğinden bahsetmektedir" ifadelerini kullandı. 

Kuvvetli açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Üniversite gençlerinin yurt imkanının yeterince karşılanmamasının, mali kaynak yetersizliğinden değil siyasi tercih kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Her kente stat yapan, duble yol yapan, cumhurbaşkanına dünyada benzeri olmayan “saray” yapan, uçak filosu alan  bir devletin gençlerimiz söz konusu olduğunda kaynak yetersizliği açıklaması komik olmaktadır.

Bu politikanın, AKP iktidarının orta eğitimde dönüştüremediği çocuklarımızı cemaat ve tarikatlarının kucağına atarak, dönüştürme projesi olduğunu düşünüyoruz. Gençlerimize yüksek standartlarda yurt imkanları sunularak ne olduğu belli olmayan cemaatlerin ve vakıfların elinden kurtarılmalıdırlar.

   Hükümetin önceliği nicelik açısından çok üniversiteye sahip olmaktan daha önemlisi, üniversitelerimizin nitelikli hale getirilebilmesi ve bilimsel olarak güçlendirilmesi olmalıdır. Bu doğrultuda, üniversitelerimiz siyasi ve ideolojik tartışmalardan kurtarılmalıdır ve uluslararası seviyede rekabet edebilir “bilim merkezlerine” dönüştürülmelidir. Yükseköğretim; akademik ve bilimsel özgürlük, kurumsal özerklik, çeşitlilik, şeffaflık, hesap verilebilirlik, katılımcılık, rekabet ve kalite ilkelerini esas alarak planlanmalıdır.. Köklü ve birikimli üniversitelerimizin bölünmesi kararı derhal iptal edilmelidir. Bir daha söylüyoruz ki; YÖK kaldırılmalı, yüksek öğretim reformu gerçekleştirilmelidir. Akademik özgürlük tesis edilmelidir. Öğrenim kredisi borcu olan gençlerin kredi borç faizleri silinmelidir. Aksi halde bilinmelidir ülkemizin geleceği felakettir. Hükümete tavsiyemiz; eğitim, eğitim, eğitim. Türkiye buradan kurtulacaktır. Başka bir yol yoktur"