61SAAT HABER SERVİSİ

İYi Parti  Trabzon 2. Olağan Genel Kurulu, bugün Ortahisar İlçesi Ganita’da yapıldı. Koronavirüs Pandemisi nedeniyle açık havada yapılan 2. Olağan Genel Kurula partililer yoğun ilgi gösterdi. 
Mevcut İl Başkanı Azmi Kuvvetli ile Tuna Taşkın’in İl Başkanlığı için aday olduğu kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. 
Kongre konuşmalarla devam ederken Başkan adaylarından ilk olarak Tuna Taşkın konuştu.. 
Ardından ise Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık Konuştu. Bıyık, burada açık bir şekilde AK Parti’ye geçeceği iddialarının da dedikodudan ibaret olduğunu ifade etti. 
Bıyık,”Benim için rant sağladı diyemeceklerine dair sizlere buradan söz veriyorum” diyerek başladığı konuşmasında “Biz nihayetinde bir belediye başkanıyım” ülke siyaseti ile ilgili konuşma yapmayacağını da sözlerine ekledi. 
Bıyık, AK Parti’ye geçeceği iddialarına ise, “Ben burada olmaktan İYİ Parti’de siyaset yapmaktan mutluyum. Defalarca yanıt vermeme rağmen hem parti içinde hem de parti dışında yapılan dedikodular beni rahatsız etmekte. Sizlerden dedikodulara mahal vermemenizi rica ediyorum. Bunu defalarca söyledim. Tek tek partili arkadaşlarıma açıklama yapmayayım. Bu dedikodulara mahal vermeyen değerli İl Başkanımız Azmi Kuvvetli'ye teşekkür ediyorum” dedi. 


BUGÜN YAPACAĞIMIZ KONGRENİN KAYBEDENİ OLMAYACAKTIR
Seçimlere geçmeden önce ise son kez İl Başkanı Azmi Kuvvetli konuştu. 
Kuvvetli, “Kıymetli dava arkadaşlarım, kişisel bir karar yüzünden burada değilim. Partide görev aldığım günden bugüne kadar kimseyi ötekileştirmeden sadece kapılarımızı değil gönüllerimizi de herkese açtık. Bu anlayışı partide hakim kılmak ve sürdürmek için buradayım. İYİ Parti’nin İl Başkanı olarak Trabzonlu hemşerilerimin gönüllerini kazanmak için buradayım. 

Bizim İYİ Parti’deki siyaset anlayışımız; siyasi ahlakı, siyasi nezaketi, siyasi adaleti, fazileti liyakati ve siyasi üslubu bu partinin temel ilkeleri, temel erdemleri olarak siyaset üslubuna kazımaktır. İYİ Parti milliyetçi, kalkınmacı ve demokratik bir siyasi anlayışla Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk Milleti’nin ortak paydası olarak kabul etmektedir. Bizler bu mesuliyetimizin farkındayız. Bu anlayışı hakim kılacak sorumluluk sahibi kadrolarız.

Bugün yapacağımız kongrenin asla kaybedeni olmayacaktır. Kazananı ise Türk demokrasisinin son kalesi İYİ Parti olacaktır. Dolayısıyla kongrede seçimi kazanacak aday; bunu bir zafer değil, iktidar yolundaki mücadeleye bir başlangıç olarak görmelidir. Türk siyaseti, ülkemiz ve milletimizin çok zor günlerden geçtiği bir dönemdedir. Çünkü adı konulmamış denge ve denetimden uzak ucube bir sitemle yönetiliyoruz.

Bu sistemle Türk milletinin refah seviyesi yükseltilemez. Yükseltilse bile sosyal devlet olmanın icapları yerine getirilemez. Bugün Türkiye’yi yönetenlerin esas amaçları topluma hizmet noktasında yoksullukla mücadele değildir. Yoksulluğu bir siyasi rant aracı olarak kullanmak bundan siyasi fayda sağlamak ve üreten bireyleri desteklemek yerine, ‘biz gidersek bu yardımlar kesilir’ ifadeleriyle milleti üzerinde korku politikası gütmektedir. Bu tutum da toplumun büyük bir kesimini AK Parti iktidarının müşterisi haline getirmektedir. Türk Milleti bunu hak etmiyor.

KÖMÜR MAKARNA DAĞITILARAK TOPLUMUN REFAH SEVİYESİ YÜKSELTİLEMEZ
Milli gelir artmış ve ülke zenginleşmişse sosyal devlet olmanın gereği toplumun refah seviyesi maaşlara yapılacak yüksek artışlarla ortaya konulur. Asgari ücretin çok altında maaş alan veya sosyal güvencesi olmayıp hiç maaşı olmayan insanlara kömür, makarna dağıtarak toplumun refah seviyesi yükseltilemez.

2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde ‘17. Büyük ekonomiye sahip olan Türkiye 10 yıl sonra 10.cu büyük ekonomi olacak’ iddiasını kullanarak iktidarda kaldı. Ancak maalesef iktidarlarının 18.yılında Türkiye’nin ekonomisini batırma noktasına getirdiler.
Bu milletin derdi elbette sadece ekonomi değildir. Türkiye menfaatlerini koruyacak bir dış politika yerine sadece komşuları ile değil dünya devletleri ile kavgalı hale getirilmiştir.
Mavi vatanda Türkiye’den gözle görülür mesafede bulunan Akdeniz’deki adalarımızın Yunanlılar tarafından işgal edilmesine iktidar sessiz kalmıştır. Yanlış Suriye politikası bizi Suriye bataklığına gömmüştür. F-35 ve S-400 konusunun ise nasıl sonuçlanacağı belli değil. Ayasofya’da yaşanan hadiseye gelince; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e dua edip hayırla yad etmelerini elbette beklemiyordum. 
Lakin bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e “lanet” okuyacak kadar alçalmış Atatürk düşmanı, yunan aşığı fesli Kadirlerin yetiştirdiği müptezellerin
Türk Milletinin nazarında bir değeri yoktur. Lânet okunması gereken varsa onlar da İstanbul müstevliler tarafından işgal altında iken İngiliz gemisine binip kaçanlardır.

ATATÜRK DÜŞMANLIĞI YAPANLAR.. 
Herkes bilmelidir ki, Atatürk düşmanlığı yapanlar aynı zamanda Türk Devletine ve Türk milletine de düşmandır. Ayasofya Camisi artık bundan sonra ibadete açık siyasete kapalı olmalıdır. AK Parti bu ve bunun gibi örneklerle kendi seçmenini konsolide etme uğruna toplumu ayrıştıran, ötekileştiren, kamplaştıran bir siyasi anlayış ile Türkiye’yi ileriye taşıyamaz. Yargı dahil ülkenin bütün kurumları siyasallaşmıştır. Sadece taraf oldukları için haksız yerde istihdam edilen insanlar ülkeyi yönetecek noktalara getirilmiştir. Oluşan bu ortam ülkenin zaman içerisinde gelişmişlik bakımından geriye gitmesine neden olmuştur. Türkiye bu tabloyu hak etmiyor.

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in Türkiye’de biriken sorunların çözümü için önerdiği ortak aklın işletileceği memleket masası önemli bir çağrıydı. Bu çağrıya kulak vermeyenlerin dertleri millet değil iktidarda kalmalarıdır. Bizler, milletimizin birliği, dirliği ve geleceği için milli ve ilkeli duruşları olan liyakat sahibi insanları yönetimde özne yapan bir anlayışla ülkeyi yöneteceğiz” dedi.

Azmi Kuvvetli’nin listesi:

Mustafa İşler, Ahmet Çakır, Osman Deliloğlu, Yakup Aktürk, M.Şükrü Hacıahmetoğlu, Mehmet Ali Yıldız, S.Salih Bekiroğlu, Aynur Kurşun, Erda Aygün, Nuri Eroğlu, Aysen Aydın, Mahmut Erdin, Hakan Nuhoğlu, Türkan Ergün, Yüksel Değer, Ahmet Bilgin, Tekin Türeli, Fatma Arıcı, Suat Altıntaş, Erhan Eroğlu, Ümmügül Çalık, Özcan Maraba, Fatma Başkan, Orhan Gedikli, Mustafa Kocabal, Arzu Öktem, Oktay Çavuşoğlu, Aydın Kolamaç, Müjcan Mollamehmetoğlu, Hasan Keleş, Bülent Arslan, Figen Kansız, Baha Kurt, Rıdvan Özyıldırım, Asiye Aşıcı, Engin Çakıroğlu, Metin Araz, Ayhan Ay, Halidun Dabanca, Mustafa Kılıç, Hacer Sayal, Hüseyin Memiş, Melih Saatçi, Ömer Fazlı Erdem, Osman Bıyıklı, Celal Bayram, Leyla Usta, Fuat Hacısalihoğlu, İsmail Hakkı Atasoy. 

Tuna Taşkın’ın listesi:

Atilla Aşık, Yücel Hasan Çebi, Temel Aydoğdu, Gonca Karabacak, Mehmet Can Emirzeoğlu, Coşkun Turt, İlker Karaosmanoğlu, Fuat Gözaçan, Muhittin Boz, Adnan Çavdar, Bahri Şahin, Nejdet Birinci, Ozan Akbulut, İbrahim Gedikli, Kemal Eraydın, Abidin İslamoğlu, Mehmet Güçlü, Hasan Yazıcı, Hümeyra Aydın, Uğur Polat, Semih Karaman, Zafer Sivri, Temel Yılmaz, Mehmet Karaosmanoğlu, Pirağa Yaşar, Recep Gebiç, Reşide Akbulut, Gülen Demet, İsmail Çakır, Selda Şahin Baki, İstek Emin, Kaan Bayrak, Kadriye Çoban, Muhammet Al, Sibel Nur Başar, Mustafa Aydoğdu, Mustafa Küllaç, Tülin Balcı, Fatoş Şolt, Arif Özcan Yanık.

ADAYLARDAN TUNA TAŞKIN