61SAAT HABER SERVİSİ - Trabzon Demokratik Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayasıyla bir yürüyüş düzenledi. Atatürk Alanı Meydan Parkında son bulan yürüyüşün ardından Atatürk Heykeli önünde bir basın açıklaması düzenlendi. “Tacize, tecavüze, kadın düşmanlığına Hayır” pankartı taşıyan kadınlar burada sloganlar atarak “Kadına yönelik şiddeti” kınadı.

Kadınlar adına konuşan Sana Müftüoğlu, ilk olarak 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Gününün tarihini aktarırken ardından, kadınların taleplerini sıraladı. Müftüoğlu, *Her yıl 8 Mart’ta bu meydanda olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanında bir araya gelen kadınların talebi net: kadın düşmanlığı son bulsun! Biz kadınları bu talebi haykırmaya iten neden ise ortadadır. Ülkemizde istatistiklerinde ispatladığı gibi her gün beş kadın öldürülüyor, onlarca tecavüze uğruyor. Ensesti meşrulaştıran, tecavüze zemin hazırlayan koltuk sahipleri tecavüzcün suçlusu olarak ise yine kadını gösteriyor. İktidar sahibi erkekler ağızlarını her açtıklarında yaşanan kadın cinayetlerini normalleştirerek, bir kadının daha katledilmesine zemin hazırlıyor. Bugün erkek egemen sistem yargıya da kendi cinsiyetçi politikalarına da zemin hazırlıyor. Bugün erkek egemen sistem yargıyı da kendi cinsiyetçi politikalarına da eklemleyerek, “erkek adaleti” sağlamaya çalışıyor. Erkek yargı haksız tahrik indirimleri ve iyi hal indirimleri ile kadınları bir kez daha mağdur etmenin peşinde” ifadelerini kullandı.



Ardından referandum sürecine de değinen Müftüoğlu, “40 milyon kadınız, hayatımızı tek adama teslim edecek miyiz? Yaklaşık 15 yıldır iktidarda olan AKP’nin adım adım uygulamaya koyduğu cinsiyetçi kadın düşmanı politikalara yıllardır mazur kalıyoruz. Şimdi ise yeni ve gerici politikalarını daha da sistematik bir şekilde ortaya koyabileceği meşru zemini yaratmak için ortaya attığı bir gündem var. Başkanlık ve referandum süreci. “Başkanlık sistemi biz kadınların sorunlarını çözecek mi?” “Yıllardır  hakkımızda hüküm veren erkekler yetmiyormuş gibi bütün kararı tek bir “adamın” verecek olmasının sonuçları ne olacak?” gibi bir sürü soru var kafamızda.



Kadın dayanışmasıyla dün nasıl kendimizi çocuklarımızı koruduysak, hep beraber bu iğrenç tasarıyı nasıl geri çektirdiysek bugün de ülkenin yarısını oluşturan kadınlar olarak kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzlerin son bulması için kadın dayanışmasıyla bu hayır sürecini örgütlüyoruz. Memlekette ahval böyleyken önümüzde 16 Nisan’da yapılacak bir referandum var. Başkanlık sistemi yıllardır giderek artan kadın cinayetleri, tecavüzler bombalar ve özellikle darbe girişiminden sonra OHAL bahanesiyle uzaklaştırılan akademisyenler işinden atılan onlarca insanın emeğine karşılık verecek cevabımız ‘Hayır’dır” ifadelerini kullandı.