Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından kanser hastalarının mücadelesi belgesel haline getirildi. 'Hayat için bilimin izinde' sloganı ile hayata geçen belgeselde meme, prostat ve akciğer kanseri teşhisi alan üç farklı hastanın iç dünyaları, duyguları, tanıklıkları, adanmışlıklarıyla adım adım umuda olan yolculukları birebir hasta ve hekimlerin ağzından anlatılıyor. Hekimlerin de konuştuğu belgeselde kanserle mücadelede tıbbın geliştiğinden bahsedilerek, umut ve mücadeleyle bu hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğuna dikkat çekiliyor.

“Halkımıza bu belgeseli seyretmesini, bizimle ve hastalarımızla o empatiyi yaşamasını öneriyorum”

Belgesel hakkında bilgi veren Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mahmut Gümüş, “Biz onkologlar olarak kedimizi hastalarımız ile birlikte büyük bir aile olarak düşünüyoruz. Bu aile içerisinde tarihe bir not düşelim istedik. Hastalarımız, yakınları, bizler yaşadığımız sıkıntılar, sevindiğimiz ve üzüldüğümüz durumlar daha kalıcı olsun diyerek bizden sonrakilere yol gösterici olsun diye böyle bir belgesel projesini Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak planladık. Bu belgesel çerçevesinde İzmir’den, Bozcaada’dan ve Trabzon’dan hastalarımızla konuştuk. Hasta yakınlarıyla bir araya geldik ve bizim için hem moral olacak hem geleceğimize ışık tutacak güzel bir çalışma oldu. Ben tüm halkımıza bu belgeseli seyretmelerini, bizimle ve hastalarımızla o empatiyi yaşamlarını öneriyorum. Belgeseli kanser.org veya adimadimumuda.org adreslerinden ulaşarak seyredebilirler” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizde Batı’ya göre bir miktar daha az kanser görüyoruz”

Türkiye'deki kanser vakalarına da değinen Prof. Dr. Gümüş, “Kanser günümüzde ciddi bir sağlık sorunu, biz kanser sıklığını 100 bin kişide görülen kanserler olarak değerlendiriyoruz. Ülkemizde de bu oranlar 100 bin kişide yaklaşık 250 ile 300 arasında, Batı ülkelerinde bu oran 450’ler civarında. Batı'ya göre bir miktar daha az sayıda kanser görüyoruz ama bu nüfusumuzun gençliğiyle ilgili, zaman içerisinde yaşlanmayla birlikte Batı'daki değerler kadar göreceğimizi düşünüyoruz. Bu da kanserin bir miktar daha fazla görüleceği anlamına geliyor ve bizim tedbirlerimizi, yapacaklarımızı buna göre planlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Türkiye’de 200 bine varan bir yıllık kanser hasta sayısı var”

Prof. Dr. Gümüş, “Dünyada ve Türkiye’de en sık kanser türü olarak erkeklerde akciğer ve prostat kanseri, kadınlarda ise meme kanseri, akciğer kanseri, kolorektal kanserini görüyoruz. Türkiye’de 200 bine varan bir yıllık kanser hasta sayısı var. Bunu biz geçen 100 yılda daha çok kemoterapiyle tedavi ettik. Son 20 yılda hastalıkların nasıl oluştuğuna dair mekanizmaları da anlamış bulunuyoruz. Kemoterapinin yanında bu mekanizmalara yönelik olarak hedefli tedaviler dediğimiz, akıllı tedaviler dediğimiz, immünoterapi dediğimiz tedavileri uygulamaktayız. Artık tek başına kemoterapi ile tümör hücrelerini öldürmek yerine onun oluş mekanizmalarını anlayıp, o mekanizmaları düzelten ilaçları da kullanıyoruz” dedi.