Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Karadeniz Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sektörün sorunlarına ve yaşadığı sıkıntılara değinen Özer şu açıklamalarda bulundu: “İstatistikler paylaşarak sizlere uyku vermek, konuyu dağıtmak istemiyorum. Kısa ve öz bilgiler paylaşarak eldeki hazinenin kıymetini bilelim, bilesiniz istiyorum. Trabzon kamuoyuna duyurma gereği hissettiğim sesim ve haykırışımdır…

Karayolu taşımacılığının faaliyet konusu bellidir. Ulusal ya da uluslararası ölçekte eşyanın bir yerden diğer bir yere taşınması, kısa ve öz şekilde faaliyet konusu budur. Günümüz teknolojisinde eşyanın sanal alışveriş yöntemiyle siparişi mümkün iken, sanal nakliyesi maddesel anlamda halen mümkün olamamıştır. Kara, hava, deniz ya da tren, bu dörtlüden birisi bu işi yapar. Hangisinin yapacağına ise eşya karar verir, bu kararını arz/talep ekseninde maliyet/zaman faktörlerini hesaplayarak alır. Uluslararası Taşımacılığı ulusal taşımacılıktan ayıran en büyük fark komplike olmasıdır.

KORKUNÇ ZARARA UĞRATIR

Taşıma yapılan ülkelerle alakalı size temas eden tüm mevzuatlardan haberdar olmalısınız. Bu yetmez, varış ülkesine kadar geçeceğiniz tüm ülkelerin mevzuatlarını da bilmelisiniz, yoksa arz/talep/maliyet/zaman dörtlüsü sizi ve müşterilerinizi korkunç zararlara uğratır. Bizim yaptığımız iş bu, uluslararası eşya taşımacılığı. Dünya’da bu işte güzel bir konumdayız. Avrupa’nın en genç ve en büyük filosuna sahibiz. Dünya bankasının lojistik performans endeksinde sektör olarak iyi bir yerdeyiz, kurumlar üzerlerine düşen görevleri daha iyi yaptıkça çok daha iyi yerlere gelebiliriz.

GÜZARGAHLAR KAYDI!

Sektörümüzün, TIR taşımacılığı anlamında Trabzon’da varoluşu 1970’li yıllara dayanır. 1970/90’lı yıllarda İran’ın Avrupa ülkelerine ihracatı, maliyetlerinin düşüklüğü ve güzergâhın alternatifsizliği sebebiyle, Trabzon Limanını üzerinden gerçekleştirmekte idi. Trabzon konumu itibariyle, ülkelerarası siyasetinde dengeli seyretmesiyle, Ortadoğu ülkelerini tuna yoluyla Avrupa’ya bağlayan en kısa güzergâhtı. Limanlar kentlerin kalbidir, ticaretin olduğu yerde hizmette olur. TIR taşımacılığının Trabzon’da startını profesyonel anlamda İran’la olan transit ticaret vermiştir. Uzun yıllar devam eden transit taşımalar, siyasetin bozulması ve yeni ulaşım yolları nedeniyle farklı güzergâhlara kaymıştır. Şimdilerde bu taşımalar, siyasetin kötü gidişatı ve maliyetler nedeniyle, farklı güzergâhlar nedeniyle yok denilecek kadar az yapılmaktadır.

MÜCADELE VERİYORUZ!

Türkiye genelinde C2 yetki belge sahibi olan ve uluslararası taşıma yapan 2100 dolayında firma mevcuttur. Bu firmaların profillerini inceleyecek olursanız, firmaların üretim merkezlerinde ya da akrabalık bağlarından ötürü komşu ülkelerle sınır olan illerde toplandıklarını görürsünüz. Firmaların üretim ya da sınır illerindeki varlıkları zaman ve maliyetle alakalıdır, karlılık için olmazsa olmaz bir kavramdır bu. Trabzon’daki C2 yetki belgeli firma sayısı 60 civarındadır, genelin % 3 civarına denk düşmektedir. Trabzon’da üretim yok denecek kadar az, Trabzon Limanının aktifleşememesi nedeniyle komşu ülkelerle de sınırımız yok, peki nedir bu 60 firmayı Trabzon’da tutan!.. Eminim bunu ne siyasilerimiz, ne idarecilerimiz, ne de sivil toplum örgütlerimiz hiç merak etmemiş ve düşünmemiştirler. Düşünsünler istiyoruz… Sektör olarak biz Trabzon’da 2000’in üzerinde TIR sayımızla tüm imkansızlıklara rağmen var oluş mücadelesi veriyorsak, bu ili yönetme iddiasıyla hareket eden tüm seçilmiş ve atanmışların neden sorusunun yanıtını bulmaları şart!..

GÜÇLÜ LOJİSTİK GÜÇLÜ ALT YAPIYLA OLUR

Trabzon plakalı 2000 TIR, bugün 300 Milyon Dolarlık yatırım demektir. Trabzon’un merkezinde konuşlanmış bu 60 şirket, yan sektörlerle birlikte 300 Bin kişilik merkez nüfusun 30 Bin ’ine aş getirmektedir. Şehre ait olmayan parayı kente taşıyan Üniversite ve Trabzonspor’la birlikte, faaliyet alanı nedeniyle ülke dışından döviz getirerek, kazandığı parayı kendi kentinde harcayarak Trabzon ekonomisine can veren yegâne sektörlerden biridir. Bu sektör kamyoncu kimliğinden sıyrılalı tam 41 yıl olmuştur.  Bu sektörün 41. yılını kutlayacak, Türkiye’de ilk defa STK’lar içinde “Ulusal Kalite Ödülü” almış, ISO belgeli bir meslek örgütü var. Sektörün lideri UND’ deki ( Uluslararası Nakliyeciler Derneği ) Yönetim Kurulu Üyeliği görevimle birlikte, Trabzon’da bu sektöre yatırım yapan bir işadamı olarak, Türkiye’yi 2023 yılı 500 Milyar Dolar ihracat hedefine taşıyacak bu sektöre ve dolayısıyla ülkemize hizmet vermek adına tüm sektör arkadaşlarımla yılmadan, vazgeçmeden uğraş veriyoruz. Güçlü bir ülkenin güçlü bir lojistik alt yapısıyla mümkün olabileceği inanıyoruz. Sürdürülebilir faaliyet için, yakın temas halinde olduğumuz Ulaştırma, Ekonomi, Gümrük ve Ticaret, Dış İşleri Bakanlıklarımızın desteğiyle ulusal ve uluslararası ölçekte, karşılaştığımız tüm sorunları çözebilmek amacıyla tüm nakliyeci arkadaşlarımla elimizden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz.

DESTEK SÖZÜ ALDIK!

Geçtiğimiz günlerde yerel anlamda kendimizi anlatmak, sektörümüzün bölgemizde yaşadığı bir takım sorunları ilgililerimizle paylaşmak adına kurumlarımıza bir takım ziyaretler gerçekleştirdik. Trabzon Valimiz Sayın Abdil Celil ÖZ’ün sektörümüze olan ilgisi, ulusal ve uluslararası ölçekte konularımıza olan hâkimiyeti bizi son derece memnun etti. Sayın Valimize sektörüm adına bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum. Sonrasında temas halinde olduğumuz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğümüzü, Ulaştırma Bölge Müdürlüğümüzü ziyaret ettik. Sağ olsunlar her zaman yanımızdaydılar, yerel bazda yaşadığımız bazı sorunları paylaştık ve çözüm doğrultusunda destek sözü aldık.

TTSO BİZİ ŞAŞIRTTI!

Bu ziyaretler sırasında hiç ummadığımız bir şey yaşadık, bunu paylaşmak önemli zira sektörümüze hiç uzak olmayan, üyesi olduğumuz ve Trabzon’a hizmet için uğraş veren bir STK Liderinin anlam verilemeyecek hareket tarzı bizi son derece şaşırttı ve üzdü. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Suat Hacısalihoğlu. Sekreterinden alınan randevuya mukabil, randevu saatinden 15 dakika öncesinde kuruma olan saygımızdan ötürü makamında hazır bulunmuş ve kendisiyle görüşmek için randevu saati sonrasında fazladan 20 dakika daha beklemişken, Başkanın makamına gelmemesi,bizle olan randevusuna katılmamak için diğer bir STK’da vakit öldürerek kurumunu yüzüstü bırakması, hizmet vermesi gereken bir sektöre kurumunu mahcup etmesi, gerekçe bildirmeksizin her şey normalmiş gibi hayatına devam etmesi bizi oldukça şaşırttı.

NAKLİYE FİRMALARI ATEŞ PÜSKÜRDÜ!

Biz sektör olarak üyesi olduğumuz bu kuruma, üyelik aidatı haricinde diğer illerden de alabileceğimiz bir evrakın sadece hizmet bedeli için, yılda 150 Bin ila 200 Bin TL arasında bir ödeme yapıyoruz. Ne için, Trabzon’un kazanması için. Bu STK’dan, sektör sorunlarına çözüm bulması doğrultusunda hizmet beklemezken… Bu yazı uzar gider, daha fazla uzatmayacağım. Faaliyet konusunu yerine getirirken, gerek ülke içinde ve gerekse temas ettiği tüm yabancı ülkelerde, yaşadığımız tüm olumsuzluklara ve zorluklara rağmen, biz hala mücadele veriyorsak, ilgisizliğe, üzerlerine ölü toprağı serpilmiş bürokratlara rağmen halen direniyorsak, bizi birileri artık duymalı, duyun bizi!..Bu sektör, gördüğü saygıdan çok daha fazlasını hak ediyor… İlimize katma değer yaratmak için havanda su döven STK liderlerimizin, bu sektörü Türkiye genelinde temsil eden doğru insanların ağızlarından düşecek kelimelerle tanımaları, eldeki 1 kuşun havadaki 10 kuştan hayırlı olduğu gerçeğiyle anlamaları şart.

Evet, sektörün siyasilerimize ve STK liderlerimize soruları bunlar:

1 ) Trabzon’da üretim yok denecek kadar az, Trabzon Limanının aktifleşememesi nedeniyle komşu ülkelerle de sınırımız yok, peki nedir bu fabrikasının kökleri lastiğe temas eden 60 firmayı Trabzon’da tutan? 2 )  Suat Bey, sektörümüze verdiğiniz randevuya neden riayet etmediniz?”