Trabzon’un Sürmene Kaymakamı Mustafa Özarslan, ana sınıfı ve ilköğretim okullarında şiddeti önlemek amacıyla geliştirdiği proje kapsamında ilçe genelindeki bütün öğrencilerin enstrüman çalması için yola çıktı. Proje hedefine ulaştı ve sayı bugün bine ulaştı. Kaymakam Özarslan, projeyi anlattığı kitapçıkta öğretmenleri eleştirdi.Özarslan, “Kadrolu 3 müzik öğretmeni vardı. Hafta içi ders çıkışlarında ve hafta sonlarında eğitim vermelerini istedik. Rahatlarını bozmadılar. Biz de atama bekleyen öğretmenlerle bu sorunu aştık.” Özarslan, “O kitapçıkta her şeyi şeffaf bir dille anlattım. Elbette bunu da yazmam gerekiyordu” dedi.

Sürmene Kaymakamı Mustafa Özarslan, 2 yıl önce “Okulda, Ailede, Sokakta Şiddeti Yok Etme Projesi” başlattı. Amaç, şiddeti ortadan kaldırmaktı. Bunun için de dünyadaki örneklerden yola çıkılarak müzik eğitimi verilmesi kararlaştırıldı. Bütçe 100 bin liraydı. Müzik aleti olarak keman, bağlama, gitar, yan fülüt, kemençe ve piyano seçildi. İlk yıl 666 enstrüman dağıtıldı. Bu yıl sayı bine ulaştı. Korolar kuruldu öğrenciler çeşitli etkinliklerde görev aldı. Kimileri ayakta alkışlandı, kimileri ödül aldı. Öğrencilerde sosyal anlamda yaşanan değişim sosyologlar tarafından rapor edildi. Raporda, “Her biri gelecek vaat ediyor” denildi. Özarslan önceki gün öğrencilere yine çeşitli enstrümanlar dağıttı. Ayrıca bugüne kadar yapılan çalışmaların anlatıldığı kitapçıkları da dağıttı.

RAHATLARINI BOZMADILAR

Kitapçığın 13. sayfasında oldukça çarpıcı bir detaya yer verildi. Özarslan, yaşadıkları sorunları anlatıyordu. “Projemiz uygulanırken en çok zorlandığımız konu ilçe merkezinden uzak köy ve beldelerimizdeki çocuklarımıza enstürman ulaştırmaya sağlarken, bu çocuklarımıza kurs verecek usta müzik eğitmenlerini temin etmekti” diyen Özarslan şunları yazdı: “Verilen ücret özellikle bu yerler için memnun edici değildi. Uzaklık müzik öğreticilerinin iş tekliflerimizi kabul etmemelerine yol açtı. Üzülerek belirtmeliyiz ki, ilçemizde projenin başlangıcında okullarımızda görevli ve kadrolu yalnızca 3 müzik öğretmeni vardı. Bunlar Sürmene’de oturmuyorlardı. Hafta içi ders çıkışlarında ve hafta sonlarında görev almayı kabul etmediler. ‘Rahatlarını’ bozmadılar. Engeli ‘ücretli müzik öğretmeni’ ve daha uzak okullarımızın öğrencilerini de yerel kemençemizi kullanabilen sanatkarlarımızı kullanarak aştık. Sınavı kazanamayıp da atamayı bekleyen genç müzik öğretmenlerimiz imdadımıza yetiştiler. Projenin ‘asıl kahramanları’ onlardır.”

YAŞADIKLARIMIZI ANLATTIK

Kaymakam Özarslan, projenin meyvelerini vermeye başladığını haliyle kendilerinin de kitapçıkta her şeyi şeffaf şekilde paylaştıklarını söyledi. Böylesine önemli projede kimlerin yanlarında kimlerin karşılarında durduğunu herkesin bilmeye hakkı olduğuna vurgu yapan Özarslan, “Bakınız ekonomik durumlarından ötürü yoksul ailelerin çocuklarının bu tür kültürel faaliyetlerden yararlanamamış olmasının önüne geçtik. Sanatın değerini ve yumuşak yüzünü Sürmene’nin vazgeçilmezi haline getirdik. Müzik aleti kullanabilen çocuğumuz ve gencimiz toplumsal prestij kazanmakla birlikte kendi kişiliğine saygı gibi ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Projemizde kızlarımıza daha çok öncelik verdik. Çünkü bir erkek eğitirsek bir bireyi, bir kızı eğitirsek bir toplumu eğitiriz. Bu proje gelecek kuşaklara model olacaktır. Ki oluyor da. Aileler, çocuklar bize teşekkür ediyor. Türkiye’nin dört bir tarafından projemizi istiyorlar. Bu çorbada bir kaşık tuzu olanın alnını öperim. Ama sırf rahatlarını bozmamak için o çocuklarımızın yanında durmayanları da topluma şikayet ederim. Bizim yaptığımız budur. Hiç kimse kusura bakmasın” dedi.