Kuru, “Gök kubbe altında sadece olana, hayattan göçmemeye çare yoktur. Bunun dışında her konunun çözümünün olabileceği varsayıldığında, Sayın İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ nun muhterem Annesine karşı bu şiddet, öfke niyedir?
 
TÜRKAV: “ANA” üzerinden öfke duyulmuştur.  METODOLOJİ  Mİ? Yeni bir oyun mu? Değerlendirmesiyle ifade etmektedir ki; somut gerçeklerin şekilleneceği bir çevrede yaşarız. İnsan kaynaklı kullanılan yöntem arayışı (Metodoloji) ile geleceği kurgularken yön verir olduğudur. Vicdan kullanımı söz konusu değilse, biçimi bakımından müşterek olan bir içsel durum, bakış, öne çıkmakta değil midir? Dolayısıyla söylemler, bu güne uzanan oyunlara takılı kaldığı görülmektedir.  

ANA ŞEFKATTIR
Sayın İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ nun annesine karşı duyulan bu öfkenin mahiyeti nedir? “Ana” şefkattir. Çay bahçesinde yağmurun altında o zor şartlarda bile çilesini yenebilmiş Trabzon kadınlarından saygı duyulacak birisi olarak bakılamamıştır. Sayın Bakanın Annesinin ellerinden, Anaya duyulan şefkatle öpüyoruz. Ve annesi için sarf edilen çirkin ifadeyi, TÜRKAV’ in yürütme erkindeki anlayışıyla, şiddetle kınamaktayız.
Kamu, devletin aslı unsurudur. Bakandan en alttaki Kamu Çalışanına kadar,  devletin aslı ve sürekli görevlerini yerine getirmekle görevli olan kişilerdir. İç işleri Bakanı’ da yürütme erkini yerine getirmektedir.

VİCDAN VE DUYGU
Sayın Bakanın Annesine Allah’ tan şifa diliyoruz. En acıtıcı duygu olan Ana üzerinden hedef alan öfke olmamalıdır! İnanç değerlerimizin de insanlara yüklediği sorumluluğudur aklın kullanımı. Dikkatlice incelenip, üzerinde düşünülmeden söylenecek her yorum boş laf olmaktan öteye geçmeyecektir.

Ancak, Yürütme erkinin gereğini yerine getiren Sayın Bakanın Annesine yapılan bu ahlaksızlık, sıradan değildir? Neden? Nasıl? Söylemine TÜRKAV cevap verirken, en acıtıcı yerinden ana üzerinden kullanılan söze, Hukuk içerisinde de mutlaka cevap olmalıdır”