AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu,"ırkçı ve ayrımcı" saldırılar nedeniyle Almanya Milli Takımını bırakan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil'e destek verdi.
 
Dünyanın sayılı futbolcularından Mesut Özil'in "ırkçılık ve ayrımcılık" tutumuyla karşılaşmasının kabul edilemez olduğuna işaret eden Kenan Sofuoğlu, Mesut Özil'in yanında olduklarını söyledi.
 
"ALMAN HÜKÜMETİ BENİ SINIR DIŞI ETTİ"
 
Kenan Sofuoğlu, Türkiye'de motosiklet sporunun yeterince bilinmediği için 2000'li yıllarda Almanya adına yarışmalara katıldığını anımsatarak, "4 yıl Almanya adına yarıştım. Her şey çok güzeldi. Sonra Hollanda takımına transfer oldum. Bir anda her şey değişti. Kurulu düzenim olduğu için Almanya'da yaşamak istedim. Almanya hükümeti buna izin vermedi. Oturma iznim iptal edildi ve sınır dışı edildim. Şimdi Mesut Özil'e yapılanları çok iyi anlıyorum" ifadelerini kullandı.
 
"ÖZİL ASLA YALNIZ DEĞİL"
 
"Irkçı ve ayrımcı" saldırılar nedeniyle Almanya Milli Takımı'nı bırakan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil'in yalnız olmadığını vurgulayan Kenan Sofuoğlu, şöyle konuştu:
 
"Mesut Özil bu kararıyla, ırkçılığa ve ayrımcılığa güzel cevap vermiştir. Irkçılık insanlığın en büyük düşmanlarındandır. Toplumların bu tür kabul edilemez davranış ve düşüncelerden kurtulması gerekir. Günümüzde teknoloji ile birlikte küçülen dünyada birbirine o denli yakınlaşan insanlar ırkçılık söylemlerinden kaçınmalıdır. Ne zamanki ırkçılığı spor sahalarından yok edersek, eminim tüm dünyada barış ve kardeşlik, spor ruhuna uygun şekilde kendisini gösterecektir. Özil asla yalnız değildir."
 
ALMANYA'DA MESUT ÖZİL DEPREMİ
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal’de forma giyen Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’in Almanya Milli Takımı’nı bıraktığını açıklamasının ardından ülkedeki tartışmalar da alevlendi.


Almanya Adalet Bakanı Katharine Barley, Mesut’un açıklamalarını bir alarm sinyali olarak niteledi. Barley sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Mesut Özil’in büyük bir Alman futbolcu olduğunu belirterek, “Mesut gibi büyük bir Alman futbolcunun ülkesinde ırkçılık nedeniyle istenmediğini ve Almanya Futbol Federasyonu (DFB) tarafından temsil edilmediğini hissetmesi bir alarm sinyalidir” ifadelerini kullandı.

Alman Hükümeti Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer ise Mesut Özil’in Başbakan Angela Merkel’in takdir ettiği bir oyuncu olduğunu, kararını saygıyla karşıladığını söyledi.

Uyum önemli

Demmer, Merkel’in Özil’i iyi bir oyuncu olarak takdir ettiğini belirterek, “Bildiğiniz gibi Başbakan, Mesut Özil’i çok takdir ediyor. Mesut Özil, milli takıma büyük faydalar sağlamış harika bir oyuncu. Mesut Özil şimdi saygı duyulması gereken bir karar almıştır” dedi. Almanya’nın dünyaya açık bir ülke olduğunu kaydeden Demmer, “Sporun Almanya’da uyuma büyük bir katkı sağladığını hepiniz biliyorsunuz” diye konuştu.

Demmer ayrıca Almanya’da kuşaklardan bu yana 3 milyondan fazla Türk asıllı insanın yaşadığını belirterek, “Bu insanların büyük bölümü topluma iyi şekilde uyum sağlamıştır. Birçok açıdan insani, siyasi, kültürel ve ekonomik  açıdan ülkemizi zenginleştiriyorlar” şeklinde konuştu.

Alman Engelli Sporcular ve Rehabilitasyon Birliği Başkanı ve eski  Yeşiller Partisinin Federal Meclis Spor Komisyonu üyesi Özcan Mutlu da Özil’in Alman milli takımında bu şekilde ayrılmak zorunda bırakılmasının büyük bir skandal olduğunu söyledi.

Skandalın başını DFB Başkanı Grindel’in çektiğini savunan Mutlu, “Kendisini Alman futboluna adamış, milli takımında muhteşem oynayan hem Avrupa hem de dünya şampiyonluğunda katkısı olan Özil’in bu şekilde günah keçisi  yapılması Almanya ve Alman sporu için kara bir lekedir” dedi.

Tehlike çanları

Özil’in ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalmasının Almanya’daki göçmenler için tehlike çanlarının çalmaya başladığı olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Mutlu, “Her ne kadar Almanya için emek versen, dünya şampiyonu olsan siyasette başarılı olsan da yine Türksün, yabancısın, ırkçıların kurbanısın. Bu çok tehlikeli bir gidişat. Alman federasyonu, siyaseti, Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, Türklere yönelik ırkçılığın ve düşmanlığın önüne geçilmesi için ellerinden geleni yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

Alman basını ikiye bölündü

Alman basını da Mesut Özil’in açıklamalarını manşetlerine taşıdı. Frankfurter Rundschau gazetesi, “Özil, Alman Futbol Federasyonu (DFB) ve medyayla hesaplaştı” başlığını kullandığı haberinde, Mesut Özil’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çektirdiği fotoğrafa sahip çıktığına, DFB, medya ve sponsor olan Mercedes firmasını sert bir şekilde eleştirdiğine yer verdi.

Der Tagesspiegel gazetesi, manşetinden duyurduğu haberinde, milli takımı bırakan 29 yaşındaki oyuncunun saygısızlığı ve ırkçılığı hissettiği sürece  oynamayacağını kaydettiği aktarıldı.

Focus’ta yer alan haber yorumda ise Mesut Özil’in açıklamalarının ne kadar kırgın olduğunu gösterdiği belirtildi. Frankfurter Allgemeine Zeitung ise “Özil artık Almanya için oynamayacak” başlığını kullandı. Mesut Özil’in milli takımı bırakmasının iyi bir  gelişme olmadığının vurgulandığı haberde, Alman futbolundaki krizin daha da derinleşebileceği uyarısında bulunuldu.

Süddeutsche Zeitung’da yer alan haberde de “Suskunluğun sonu” başlığı kullanıldı. Haberde, Mesut’un Londra’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen fotoğraf sonrası ilk kez suskunluğunu bozduğu ve tutumundan geri adım atmadığı, özür dilemediği aksine taarruza geçtiği belirtildi.

Müteşekkiriz ama!

Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Başkanlığı, Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’in paylaşımıyla ilgili açıklamada bulundu. DFB’nin internet sitesinden yapılan açıklamada, “Mesut Özil’in milli  takımdaki üstün formundan dolayı müteşekkiriz.  Ancak bize yöneltilen ırkçılık  suçlamasını kabul etmiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Vergi kaçıran başkan da konuştu!

Özil’in açıklamalarının yarattığı tartışma o kadar büyüdü ki, eski Batı Alman milli takımı futbolcusu ve Bayern Münih Başkanı olduğu dönemde vergi kaçakçılığından dolayı hapis cezası alan Uli Hönes de konuya dahil oldu. Hönes’in, Di Welt gazetesine yaptığı açıklamada, “Olayın sonlanmasına sevindim, zaten yıllardır çok kötü oynuyordu. Şimdi de Grindel, Löw, Bierhoff mu suçlu oldu?” şeklindeki ifadeleri büyük tepki çekti.