KESK Dönem Sözcüsü Engin Nur, Trabzon Valiliği’nin 15.10.2019 tarihli tüm kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtılmak üzere “basına bilgi demeç verme ve sosyal medya kullanımı” yazısıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Nur, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bu yazı ülkemiz demokrasisi açısından son derece düşündürücüdür. Baskı dönemlerini andıran  bu uygulamanın kamu görevlilerinin moral ve motivasyonlarını artırmayacağı gibi verimliliklerini de düşüreceği açıktır.

KESK kuruluşundan bugüne değin kamu görevlilerinin siyaset yapma hakkın önündeki engellerin kaldırılmasını ülkemizin demokrasisinin kurumsallaşmasında önemli bir eşik olarak görür.  Ancak bu konudaki taleplerimize rağmen dünden bugüne tüm iktidarlar ısrarla bu hakkın kullanımını engellemeye devam etmektedir. 

Trabzon Valiliği’nin ilgili yazısı kamu görevlilerinin görev ve sorumluluklarının yerine getirirken uymakla zorunlu olduğu mevzuatın sınırlarını aşan bir nitelik taşımaktadır. Kamu görevlileri bilirler ki görevleri süresince devletin saygınlık ve itibarının zedeleyici eşitlik ve tarafsızlık ilkesine halel getirecek, devlet memuru olmanın vakarına yakışmayacak davranışlarda bulunmak ürettikleri kamu hizmetinin niteliğini azaltacağı gibi yürürlükteki mevzuat açısından da uygun değildir. 

Ancak anayasa ile güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü gibi temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının ilgili valilik yazısında olduğu gibi idari bir tasarrufla disiplin soruşturmalarına konu edilerek engellenmek istenmesi kabul edilemez. Valiliğin tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği yazı idare makamının da uymakla yükümlü olduğu anayasanın ihlali anlamına gelmektedir. 

Yine unutulmamalıdır ki kamu görevlilerinin, sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda toplu eylem hakkına sahip oldukları; Anayasa’da, 87 ve 151 No’lu İLO Sözleşmelerinde, AİHS’de, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartında, 4688 sayılı kanunda ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanınmaktadır.  Bu konuda çok sayıda AİHM, Anayasa Mahkemesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı,  Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Bu nedenle basın açıklaması yapmak, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında sosyal medya paylaşımlarında bulunmak Valilik yazısıyla, yani bir idari işlemle engellenmesi mümkün olmayan haklardandır.

Anayasa ve yasalara göre konusu suç teşkil etmedikçe temel hak ve özgürlüklerinin kullanımının engellenmesi idarenin keyfiyetine terkedilemez ve soruşturma konusu edilemez.  Kamu görevlisi olmak anayasamız ile sabit olan temel hak ve özgürlüklerin kullanımında feragat edildiği anlamına asla gelmez. Bilakis kamu hizmeti üretmekle yükümlü kamu görevlilerinin halkımızın memnuniyetini sağlayarak kamu düzeninin daha etkin ve verimli biçimde geliştirilip sağlamlaştırılmasında yaşanan olumsuzluklara dikkat çekmek ve giderilmesine dönük demokratik ve yapıcı eleştiriler götürmek bir yurttaşlık hakkı olmasının yanı sıra kamu görevlisinin taşıması gereken bir sorumluluktur. 

Burada sorulması ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken konu şudur: Kamu görevlileriyle ilgili yürürlükteki mevzuat ortada iken Valiliğin anayasa ve yasaları aşan bir anlayışla açıkça demokrasimiz açısından düşündürücü olan çalışma yaşamında baskı ve korku iklimini tesis etmeye yönelik bu yazı hangi ihtiyacın ürünü olarak kamu görevlilerine gönderilmiştir. Valilik bu yazı ile konuşmayan sorgulamayan memleketin sorunlarına ve zorluklarına sahip çıkmayan bir toplum amaçlamıyorsa neyi amaçlamaktadır?

Bizler KESK olarak kamu görevlilerinin asla kapı kulu olmayacağını ülkemizin her alanda çağdaş demokratik refah içinde bir toplum olarak, birlik dayanışma ve kardeşlik içerisinde eşit ve özgür bir geleceğe ulaşması için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. 

Son olarak Valiliğin demokratik bir ülkede düşünce ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması olarak değerlendirilebilecek bu yazıyı geri çekmesini, çalışma yaşamını demokratikleştirecek adımlar atmasını talep ediyoruz."

İŞTE VALİLİĞİN GÖNDERDİĞİ O YAZI