Bu konu ile ilgili fikirlerine başvurduğumuz Meslek Odaları içerisinden en çarpıcı açıklama Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semih Peker’den geldi. Gelecek nesillerimize daha güzel bir Trabzon bırakmak için doğru adımların atılması gerektiğini ifade eden Başkan Peker, “Gelecek kuşaklarımıza daha yaşanabilir, daha sağlıklı yapılarla donatılmış, ulaşım yollarıyla örülmüş, altyapısıyla, sosyal alanları ve yeşil alanlarıyla, imar bütünlüğü içerisinde güzel bir Trabzon bırakabilmek için büyükşehir olması ve şehrin büyük düşünmesi gereklidir. Bizler ise merkezde neden 2 ya da 3 merkez ilçe kurulmadı diye bir tartışma içerisine giriyoruz. Bende keşke yasa tasarısında yeni oluşturulan büyükşehir belediyelerinde belli bir nüfusun altında olan illerde mesela merkez nüfusu 400 binin altında olan illerde merkez ilçe kurulma zorunluluğu hiç olmasaydı da merkez ilçe hiç kurulmasaydı diyorum. Zaten yetkileri arttırılmış ve güçlenmiş olan Büyükşehir Belediyesi bu bölgeye hizmet getirecek. Bir daha yeni bir merkez ilçe oluşturmanın ne gereği var. İmarı yapacak olan, kat yüksekliğini verecek olan, ana ulaşım arterlerini belirleyecek olan, altyapı hizmetlerinden içme suyunu, kanalizasyonunu, yağmursuyu hatlarını projelendirip döşeyecek olan, itfaiyesinden - mezarlık hizmetlerini verecek olan ve bunların planlaması ile koordinasyonunu yapan zaten Büyükşehir Belediyesi olacağına göre Trabzon Büyükşehir Belediyesi merkezde de belediyecilik hizmetini rahatlıkla götürür dü” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİ İNCELEYİN SONRA KONUŞUN

Diğer büyükşehir belediyelerinin yaşadığı sıkıntıların Trabzon’da yaşanmaması için büyükşehir belediyelerinin dikkatlice incelenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Peker, “Daha önceden Büyükşehir olmuş illerde yaptığımız incelemeler sonucunda, merkezde birden fazla Belediyenin olması yetki karmaşasına neden olduğu, işlemlerin uzadığı ve bunun da belediyecilik hizmetlerini aksattığı görüşü ortaya çıkmaktadır. Bunun da sıkıntısını orada yaşayan halk çekmektedir. Siyasetten daha önemlisi Trabzon’un sorunlarının çözülmesi ve halkın belediyecilik hizmetlerinin kaliteli ve zamanında yürütülmesidir. Fakat Merkezde ikinci ya da üçüncü belediye olmasını isteyenlerin, mevcut Büyükşehirleri inceleyerek orada ki sıkıntıları görüp ondan sonra konuşmaları hepimiz için daha hayırlıdır” diye konuştu.

İKİ BAKKAL MI BİR SÜPERMARKET Mİ?

Merkezde birden fazla belediye kurulduğunda ekonomik yönden güçsüz belediyeler ortaya çıkacağını ve bunun da hizmet kalitesini düşüreceğini ifade eden Başkan Peker, “Belediyelerin gelirleri nüfusuna göre İller Bankasından gelmektedir. Merkezde birden fazla belediye kurulduğu zaman İller Bankası gelirleri kurulan belediyelere nüfusları oranında bölünerek gidecektir. Yani Merkezde kurulacak olan merkez ilçe belediye sayısı artınca ilimizin geliri artmıyor. Aksine belediye sayısı artınca gelecek olan para belediyelerin nüfusuna göre paylaştırılacağından dolayı sayının artması merkez ilçe belediyelerinin gelirinin azalmasına neden olacaktır. İller Bankası gelirleri bölündüğü için belediyeler ekonomik açıdan daha zayıf doğacaklardır. Gelirler düşünce belediyenin yapacağı hizmetlerinde hem kalitesi hemde kapasitesi düşecek, gerekli teknik donanımı kuramayacak, araç-gereç alamayacak ve sıkıntı çekecektir. Şöyle bir örnek veriyim size; halka iki bakkal mı daha iyi hizmet verir, yoksa bir süpermarket mi?

BÜYÜKŞEHİR KALİTEYİ GETİRİR

Büyükşehir olmakla halkın daha kaliteli hizmet alacağını ifade eden Başkan Peker, “Trabzon büyükşehir olmayı başarabilirse hem halkımız daha kaliteli hizmet ile karşılaşacak hem de ülkemiz kazançlı çıkacaktır. Örneğin ulaşım konusunda bir örnek verirsem; şu anda Trabzon ilçe veya belde belediyelerinin her birinden merkeze onlarca sayıda halk otobüsleri gelmektedir. Bu da hem trafik yoğunluğunu artırmakta hem de milli servet kaybına sebep olmaktadır. Trabzon’da Büyükşehir Belediyesi kurulduğunda bütün ilçelere tek elden daha konforlu araçlarla veya farklı bir ulaşım yoluyla halka daha kaliteli ulaşım hizmeti sunulacaktır. Böylece hem trafik yoğunluğu azalacak, hem halkımız daha kaliteli araçlarla yolculuk yapabilecek hem de milli servet kaybının da önüne geçilecektir” ifadelerini kullandı.