Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) Van Depremleri ve Kentsel Dönüşüm konularında bir sunum gerçekleştirildi.
KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen ve Van’da yaşanan depremlerdeki gözlemlerin yer aldığı sunumda konuşan Mühendislik Bölümü Dekanı Prof. Dr. Alemdar Bayraktar, “Halkımız bir pazar alışverişinde sebze meyveye gösterdiği hassasiyet kadar, bir araba alırken, bir şey yaparken gösterdiği hassasiyet kadar lütfen içinde yaşayacağı binayı alırken de aynı hassasiyeti göstersin, sorgulasın” uyarısında bulundu.
KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen etkinlikte, KTÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alemdar Bayraktar, 23 Ekim 2011 Van Erciş ve 9 Kasım 2011 Van Edremit Depremleri Yapısal Hasarlarına ilişkin saha gözlemlerinin yer aldığı bir sunum gerçekleştirdi. KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Büyük Amfi’de gerçekleştirilen sunumu İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı, KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hızır Önsoy, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Ulaştırma ABD Başkanı Prof. Dr. Fazıl Çelik ile çok sayıda öğrenci takip etti.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM PAHALI AMA GEREKLİ”
Prof. Dr. Alemdar Bayraktar, kentsel dönüşümün pahalı olmasına karşın deprem konusunda çözüm olabileceğini ifade ederek “Benim görebildiğim kadarıyla; Erzincan, Körfez ve Düzce depreminde de görüyoruz ki deprem hataları, yıkılma sebepleri ne ise Van’daki depremde de aynı. O zaman yapmamız gereken bir şey var; lütfen kullanacağımız malzemeye, kullanacağımız donatıya, kullanacağımız betona, işçiliğimize lütfen dikkat edelim, projelerimizi ona göre yapalım. Belki başlangıçta biraz maliyet getirebilir bu şeyler ama sonuç olarak da bir hayatı kurtarıyoruz. Şu an Van’ı düşündüğümüz zaman Van’da şu anda geceleri ışık yanmıyor bunun anlamı nedir? Orada 1. milyona yakın bir şehir var bu şehrin şu an yeniden yapılanması lazım yani 40 bin tane konutun maliyetini düşünün, dolayısıyla başlangıçtaki küçük hatalar yüzünden bir bina kullanılamaz duruma geliyor. Hadi binanın kullanılamaz hale gelmesini bırakın insanlar gitmiş oluyor” dedi.
Prof. Dr. Bayraktar, başta yerel yönetimler ve meslek odaları olmak üzere, üniversitelere, bilim adamlarına kadar herkesin bu işten kendine bir pay çıkarması gerektiğine işaret ederek, “Bu işe artık bir dur dememiz gerekir. Onun için bu günkü seminerde özellikle öğrencilerimle buluşmak istedim çünkü onların ülkemizin geleceği olduğunu düşünüyorum. Neler yapmak lazım diye tekrar bir düşünürsek; ülkemiz bir deprem bölgesi bu nedenle bir an önce bu malzeme kalitesini özellikle kamu binalarından başlayarak kontrol edilmesi gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“HER ŞEHRİN YAPI BİLGİ BANKASI OLUŞTURULMALI”
“Her şehir yönetiminin, her şehir yöneticisinin, belediye başkanımızın o şehre ait bir yapı bilgi bankası oluşturması lazım” diyen Bayraktar, şunları söyledi:
“Hangi binada hasar var, nerelerde hasar olabilir şu an günümüzde harita, bilgisayar ve inşaat mühendisliğimiz var. Bu insanların bir araya gelerek kısa sürede şehirlerin hasar haritalarını en hızlı değerlendirmeyle çıkarabilirler. Buna öncelik vermek gerekir. Ayrıca yine lütfen yöneticilerimiz bu konuda karar verecek olan herkes lütfen projeleri onaylarken, ruhsatları verirken bir kez daha düşünsünler. Bu yıkıntıların altında bizlerde kalabiliriz bu sorumluluk herkesin sorumluluğu ben inşaatları yapan arkadaşlara da söylüyorum; ben insan sağlığı kontrolü bilmiyorsam o zaman doktorluk yapamam, hemşirelik yapamam bir doktorun bir hatası, bir insanın ölümüne neden oluyor, ama bir ustanın, bir işçinin, bir mühendisin hatası bir çok insanın, bir şehrin ölümüne neden oluyor. Dolayısıyla herkesin bu sorumlulukta olması gerekir.”
Binalarda güçlendirmeye ihtiyacı olduğunu gözlemlediklerinin altını da çizen Prof. Dr. Bayraktar, “Ama beton, malzeme sınıfı belli bir değerin altındaysa o zaten maliyeti artırıyor. Eğer güçlendirme de uzmanlar tarafından yapılmazsa o zaman yapmış olduğunuz hizmet, vermiş olduğunuz emek boşa gitmiş oluyor. Bu durumda ben diyorum ki; kentsel dönüşüm evet biraz pahalı ama artık şu an gelişen ülkemizde, dünyanın 17. ekonomisi olan ülkemizde bu kentsel dönüşümün olması gerekir ve buna herkesin destek vermesi gerekir. Çünkü bu gün Van’da deprem oldu yarın başka bir ilimizde olabilir. Ve oradaki bina stokunu incelediğimizde bunların hepsinde sıkıntılar var. Onun için bütün şehirlerde halkla yöneticilerle bir araya gelip buna bir çözüm bulmamız gerekmekte” ifadelerini kullandı.

“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI”
Bundan sonraki süreçte herkesin elini taşın altına sokması gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Alemdar Bayraktar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunun üzerine gidelim. Bu tüm Türkiye’miz için geçerli, çünkü bu anlamda Türkiye’mizin alt yapısı müsait. Ben inşaat mühendisliği bölümümüzü söyleyeyim.1963’den beri eğitim veriyor dolayısıyla bu kadar insan yetişmiş kaliteli insanlar çok var, yöneticilerimiz var. Hep beraber halkla bir araya gelerek bunu değerlendirelim. Bir şey daha belki söylemekte fayda var; değerli halkımız şuna lütfen dikkat etsin; yani bir Pazar alışverişinde sebze meyveye gösterdiği hassasiyet kadar, bir araba alırken, bir şey yaparken gösterdiği hassasiyet kadar lütfen içinde yaşayacağı binayı alırken de aynı hassasiyeti göstersin, sorgulasın. Bu güvenli mi değil mi? Şimdi Van’daki insanlar binalara neden girmiyorlar? Hem psikolojik etki var hem de hasar olabilir bazı binalarda. Ama illa bu depremin başka yerlerde de mi yaşanması lazım? Onun için nasıl sağlığımız için belli aralıklarda kontrole gidip kontrol ediyorsak lütfen binalarımızı da kontrol edelim. Şu an zaten teknoloji gelişmiş, sağlık tarama sistemleri var binaların. Lütfen bunları kontrol ettirelim ve bu durumlarla karşılaşmayalım. Hep beraber en alt birimden en üst birime kadar bir araya gelip bunu kökünden halletmemiz gerekir diye düşünüyorum.”
Karadeniz Bölgesi’nin bir kısmının birinci derece deprem bölgesinde olduğunu ifade eden Bayraktar, “Trabzon’u düşündüğünüzde 4. bölge ama Kuzey Doğu Anadolu Fay Hattı’nı düşündüğünüzde işte Tokat, Sivas’a yaklaşmaya başladığınız zaman oralarda 1. derece deprem bölgesinde. Bir de sadece deprem olarak binayı düşünmemek lazım. Başka etkilerde var. Yani binanın yorulması, binada işçilik hataları söz konusu olabilir. Farklı yükler olabilir, titreşimler olabilir dolayısıyla kendi bölgemizde de evlerimizi kontrol etmemiz gerekir. Kontrol edelim ki; içimizde bir sıkıntı kalmasın. Bunun çok fazla bir şeyi yok. Eğer sıkıntı varsa bunun tedbirlerini al, yeni bir yol haritası kendine çiz bu sadece Karadeniz Bölgemiz için değil diğer bölgelerimiz içinde geçerli” uyarısında bulundu.

“HERKES EVİNİN BETONUNA BAKTIRSIN”
Herkesin oturduğu binanın betonlarına baktırması yönünde tavsiyede de bulunan Prof. Dr. Bayraktar, şunları söyledi:
”Çünkü Van Depremleri’nde gördük ki; betonda epey bir sıkıntı var. Zaten betonla donatı bir arada çalışmadığı sürece un ufak olup gidiyor. Bir kontrol etsinler. Aslında bunu belediyelerimizin hızlı biçimde yapmasında fayda olur. Tüm şehir haritaları için nasıl aracı kontrol ettiriyorsak, lütfen içinde çoluk-çocuk oturduğumuz evimizi de kontrol ettirelim. Daire alırken lütfen içinin güzelliğine bakmasınlar hemen bodruma insinler hatta bu işten anlayan birini yanlarına alsınlar, onunla birlikte bu kontrolleri yapsınlar. Sağlık taraması sistemleri ülkemizde de gelişti kontrolleri yapıp erken teşhis ederseniz ona göre de tedbirlerinizi alırsınız. Bu şekilde de belki büyük felaketlerin önüne geçmiş olursunuz. Bunlarda şu an teknolojik olarak mümkün ve çok zaman alıcı şeyler değil.”