Bilindiği üzere, Ülkemizde kurban bayramı nedeni ile yaklaşık 900 bin adet büyükbaş , 2 milyon 800 bin adet küçükbaş hayvan kesimi yapılmaktadır. 

Başkan Sayın şöyle devam etti ; Kurban bayramı nedeni ile kurulan hayvan pazarlarına giden vatandaşlarımız eski alışkanlıklarını terk etmemeleri durumunda , kurban alırken kendileri kurban olabilir. COVID-19 salgını nedeni ile artık eski alışkanlıkları yerini yeni alışkanlıkların alması gerekiyor. Pazarlık ve para alışverişi aşamalarında en az 2 metrelik fiziksel mesafenin korunmasına yönelik tedbirler son derece önemli olup, geleneksel el sıkışarak pazarlık yapma yönteminden vazgeçmek gerekiyor.

KURBANLIK HAYVAN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ, DİŞ ATMAK NE DEMEK, KURBANLIK HAYVANIN YAŞI NASIL ANLAŞILIR

Başkan Sayın, Kurbanlık alırken dikkat edilecek hususlar konusunda açıklamalarına devam etti;

Vatandaşlarımız öncelikle hayvanların geviş getirmesine bakmalı. Hayvanın geviş getirmesi sağlığının göstergesidir. Hayvanı ayağa kaldırdığınızda dümdüz durması gereklidir. Hayvan sağlıklı bir görünüşte olması gerekirken, hayvanın gözlerinin beyaz bölgesinde kızarma, sararma ya da kanama bulunmamalıdır. 

Dikkat edilecek bir diğer hususun ise hayvanın derisi olduğunu, hayvanın derisinin el ile çekilip bırakıldığında eski haline hemen dönmesi gerektiğini vurguladı. “Eğer deri çektiğimiz gibi kalıyor veya çok geç düzeliyorsa hayvanda su kaybına bağlı bir hastalık vardır. “Vatandaşlar hayvanı muhakkak yürütsünler, ayaklarında herhangi bir sorun var mı baksınlar. Sağlıklı hayvan duruşundan ve yürüyüşünden belli olur” diye konuştu.

YAŞ GÖSTERGESİ SÜT DİŞLERİ NASIL ANLAŞILIR

Büyükbaş hayvanın kurbanlık olabilmesi için 2 yaşında, küçükbaş hayvanın ise 6 aylık olması gerektiğini belirtti, “Küçükbaş hayvan en az 6 aylık olacak fakat büyüklük bakımından annesi ile aynı olmalıdır. 2 yaşın göstergesi ise alt çene de ortada bulunan 2 tane süt dişin çıkıp onların yerine kalıcı dişlerin çıkmasıdır. Süt dişleri diş etlerine yapıştığı yerde çok incedir. Yukarısı kalın altı ince olur. Ama kalıcı dişlerin yukarısı nasılsa diş etlerine doğruda aynı olur. Kalın ve sağlam olur. Birde süt dişlerinin üstünde çizgiler olmaz. Kalıcı dişlerde çizgiler olur. Hayvandan az çok anlayan bu bilgilerden hayvanın 2 yaşını geçip geçmediğini anlayabilir” dedi. 

SATIN ALINAN KURBANLIKLAR NASIL BAKILMALI

Başkan Sayın, satın alınan kurbanlıkların nasıl beslenmesi gerektiğine dair açıklamalara devam etti; Kurbanlıkları satın alan vatandaşlara hayvanın kesileceği güne kadar yerlerinin değiştirilememesi uyarısında bulunan SAYIN şu ifadeleri kullandı, “Hayvanı eğer satın aldıktan sonra hayvan pazarından kendi besleyecekleri yere götüren vatandaşlar muhakkak hayvanı satan kişinin yeminden alıp o yemle beslemeli. Hayvana hiçbir şekilde evdeki yemek artıkları, ekmekler vs. verilmemelidir. O süre zarfında hayvanın kilo alması mümkün değildir. Bu yüzden hayvanın işkembesini bozmayan saman, ot gibi gıdalar verilmelidir. Hayvana ev gıdaları verip işkembesini bozan hatta hayvanın ölümüne neden olan vakalarla karşılaşmaktayız. En uygunu ise hayvanı kesileceği güne kadar alındığı yerden başka bir yere götürmemektir.

UZMAN OLMAYAN KİŞİLERE KESİM YAPTIRILMAMALI

Kesimde görev alacak kasap ve yardımcı personelin öncesinde sağlık kontrolleri yapılmalı, söz konusu personelin görevli olduğu alanı terk etmesinin önüne geçilerek vatandaş mağduriyeti önlenmelidir.“Kesim zamanında profesyonel kesimcilerle çalışılmalı. Amatör kişilere hayvan kestirilmemeli. Burada öncelik insan sağlığındadır. Her yıl kurban bayramında hastaneler amatör kasaplar yüzünden dolup taşmaktadır. Aynı zamanda bu amatörler hayvana da acı çektirmektedir.  Hayvanı strese sokarak etinin lezzetine zarar vermektedir. Stresle birlikte adrenaline bağlı et de lezzet kaybı meydana gelmektedir.

KANIN PIHTILAŞMASINA DİKKAT

Zoonoz hastalıklardan( Hayvandan İnsana Geçen hastalıklar) olan ŞARBON ve TÜBERKÜLOZ hastalığına dikkat çeken Başkan SAYIN,  Hayvan kesildikten ortalama 5 dakika içerisinde kanının pıhtılaşması lazımdır. Eğer kanı pıhtılaşmıyorsa kesilen hayvan mutlaka veteriner hekime gösterilmelidir. Bunların yanı sıra hayvanın iç organlarından biri olması gerekenden çok büyük ise, kesinlikle el sürmeden Veteriner Hekime danışılmalıdır. Aynı şekilde akciğer ve karaciğer üzerinde tüberküloz belirtileri olabilir. Bunlara dikkat edilmesi gerekir ve mutlaka Veteriner Hekimle iletişime geçilmelidir.

“Hayvanın akciğer ve karaciğerinde kist varsa kedi ve köpeğe dahi yedirilmemeli ve toprağa gömülmelidir.

Dişi kurbanlıkların gebe kalma özelliği yoksa satın alınarak kurban edilebileceğini söyleyen  SAYIN şu ifadeleri kullandı, “Dişi hayvan satımı yasaklandı fakat hayvanın gebe kalma özelliği yoksa ve bu veteriner hekim raporu ile kanıtlanmışsa o hayvanın satılabilir ve kurbanlık edilebilir olması lazım. Ya da hayvanın ırkı gelişmesine ve çoğalmasına müsait değilse satılabilir. Ama doğurganlık özelliği varsa, ırkı sağlamsa ve satılıyorsa vatandaşlar bu hayvanlara talip olmasın ve kurban etmesinler dedi. Pasaporttaki kulak küpesi numarasıyla hayvanın kulak küpesi numarası aynı olmalıdır. Pasaport bilgileri ile bilgileri uyuşmayan hayvanlar satın alınmamalıdır.

KURBAN ETLERİ NASIL SAKLANMALI VE TÜKETİLMELİ

Kurban etlerinin tüketilmesi ve saklanması ile ilgili hususlara dikkat çeken Başkan SAYIN şöyle devam etti; Et ve et ürünleri sıcaklığa oldukça duyarlıdır ve kolayca bozulurlar. Et  kesildikten hemen sonra tüketilebilir. Sağlık sorunu oluşturmaz. Kurban etleri, serin bir yerde hava alması sağlanarak kesim sıcaklığından oda ısısına düşmesi beklendikten sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Henüz kesim sıcaklığında olan etler hava alamayacak durumda üst üste büyük parçalar halinde konulursa buzdolabı ısısı iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Hava almayan kısımların bozulmasına sebep olur. Kurban etleri büyük parçalar şeklinde değil yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak saklanmalıdır. Bu nedenle etler saklama poşetlerinde buzdolabında maksimum 3 gün, buzlukta ve derin dondurucuda -18 derecede dondurulduğunda ise uzun süre saklanabilmektedir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı "mikroorganizmalar" için üreme ortamı hazırlar ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Bu nedenle çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Uzun süreli saklamalarda et besin değerini yitirir.