Trabzon ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde deniz turizminde en önemli hamlelerden birini Mavi Saray markası altında Trabzon’daki girişimci iş adamları Halil İbrahim Demirtaş, Raif Yazıcı ve Ahmet Haşim Ekici iki büyük yüzen restoranı şehre kazandırmanın gururunu yaşıyor.

Girişimci iş adamları sayesinde şehrin turizmi her geçen gün daha iyi noktalara taşındığı ifade edilirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da turizme özel önem vermesi bölgenin geleceğini parlattığı kaydedildi.

TURİSTLER HASRETLE BAKIYORDU
Turizmde bölgenin çekim merkezi olan Trabzon, tanıtıldığı her platformda deniziyle, yeşiliyle, kültür mirasıyla, coğrafyasıyla anlatılıyordu. Fakat bu anlatılanlar içinde özellikle herkesin hayran kaldığı Karadeniz’e Trabzon halkı, Trabzon’a gelen turistler hep hasretle bakıyordu. Trabzon’da denizin kokusunu hisseden, sahilde gezip deniz ile kucaklaşan Trabzonlular bir türlü deniz ile temas kuramıyor, deniz gezintisi ve faaliyetlerinde bulunamıyordu.

ÖNEMLİ BİR AÇIĞI KAPATIYOR
Şehre gelen turistler de bir deniz kenti olan Trabzon’da ne yazık ki denize açılacak bir imkan bulamıyorlardı. 
Trabzonlu girişimci iş adamları da bu açığı kapatmak adına büyük bir risk alarak Trabzon’da deniz turizmine el attılar. 
Mavi Saray ortaklarından Halil İbrahim Demirtaş Trabzon'u deniz turizmiyle buluşturdukları süreci, ''İlk olarak İstanbul’dan Mavi Saray 1 isimli tekneyi getirdiler. Bu teknenin toplam kapasitesi 750 kişilikti. Tekne Trabzon’un Ganita mevkiinde demirliyor. Hem özel günlerde Trabzon halkına hizmet veriyordu hem de gezi teknesi olarak günün belli saatlerinde Trabzon sahillerinde aldığı yolcuları gezdirerek önemli bir açığı kapatıyordu. Fakat 2016 senesinde başlayan bu hizmet gösterdi ki deniz turizmine yoğun bir ilgi var. Özellikle Arap Emirlikleri’nden gelen turistlerin de denize, suya, doğaya önemli bir hassasiyeti ve özlemi var. Bunun için de tekne tura çıktığı zaman organizasyon yapamıyordu, organizasyon yaptığı zaman tura çıkamıyordu'' şeklinde anlattı.

BÜYÜK BİR RİSK ALDIK
Trabzon'a ikinci gemiyi getirerek risk aldıklarını söyleyen Demirtaş, ''Her ne kadar Trabzon’da deniz turizmi 4-5 ayla sınırlı olsa da işletmeciler olarak burada büyük bir risk daha aldık ve bu teknenin yarım kat daha büyüğünü Mavi Saray 2’yi Trabzon’a getirdik. Kapasitesi bin 500’e kadar çıkabilen Mavi Saray 2’de, Mavi Saray 1’e oranla daha büyük, daha fazla imkanlar, daha fazla sosyal alanlar var. Bu alanlarda insanların daha rahat hareket etme kabiliyeti var. Organizasyonlar için daha rahat bir tekne. Mavi Saray 1 halk için turistler için tur atarken, Mavi Saray 2, düğünlerde, nişanlarda, toplu organizasyonlarda, toplantılarda, toplu maç izleme organizasyonlarda önemli bir açığı kapatmış oldu'' dedi.

DENİZE BAKAN DEĞİL DENİZİ KULLANAN OLMAK İSTİYORUZ
Trabzon’u denizsiz, Karadeniz’i de Trabzon’suz anlatmak imkânsız gibi bir şey diyen Demirtaş, ''Trabzon deniz kentidir. Trabzon’da ev alacak insanlar önce deniz manzarasına bakar, sonra kalitesine, sonra katına bakar. Deniz manzarası olmayan evler çok tercih edilmez. Deniz, Trabzon’un hasretini çektiği bir şehirdir. Trabzonlu denizsiz bir kentte çok zor yaşar. Onun rüzgarını, onun kokusunu hissedecek. Gelen turistler de hep Trabzon deniz kentidir diye geliyorlar ama sadece sahilden deniz bakmakla yetiniyorlardı. Biz de denize bakan değil, denizi kullanan, denizi turizmine katan bir şehir olsun istedik Trabzon'' ifadelerini kullandı.
 
ÖNEMLİ DERECEDE UĞRAŞLAR VERİLDİ
Trabzon'da teknieleri getirmekte zorlandıklarını kaydeden Demirtaş, ''Mavi Saray 1 ve Mavi Saray 2 teknelerini faaliyete geçirdik. Bunun için aslında çok zahmetler çekmedik değil. Özellikle denizlerde bu işi yapmak, deniz turizmini yapmak, deniz turizminde prosedürleri tamamlamak, teknelerin çekileceği yerde organizasyonları düzenlemek hiç de kolay olmadı. Aylarca bunların resmi evraklarıyla ve izinleriyle uğraştık. Bu manada bize gerek büyükşehir belediyemiz, gerek ilgili bakanlıklarımız, Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, sayın milletvekillerimiz, hepsi bunu canlandırmak adına gerek gelerek, gerek yanımızda olarak bize destek verdiler ve bu işi hayata geçirdik'' şeklinde konuştu.
 
BAKANIMIZ SÜLEYMAN SOYLU BİR FIRSATTIR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Trabzon için fırsat olduğunu anlatan Demirtaş, ''Trabzon şehrinin en büyük fırsatı, şehrini seven, yatırımlarını takip eden ve turizme özel önem bir bakana sahip olmasıdır. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu yoğun çalışmasının arasında Trabzon’u hiçbir zaman unutmadı. Bölgenin kaderi olan turizmi daha ileri noktaya getirmek için her fırsatta toplantılar gerçekleştirdi, sonuçların takibini yaptı.
Deniz turizminin önemini bildiği ve geleceği olduğuna inandığı için bizlerden de desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Sayın bakanımız turizme ivme kazandıran Mavi Saray’ı yalnız bırakmadı. Bakanımız sayesinde Trabzon turizmde önemli mesafe kat edildi. Kendisine şehrimizin turizmine yaptığı öncülükten ötürü ne kadar teşekkür etsek azdır'' dedi.

Demirtaş açıklamalarına şu şekilde devam etti;
 
İMKANLAR SEFERBER EDİLİYOR
''Trabzon halkını, Trabzon’a gelen turistleri denizle buluşturduk. Ve bunun bu şekilde devam etmesi için elimizden gelen tüm imkanları seferber ediyoruz. Şuan her gün yüzlerce insanla Ramazan’da iftar yapıyoruz. Mavi Saray bu manada önemli bir açığı kapatarak insanların denizle buluşmasını ve denizde etkinlik yapmasını sağlamış oldu.''
 
HER ŞEY KLASİKLEŞMİŞTİ
''Bölge turizminin kalkınması için bir farkındalık yaratmış olduk. Herkes aynı şeyleri yapıyordu. Herkes minibüs, otel, apart ve benzeri şeyler yapmanın peşindeydi. Fakat bunlar farkındalık değildi. Trabzon’da gelenlerin farklı bir şey yapmak istediklerinde akıllarına gelen hiçbir şey yok gibi. Her şey klasikleşmişti. Uzungöl, Sümela Manastırı, yaylalar ve benzeri geziler haricinde bir deniz faaliyeti yoktu. En uzun sahil şeridi olan şehirlerden birisi Trabzon olmasına rağmen, plajları olmasına rağmen, Çamburnu gibi güzel bir değere sahip olmasına rağmen, deniz festivalleri yapan bir şehir olmasına rağmen deniz ile buluşmasında büyük bir sıkıntıyı biz gidermiş olduk. Bu konuda destek olanlar çok oldu fakat büyük zorlukları da aşmak hiç kolay olmadı. Ama olsun. Biz belki 1 yıl, belki 3 yıl, belki 5 yıl kazanamayacağımızı bile bile bu işlerin altına giriyoruz. Fakat ben inanıyorum ki Trabzon deniz turizminde, kültür turizminde olduğu gibi, doğa turizminde olduğu gibi büyük ivmeler, büyük mesafeler alacaktır.''
 
SUYUN ALTINA KAFAMIZI SOKTUK
''Birinin taşın altına elini koyması gerekiyordu. Biz de bunu yaptık. Belki taşın altında değil de suyun altına kafamızı soktuk. Biraz nefessiz kalsak da bu işin üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Güzel, olumlu tepkiler alıyoruz. Özel geceler yapmaya başladık. Türk geceleri, yöresel geceler, yöresel tatlar, bunların hepsini Karadeniz’in mavi sularında yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunuyoruz.''
 
TRABZON KAZANIRSA BİZ KAZANIRIZ
''Gelecekte hedefimiz bu işi Trabzon’da omurgasını oturtup bölgenin tüm illerine bu sektörü yaymak. Sadece bu sektör değil hava taşımacılığı turizminde de Trabzon biraz eksik. Bu konuda da bu yıl hedeflerimiz vardı. Bu hedeflerimize ulaşma konusunda girişimlerimiz sürüyor. Fakat bölgemizde yapılacak ilk organizasyonlarda firmalar biraz çekingen bakıyor. İnsanlar, Trabzon’da deniz turizmi olur mu, 4-5 aylık kısa bir süreç, batarsınız, Trabzon’da kesinlikle bu iş olmaz gibi ifadeler kullandılar. Ama biz Trabzon’a aşık insanlarız. Trabzon’un kazanması, Trabzon’la ilgili güzel şeylerin olması, maddi kazanç ve manevi hazdan daha önce gelen durumlar bizim için. Trabzon kazanırsa biz kazanırız, Trabzon kaybederse bizim kazanmamızın bir anlamı yok. Ama biz Trabzon’a kazandırdığımıza inanıyoruz. Trabzon’da deniz turizmi var mı, Trabzon’da teknede organizasyon var mı dediklerinde biz bunu yapıyoruz diyebilirsek ne mutlu bize. Bunun devamı gelecek. Daha da güzel şeyler yapacağız. Yeter ki Trabzon’da birliktelik olsun, Trabzon’da yeni yapılan şeylere insanlar destek olsun. İyi yapılan şeylere değer verilsin. Bunların ayıklamaları da iyi yapılsın.''
 
TRABZON’UN ‘T’Sİ TÜRKİYE’NİN ‘T’SİDİR
''Biz Trabzonlu girişimciler olarak bu şehirde olmayan her şeyi yapmak için azami gayret sarf edeceğiz. Burada Trabzon’ halkı ve turistlerimiz bize sadece manevi güç versin. Bürokratlarımız, siyasetçilerimiz, yerel yöneticilerimiz ‘biz buradayız’ desinler. Trabzon, bölgenin değil tüm Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olmuştu ve yükselerek bu trendini artırmaya devam edecektir. İnsanlar daha çok doğayla buluşmak, güzellikleri görmek, tarihi görmek istiyorlar. Yazın sıcağında pişmek yerine doğanın serinliğinde huzur içinde tatil yapmak istiyorlar. Trabzon bunun için çok önemli bir lokasyon. Trabzon, en ulaşılabilir Karadeniz illerinden biri. İmkanı ve potansiyeli yüksek en iyi şehirlerden biri. Otel kapasitesi en yüksek illerden biri. Bunu yapan Trabzon eminim ileride turizm tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir şehirdir. Eksiklerimiz de var. Eksiklerimizi sayarak değil tamamlayarak zafere ulaşabiliriz. Turizmde zirveye emin adımlarla ilerliyoruz. Bunu hep beraber başaracağız. Trabzon’un ‘T’si Türkiye’nin ‘T’sidir.''
'