Dr. Baki, yaptığı açıklamada, erken evrede teşhis edilen meme kanserinde tam tedavinin mümkün olduğunu dikkat çekerek yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde artık kadınların korkulu rüyası olan memenin alınmasına gerek kalmadığı kaydetti. Meme kanserinde öncelikli hedeflerinin, hastalığın belirti vermeden yakalanması olduğunu vurgulayan Baki, tarama için şikayeti olmayanların başvurmasının büyük önem taşıdığına işaret etti. Dr. Baki, teşhiste kendi kendine elle muayenenin yanı sıra mamografi çekilmesinin önemine değindi.

Meme kanserinin yüzde 90'ının süt kanallarından, yüzde 10'unun da meme dokusunun kendisinden kaynaklandığını bildiren Baki, “Meme kanserli kadınların en büyük korkusu memesinin alınmasıdır. Artık geliştirilen ilaçlar sayesinde çoğu hastada hastalıklı dokunun alınması yeterli oluyor ve memenin alınmasına gerek kalmıyor.” dedi.

Türkiye'deki tedavi imkanlarının dünya standartlarının üzerinde olduğunu, kadınların bu konuda bilinçlendirilmesinin önem taşıdığını anlatan Baki, “Kanserin çevre ve uzak organlara sıçramaması halinde tedavi şansı artıyor. Kadınlar ellerine kitle gelmesine rağmen yakınma yok diye doktora gitmiyor. Bu nedenle da vakaların ancak yüzde 50'sini erken evrede yakalıyoruz.” ifadesini kullandı. 40 yaşın üzerindeki kadınlara yılda bir defa cerrahi uzmanı tarafından muayene ve mamografi önerdiklerini kaydeden Dr. Baki, 50 yaşının üzerinde olup, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan kadınlara da mamografi çekiminin ücretsiz olduğuna dikkat çekti.

Derneklerine ait ücretsiz mobil mamografi aracı ile Trabzon’da 2 bin 500 kadına ulaştıklarını da ifade eden Dr. Baki, 230 kadında erken lezyon, 4 kadında da meme kanseri yakaladıklarını söyledi. Bu sayede söz konusu kadınların erken teşhis ile hastalıktan kurtulduğunu dile getiren Baki, önümüzdeki yıl da tarama çalışmalarına devam edecekleri projelerinin kabul olduğu müjdesini verdi.