Demeli yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Milliyetçi Hareket Partisi olarak siyasetin kişisel menfaatlere ulaşmak için değil; millete ve memlekete hizmet etmek için yapılması gerektiğine inanmakta ve bu düşünce ile hareket etmekteyiz.
Ancak son zamanlarda insan ve toplum için yapılan hayır ve hizmetin Allah için yapılacağı düsturundan uzak, temelinde rant ve yandaşlık olan yeni bir düzenin yerleştirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Siyasiler milletten aldıkları gücü yine millete karşı kullanıp; adil olup hizmet etmeyi şiar edinmek yerine, kendinden olmayanı yok sayan bir zihniyetle hareket etmektedirler. Anlaşılan o ki milletin iradesi ile gücü ve iktidarı ellerinde bulunduranlar her şeyin bir sonu olduğundan bihaber, inatla hak-hukuk tanımadan nalıncı keseri gibi sadece kendilerine yontmaktadırlar.
Milli Eğitimde kendilerinden olmayan eğitimcilere uygulanan haksız ve usulsüz görevden almalar; devletin her kurumunda uygulanan baskılar, tehditler; sırf yandaş diye alakasız, bilgisiz ve vasıfsız kişilere peşkeş çekilen mevkiler; siyasi amaçları uğruna pervasızca kullanılan devlet imkanları,
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde, adaletten taviz vermeyen, devletin bir kuruşunu dahi yedirmeyen, işini layıkıyla yapıp doğrudan ve dürüstlükten ayrılmayan amirlerin, memurların açığa alınıp sürülmeleri…
Bu mudur adalet ? Bu mudur kalkınma ? Bu mudur dini hassasiyet ?
“İşin ehline verilmesi” vurgusu sadece dilde midir ? İmanın kalp ile tasdik, dil ile ikrar olduğunu unutanların terazisinden de, adaletinden de şüphe ederiz.
Doğrudan ve hak olandan uzak adalet zulüm; bunu yapanlar da zalimdir. Hırs ve güç zehirlenmesi ile doğrudan sapanlar devrin Ebu Cehil’i olma yolunda adım adım ilerlemektedirler.
Unutulmamalıdır ki gün gelecek teraziler sizleri de tartacak; Allah’ın adaleti er geç tecelli edecektir.
MHP olarak her daim milletimiz ve memleketimiz için haksızlığın ve usulsüzlüğün karşısında olacak; zalimlerle ve hainlerle mücadele etmeye devam edeceğiz.
