Dün gibi taze bir anı.
Çok da geçmiş yıllara dayalı değil.
Yıl 2001…
Ekonomik kriz milleti vurmuş.
AK Parti diye bir parti kuruluyor.
Kurucu genel başkanı Trabzon’a geldi.

+++

R.Tayyip Erdoğan’ı, zamanın belediye başkanı Asım Aykan karşıladı. Yeni partiyi de Trabzon’da Asım Aykan şekillendiriyordu.
Kurucu genel başkan olacağı kesin gözü ile bakılan R.Tayyip Erdoğan önce Zorlu’da  kuracağı partiyi anlattı. Her kesimden insanlar vardı. Daha çok Milli görüşçüler, eski ANAP’lılar, biraz da MHP’liler. Genel kanı, “Muhtar” bile olması engellenen Erdoğan’a parti bile kurdurulmayacak.

+++

Nitekim, Trabzon’da çok önemli isimlere kurucu il başkanlığı yöneticilik önerildi, kabul etmediler. Bazıları etti, yolun yarısında istifa etti.
O zaman Trabzon’da Ak Parti’nin kuruluş politikasında şu vardı. Eski MHP’liler ve Büyük Birlik Partililere öndeydi. Erdoğan da iddiaya göre, bu iki kesime öncelik verilmesini istemişti, Trabzon’a özel.
Şimdi Cumhurbaşkanımız olan R.Tayyip Erdoğan ile o dönem Asım Aykan’ın makamında tanıştık Konuştuk. Bazı gazetecilerle birlikte Erdoğan buluşturuldu. Asım Aykan organize etmişti buluşmayı.

+++

Ben de oradaydım.
Erdoğan ulusal medyanın kendilerine öcü gibi baktığını, dayanak güçlerinin yerel medya olduğunu üzerine basa basa söyledi. Hatta, İstanbul büyükşehir belediye başkanlığından biliyorum dedi, Trabzon yerel medyası çok güçlü ve de çok iyi kamuoyu oluşturuyor diye de bizi övdü.
Ben de orada şöyle demiştim.
Bu zamana kadarki iktidarların tümü, en üst düzeyde Trabzon yerel medyasını çok iyi tanıyor, çok iyi ilişkiler içinde, umarız sizinle de öyle çalışacağız.
Bunu niye dedim.
Şundan.
Rahmetli Ecevit ile bütün bir Trabzon medyası; Hikmet Sami Türk vasıtası ile istediğimiz an söyleşi yaptık.
Mesut Yılmaz ile de aynı. Trabzon’da güçlü il başkanı Azer Benli, güçlü bakanlar Eyüp Aşık ve diğerleri vardı.
Süleyman Demirel ile de.
M.Ali Yılmaz’ın ağırlığı Trabzon yerel medyasının kamuoyu oluşturma gücünü Demirel görmüştü. Hem makamında hem evinde Trabzon yerel medyasından çok ismi konuk etti, özel röportajlar verdi.
Tansu Çiller de.

+++

2002’de Ak Parti iktidara geldiğinde yerel medyanın etkisi çok olmuştu. Ancak, ne yazık ki yerel medya özellikle Trabzon yerel medyası, öncekilerinde olduğu gibi Ak Parti’nin lideri Erdoğan ile istenilen ilişkiyi kuramadı. Bir kere, Trabzon’da bütün yerel medyanın huzurunda bir canlı yayın yaptı o kadar. Başka hiç özel kabuller ve söyleşiler olmadı.
Niye?
Bir anlam veremiyorum.
Bir sebep şu olabilir. Partinin yerel yöneticilerinin ve milletvekillerinin güçsüzlüğü.

+++

Bir ara Cumhurbaşkanlığı  külliyesine gittiğimde, Erdoğan’ın basın danışmanı Lütfi Göktaş ile sohbetimde, Trabzon yerel medyasının yukarıda ifade ettiğim gibi bütün siyasi liderlerle baş başa yüz yüze konuştuğunu özel söyleşiler yaptığını, Erdoğan ile bunu yapamadığını söylediğimde bana şunu dedi.
“O kadar çok yerel medya var ki.. Hangi birine zaman ayırsın…”
Demek, Cumhurbaşkanlığı külliyesinde Trabzon yerel medyasının özelliğini bilen yok.

+++

Oysa, bakın 15 Temmuz’da ne oldu?
Cumhurbaşkanı Marmaris’teyken Hande Fırat’tan önce yerel medyaya konuştu.
Marmaris Yerel medyasından; yerel gündem gazetesinin sahibi Temel Irmaç’a Erdoğan ilk demecini verdi. Henüz daha darbenin ne olduğu bilinmeden. Irmaç’a Erdoğan’ın yaptığı açıklama görüntüleri ile AA’sına geçildi. TRT’ye de ama yayınlanmadı. Bugün ilgililer görüntünün çok kötü olduğunu söyleyerek savunma yapıyor(!) ilginç bir mazeret.

+++

Ne zaman, darbe püskürtüldü;  Hande Fırat devreye girdi.
Oysa Hande Fırat’a kadar yerel gazeteci Temel Irmaç’ın facebookundan yayınladığı Erdoğan açıklaması 30 bin kere tıklanmış izlenmişti. O açıklamasında Erdoğan

“Bu yapı gereken cevabı alacaktır. Cumhurun kendisini meydanlara çağırıyorum. Şehirlerimizin meydanlarında halkımızla el ele olacağız. Bu kalkışmayı yapanlara gereken dersi orada vereceğiz.”demişti.

+++

Yani, meydanlar Hande Fırat ile değil, yerel medyanın isimsiz kahramanı Temel Irmaç’ın girişimleri ile dolmuştu.

+++

Şimdi diyeceksiniz ki, Ali Savaş bunu nereden uyduruyorsunuz.
Bunları Sabah Gazetesi’nden Mahmut Övür yazdı.
Tıklayın okuyun.

+++

Temel Irmaç o gece ile ilgili olarak şunları söyledi;
Biz o gece tarihe tanıklık ettik ama ne yazık ki sadece o gece değil sonrasında da kimse yerel medya olarak bizi görmedi, görmek istemedi. Bu suskunluğu anlamış değilim."

+++ 

Yerel medya, işte Türkiye’nin en kritik anında, en kritik görevini böylece yaptı.

O nedenle, Erdoğan’ın yanındakilere  bir kere daha hatırlatalım.
Yerel medyayı görmemezlikten gelemezsiniz.

Cumhurbaşkanını yerel medyadan daha fazla kopartamazsınız..

Cumhurbaşkanına da buradan seslenelim..

En milli en yerli yerel medyadır.